Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ayasofya camidir ve özgürlüğüne kavuşturulmalıdır!

Yazının Giriş Tarihi: 17.06.2020 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.06.2020 00:01

Malumunuz olduğu üzere bugünlerde tartışılan çok önemli ve hayati bir konu var; Ayasofya caminin ibadete açılıp açılmaması konusu.  Fatih sultan Mehmet Han İstanbul’u feth ettiğinde Ayasofya’yı kılıç hakkı olarak camiye çevirmiş. 1453 yılında ibadete açılmış olan Ayasofya, 478 yıl cami olarak kullanılmıştır.

    Daha sonra 1934 de bakanlar kurulu kararıyla müzeye çevrilmiştir. 79 yıldan beri müze olarak işlev gören Ayasofya,  hangi gerekçe ve şartlar altında müzeye çevrilmiş olursa olsun, aslına dönme zamanı geldiğini her vicdan sahibi Müslüman biliyor. 

   Cami olarak bizlere miras bırakılan böyle bir mabette ibadet edilmesinden daha doğal ne olabilir?

  Asıl doğal olmayan şey oranın ibadete açılması gerektiği her gündeme geldiğinde etekleri tutuşan içimizde ki yunanlılardır.

   Tayyip Erdoğan’ın Ayasofya ile ilgili açıklamaları nedeniyle Yunan medyasının ayağa kalkması, yetkililerin peş peşe açıklamalarda bulunması bir yönüyle kendi açılarından makul karşılanabilir. Asıl sıkıntı bizim içimizdeki yunan taraftarları hatta bazı ilahiyatçılardır.  Bu rahatsızlık da ne? Niye bu kadar korkuyor ve tedirgin oluyorsunuz? Siz, Fatih’in torunu değil de Yunan tohumu musunuz? Siz, halkın yanında olmaktan neden bu kadar utanç duyuyorsunuz? Müslüman bir halkın arzu ve isteklerine bu kadar duyarsız nasıl kalabiliyorsunuz?

     Yok, efendim ihtiyaç yokmuş, hemen karşısında ki Sultanahmet’i cemaat dolduramazken şimdi buranın ibadete açılmasının ne anlamı varmış!  Turistler ziyaret ediyormuş da döviz getiriyorlarmış.  Yurt dışındaki Müslümanlara zulüm daha da artarmış. Oralardaki camilerle ilgili sıkıntılar baş gösterirmiş. Neler neler…!

    Bugün, Yunanistan’da ve batıda ki camilerin kiliseye çevrildiğinde niye bir kelime söz etmediniz? Hala ezanın yasak olduğu yerlerle ilgili küçük bir eleştiriniz odu mu? Sıra Ayasofya’ya geldiğinde hak ve hukuktan bahsediyorsunuz.  “Madem Konstantinopolis İstanbul oldu o zaman Ayasofya niye cami değil.” demezler mi? Bu fethin anlamı ne? Yoksa bizim kararlarımızı başkalarının belirlemesi gerektiği yönünde mandacı, batıcı zihniyette birileri hala mı var, diye insan düşünmeden edemiyor.  

    Dün,  Papa “Ayasofya iki saniye diz çöksün ne olacak” demişti de askerleri katır kesip mihrabında dansöz oynatmışlardı. Bugün Ayasofya gündeme geldiğinde Türkiye Ermeniler 85.patriği Sahak Maşlayan ibadete açılsın ancak Hıristiyanlar içinde bir yer ayrılsın diye önerilerde bulunmaya başladı.   Dünyanın tek fetva merciine soyunan Mısır Baş Müftüsü İstanbul’un fethi için işgal demiş gelen tepkiler üzerine kıvırmaya çalışmış, becerememişti.   Bizim içimizde ki,  bize Yunan olanlar ise Sultanahmedin bile müze olması gerektiğini savunuyorlar. Dini görünümlü din adamlarının “işgal demesiyle” İstanbul’un fethini zulüm diye nitelendiren, Fatih Sultan Mehmet Han’ın ismine bile tahammül edemeyen, bunu açık açık ifade etmekten çekinmeyenler arsında ne fark var?  Ermeni patriğinin “ortak kullanılsın” teklifiyle bizimkilerin teklifleri arasında ki farkı görebiliyor musunuz?

Fethin sembolü Ayasofya’dan haçlı zihniyetin damarlarına dokunduğunuzda her yerden; içerden ve dışarıdan aynı yankının sesini duyuyor, herkesin tarafını açık olarak görüyorsunuz.  Demek ki Ayasofya meselesi birileri için sıradan bir yer değil. Öyleyse orayı aslına döndürmek  “ihtiyaç değil” ya da “ne gerek var” “şimdi sırası mı?” gibi anlamsız ve afakî sözlerle ertelenecek ötelenecek bir şey değil.   Orası döviz getiren bir ticarethane hiç değil. Orası ibadethanedir ve açılmalıdır. 

      Ayasofya meselesi, İstanbul’un fethini kabul edip etmeme meselesidir. Ayasofya bir bağımsızlık mücadelesinin simgesidir. Oranın ibadete açılmasıyla gücümüzü tescilleyecek, iç işlerimizle ilgili kimseden destur alma niyetinde olamayacağımız yönünde karalığımızı dosta düşmana duyuracağız. Yani oranın ibadete açılması elimizi zayıflatmak yerine daha da güçlendirecektir. Yüzümüze çalınan bu utanç vesikasından kurtulacağız.

   Ayasofya sadece taş ve duvardan ibaret bir yer değil, orada fethin ruhu, ecdadın emaneti vardır. Ayasofya’ya ihanet Fatih’e ihanettir. Türkiye cumhuriyetinin mülküdür orası.  İslam dünyasının da kutsal emanetidir. Oranın ibadete açılmaması,  bir Allah dostu olan Fatih’in bedduasına muhatap olmaktır.

   Ayasofya’nın İbadethane olarak devam etmesi için Ayasofya Vakfiyesini kuran Fatih Sultan’ın şu vasiyetini ve uyarısını tekrar hatırlatalım ve bu işin dönüşü olmadığını herkese duyuralım:

“Kim ki, bozuk teviller, hurafe ve dedikodudan öteye geçmeyen bâtıl gerekçelerle, bu vakfın şartlarından birini değiştirirse veya kanun ve kurallarından birini tağyir ederse; vakfın tebdili ve iptali için gayret gösterirse; vakfın ortadan kalkmasına veya maksadından ve gayesinden başka bir gayeye çevrilmesine kast ederse, vakfın temel hayır müesseselerinden birinin yerine başka bir kurum ikame eylemek (temel müesseselerden birinden taviz vermek) ve vakfın bölümlerinden birine itiraz etmek dilerse veya bu manada yapılacak değişiklik veya itirazlara yardımcı olur yahut yol gösterirse; veya şer'i şerife aykırı olarak vakıfta tasarruf etmeye azm eylerse, mesela şeriata ve vakfiyeye aykırı ferman, berat, tomar veya talik yazarsa veyahut tevliyet hakkı resmi yahut takrir hakkı resmi ve benzeri bir şey talep ederse, kısaca batıl tasarruflardan birini işler yahut bu tür tasarrufları tamamen geçersiz olan yazılı kayıtlara ve defterlere kaydeder ve bu tür haksız işlemlerini yalanlar yumağı olan hesaplarına ilhak ederse, açıkça büyük bir haramı işlemiş olur, günahı gerektiren bir fiili irtikâb eylemiş olur. Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti üzerlerine olsun. Ebediyyen Cehennemde kalsınlar, onların azapları asla hafifletilmesin ve onlara ebediyyen merhamet olunmasın. Kim bunları duyup gördükten sonra değiştirirse, vebali ve günahı bunu değiştirenlerin üzerine olsun. Hiç şüphe yok ki, Allah her şeyi işitir ve her şeyi bilir."

Selam ve dua ile…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.