- Pek de pilmeyrum ama, her ihtimale karsi furdim oni.
Hadi yukarıda ki nihayetinde bir fıkra; kara mizah der geçersiniz.
Ama aşağıda okuyacaklarınız kara mizah filan değil; aksine üzerimize çöken kapkara bir bulut.
Umut Vakfı, 2020 Türkiye Silahlı Şiddet Haritası'nı yayınlamış.
2020'de salgın koşullarına rağmen silahların susmadığını, basına yansıyan 3 bin 682 silahlı şiddet olayında; 2 bin 40 kişinin öldüğünü, 3 bin 688 kişinin de yaralandığını açıklamış.
Son 5 yılda, silahlı şiddetin yüzde 69 artması ve bu artışında yüzde 90’la İç Anadolu Bölgesi'nde gerçekleştiğini belirtmiş.
Yani kısaca silahlı şiddet 5 yılda yüzde 69 arttı demiş.
Umut vakfı bireysel silahlanma ve bireysel şiddete karşı mücadele eden bir kuruluş. 2015 yılından bu yana gerçekleştirdiği istatistik çalışmaları ile Türkiye genelinde yerel ve ulusal basında yayınlanan şiddet haberlerini günü gününe tarıyor ve elde ettiği verileri “Türkiye Silahlı Şiddet Haritası” adı altında kamuoyu ile paylaşıyor.
Dolayısı ile Vakfın hazırladığı 2020 raporu bu konuda en güvenilir kaynaklardan biri.
Son rapor, salgın sürecinde bile şiddetin azalmadığını ortaya koyması ve bu dönemde 3 bin 623 olayın gerçekleştiğini bunun da 2019'a göre geçen yıl 59 olayın daha fazla yaşandığını ortaya koyması yönünden de çok dikkat çekici.
Evet biz yaşadığımız tüm olumsuzlukların istatistiklerini çıkartmakta ve raporlar yayınlama da gerçekten hatırı sayılı bir tecrübe ve bilgiye sahibiz.
Bunun inkar edilecek tarafı yok.
Ancak sorunlarımız öyle geniş bir yelpazede ki, onları saymaktan ziyade olmasınlar diye önlem alma konusunda aynı beceriye sahip olup olmadığımız tartışılır.
Tıpkı bireysel silahlanma konusunda da olduğu gibi.
Şimdi ‘’Bu sadece bizde değil ki,tüm dünya ülkelerinde gerçekleşen bir olgu’’denilebilirse de, o zaman da kötü örnek örnek değildir sözüne bakmak gerekmez mi ?
Vakıf 2020 raporunda istatistikleri verdikten sonra bir de bizi yönetenlere bireysel silahlanmanın engellenmesi gerekliliğini içeren çağrı da bulunmuş.
Çağrısında diyor ki;
“Silaha karşı çıkmak şiddeti önler. Bireysel silahlanmayı önleyici yasal düzenlemeler yapın. Cezasızlığın önüne geçin. Şehir eşkıyalarının düğün, asker eğlencesi ve kutlamalarda silah kullanılmasını önleyin. Bu şehir eşkıyalarının eylemleri sonucu adam öldürüp, yaraladıktan hemen sonra salıverilmesinin, elini kolunu sallayarak dolaşmasının, mağdurların daha da mağdur olmasının önüne geçin. Adalet ve hukuku üstün kılın… Her bireyin evde, okulda, trafikte, kısacası tüm yaşam alanlarında ‘huzur ve güven' içinde yaşamasını sağlayın…”
Çağrı karşılık bulur mu; ya da ne kadar karşılık bulur onun yanıtı şimdilik yok.
Ancak en sudan sebeplerde dahil silahlar devamlı patlamaya, canlar yitmeye devam ediyor.
Örneğin bu, raporda en çok silahlı ölüm vakalarının olduğu Marmara bölgesi ile ilgili yapılan açıklama;
‘’Büyük nüfus yoğunluğuna sahip Marmara Bölgesi 2020'de de, Türkiye genelinde en çok suçun işlendiği bölge… Toplam 958 olayın basına yansıdığı bölgede; 205 kişinin öldüğü, 478 kişinin yaralandığı 441 şiddet olayının basına yansıdığı İstanbul birinci sırada. İstanbul'dan sonra en çok olayın yaşandığı ikinci il; 153 olayla Bursa. Kocaeli 123 olayla ikinci sırada, Sakarya ise 106 olayla dördüncü sırada geliyor. Onları; 44 olayla Tekirdağ, 41 olayla Balıkesir, 17 olayla Edirne, 12 olayla Kırklareli, 10 olayla Bilecik, 8 olayla Çanakkale ve 3 olayla Yalova izliyor…’’
Yurdun diğer bölgelerinde ki verilere ulaşmak isteyenler Umut Vakfı’nın sitesine girerek orada yayınlanan istatistikleri görebilirler.
Evet bizim öğretimizde üç şey çok kıymetlidir;
At Avrat Silah
Atları bilmem ama avratlarımıza nasıl davrandığımız, silahlarımızı birbirimize karşı nasıl kullandığımız eminim bu öğretiyi ortaya koyan atalarımızın kemiklerini sızlatıyordur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
At Avrat Silah
Bilmeyen yoktur;
Temel Cemal'e anlatıyormuş:
- Bi herif bana çok sempatiksiniz dedi.
- O ne demektir?
- Pek de pilmeyrum ama, her ihtimale karsi furdim oni.
Hadi yukarıda ki nihayetinde bir fıkra; kara mizah der geçersiniz.
Ama aşağıda okuyacaklarınız kara mizah filan değil; aksine üzerimize çöken kapkara bir bulut.
Umut Vakfı, 2020 Türkiye Silahlı Şiddet Haritası'nı yayınlamış.
2020'de salgın koşullarına rağmen silahların susmadığını, basına yansıyan 3 bin 682 silahlı şiddet olayında; 2 bin 40 kişinin öldüğünü, 3 bin 688 kişinin de yaralandığını açıklamış.
Son 5 yılda, silahlı şiddetin yüzde 69 artması ve bu artışında yüzde 90’la İç Anadolu Bölgesi'nde gerçekleştiğini belirtmiş.
Yani kısaca silahlı şiddet 5 yılda yüzde 69 arttı demiş.
Umut vakfı bireysel silahlanma ve bireysel şiddete karşı mücadele eden bir kuruluş. 2015 yılından bu yana gerçekleştirdiği istatistik çalışmaları ile Türkiye genelinde yerel ve ulusal basında yayınlanan şiddet haberlerini günü gününe tarıyor ve elde ettiği verileri “Türkiye Silahlı Şiddet Haritası” adı altında kamuoyu ile paylaşıyor.
Dolayısı ile Vakfın hazırladığı 2020 raporu bu konuda en güvenilir kaynaklardan biri.
Son rapor, salgın sürecinde bile şiddetin azalmadığını ortaya koyması ve bu dönemde 3 bin 623 olayın gerçekleştiğini bunun da 2019'a göre geçen yıl 59 olayın daha fazla yaşandığını ortaya koyması yönünden de çok dikkat çekici.
Evet biz yaşadığımız tüm olumsuzlukların istatistiklerini çıkartmakta ve raporlar yayınlama da gerçekten hatırı sayılı bir tecrübe ve bilgiye sahibiz.
Bunun inkar edilecek tarafı yok.
Ancak sorunlarımız öyle geniş bir yelpazede ki, onları saymaktan ziyade olmasınlar diye önlem alma konusunda aynı beceriye sahip olup olmadığımız tartışılır.
Tıpkı bireysel silahlanma konusunda da olduğu gibi.
Şimdi ‘’Bu sadece bizde değil ki,tüm dünya ülkelerinde gerçekleşen bir olgu’’denilebilirse de, o zaman da kötü örnek örnek değildir sözüne bakmak gerekmez mi ?
Vakıf 2020 raporunda istatistikleri verdikten sonra bir de bizi yönetenlere bireysel silahlanmanın engellenmesi gerekliliğini içeren çağrı da bulunmuş.
Çağrısında diyor ki;
“Silaha karşı çıkmak şiddeti önler. Bireysel silahlanmayı önleyici yasal düzenlemeler yapın. Cezasızlığın önüne geçin. Şehir eşkıyalarının düğün, asker eğlencesi ve kutlamalarda silah kullanılmasını önleyin. Bu şehir eşkıyalarının eylemleri sonucu adam öldürüp, yaraladıktan hemen sonra salıverilmesinin, elini kolunu sallayarak dolaşmasının, mağdurların daha da mağdur olmasının önüne geçin. Adalet ve hukuku üstün kılın… Her bireyin evde, okulda, trafikte, kısacası tüm yaşam alanlarında ‘huzur ve güven' içinde yaşamasını sağlayın…”
Çağrı karşılık bulur mu; ya da ne kadar karşılık bulur onun yanıtı şimdilik yok.
Ancak en sudan sebeplerde dahil silahlar devamlı patlamaya, canlar yitmeye devam ediyor.
Örneğin bu, raporda en çok silahlı ölüm vakalarının olduğu Marmara bölgesi ile ilgili yapılan açıklama;
‘’Büyük nüfus yoğunluğuna sahip Marmara Bölgesi 2020'de de, Türkiye genelinde en çok suçun işlendiği bölge… Toplam 958 olayın basına yansıdığı bölgede; 205 kişinin öldüğü, 478 kişinin yaralandığı 441 şiddet olayının basına yansıdığı İstanbul birinci sırada. İstanbul'dan sonra en çok olayın yaşandığı ikinci il; 153 olayla Bursa. Kocaeli 123 olayla ikinci sırada, Sakarya ise 106 olayla dördüncü sırada geliyor. Onları; 44 olayla Tekirdağ, 41 olayla Balıkesir, 17 olayla Edirne, 12 olayla Kırklareli, 10 olayla Bilecik, 8 olayla Çanakkale ve 3 olayla Yalova izliyor…’’
Yurdun diğer bölgelerinde ki verilere ulaşmak isteyenler Umut Vakfı’nın sitesine girerek orada yayınlanan istatistikleri görebilirler.
Evet bizim öğretimizde üç şey çok kıymetlidir;
At Avrat Silah
Atları bilmem ama avratlarımıza nasıl davrandığımız, silahlarımızı birbirimize karşı nasıl kullandığımız eminim bu öğretiyi ortaya koyan atalarımızın kemiklerini sızlatıyordur.