Mahalli seçimler öncesinde, Ankara’dan esen rüzgar, ülkemizin pek çok kentindeki seçim sonuçlarını belirler. Genel seçimlerde aynı tabloyu yaşıyoruz.

Bir toplantı nedeniyle yolum Başkente düştü. Kızılay meydanında, Güvenpark çevresinde, yaya geçidinin hemen yanına Belediye Tanzim satış araçları konulmuş. Sıra bekleyenlerin sayısı az ama baktığımız zaman hemen hepsinin emekli olabileceği düşüncesi geliyor insanların aklına. Yaklaşıp sordum; “hemşerim sıraya geçmişsiniz ne alacaksınız?”

Adam, gayet kibar bir şekilde, “aslında evimizde, mutfakta yemeğini yaptığımız her sebze ve meyveyi almak isterim ama buradaki ürünler sınırlı. Domates ve soğan alacağım. Pazarda soğanın kilosu 5 TL. Burada 3 TL. Bir kilo alırken, üzerine bir TL daha koyup 2 kilo birden alabilmek için bekliyorum. Bu hizmeti sunanlardan Allah razı olsun. Seçimlerden sonra da devamını bekliyoruz” dedi.

Tanzim satışın etrafında, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Komünist Parti, Demokratik Sol Parti ve AK Parti’nin seçim irtibat noktaları var. Yol kenarına ise CHP’li adayın minibüsü park etmiş, sürekli müzik çalıyor. Tam bir festival havası hakim.

Tabi, bu durumu fırsata çevirenlerde olmuş. Termoslara çay demleyip, seçim noktaları gezenlere karton bardaklarda tanesi 2 TL’ye çay servisi yapan seyyarlar var. Polis sıkı denetim almış. Adım başı siviller var. Bir de resmi kıyafetliler var. En önemlisi ise atlı polisler geziyor.

Heykellerin önlerinde oturma guruplarına yerleşip, etrafı izleyen pek çok vatandaş var. Kendi aralarında seçim noktalarına bakıp konuşuyorlar. Kimisi, “burası Çankaya, CHP kazanır” diye yüksek sesle, etrafta bulunanların da duyabileceği bir şekilde konuşuyor. Yanındaki ise, Çankaya’da hep CHP kazanıyor ama eski başkanlardan A. Taşdelen’in hakkındaki ceza kararları bizi üzüyor. CHP’den böyle bir kişinin hakkındaki iddialarla başkanlıktan gitmesi, bu seçimlerde CHP’ye oy verip vermeme konusunda insanları düşündürüyor” diye konuşuyor.

Yoldan gelip geçen vatandaşlara broşür dağıtmak isteyen gençler, bazen elleri boş broşürleri geri alıyorlar. Bir beldede seçimler öncesinde halkın nabzının tutulması gereken en önemli noktalardan bir tanesi, dolmuş ve taksi şoförleridir. Nitekim, parti liderleri de ara sıra bu duraklara gidip, nabız yoklarlar. Bende, Tren GAR’ın dan binip, TBMM’ye kadar seyahat ettiğim taksi şoförüne Ankara’nın havasını sordum.

“Burada durum çok değişik. Merkezde, CHP diye konuşuyor insanlar. Mesela, Kızılay’da. Ama hemen yanındaki Sıhhiye’ye gelin, Ulus’a, Altındağ’a gelin durum değişiyor. Burada Cumhur ittifakı, AK Parti önde gözüküyor. Mamak’ta durum aynı. Eryaman’da aynı. Yani, bu kez seçimlerde bölgesel oylar etkili olacak” diye cevap verdi.

“Sen ne düşünüyorsun?” diye sorduğumda ise, “biz esnafız. Oyumuzun rengini belli etmeyiz. Ülkemiz için, memleketimiz için en hayırlısı neyse, seçmenlerimiz onu bilir ve ona görev verir” cevabını verdi.

Evet, Ankara’da değişik bölgelerdeki sonuçlar gerçekten çok değişik. Seçim yasakları nedeniyle bölgesel anketleri sizlere yazamıyorum.

Gelelim Bursa’ya.

Yerel yönetimlerin iş ve hizmetlerde başarılı olabilmesi için merkez hükümetin, Ankara’nın desteğini alması zorunlu.

Neden mi?

Bakın, Bursa’nın senelerce konuşulan ama adım atılmayan ulaşım sorunlarının çözümü için merkezdeki metro yatırımları için Büyükşehir Belediyesi’nin 10 yıllık bütçesi bile yetmiyor. Bu işe, Ankara’nın el atması gerekli. Şimdi, ön görüşmeler yapıldı. Ankara, şehir merkezindeki iki önemli hat için metro yatırımlarına “tamam” dedi.

Yine, Bursa’nın yeni gelişim bölgeleri, yeni sanayi alanları, yeni yeşil alanlar ve parklar yapılması için, yeni cazibe merkezleri oluşturulabilmesi için merkezi hükümetin desteği şart. Nedeni, hazinenin, Ormanın elinde bulunan arazilerin değerlendirilmesi, merkezi hükümetin kararıyla mümkün oluyor. Proje hazırlayıp, bu projeleri halka anlatmak çok kolay. Halkın gözünü boyamak ise en kolay iş. Önemli olan, hazırlanan ve açıklanan projelerin elle tutulur yanlarının olması. Mesela, kent merkezi metro projesinin harita üzerinden istediğiniz gibi çizersiniz. Açık metro’nun metrekare maliyeti milyonları buluyor. Birde tünel maliyetleri var. Onun için, belediye bütçesine dayalı yatırım yapılması sadece hayalden ibarettir.

Seçimlerin birde, Millet İttifakı kanadında HDP’li adayların listelere alınmasıyla ilgili sıkıntılar var. Ankaralı vatandaşlar, bu konuyu çok ciddiye alıyorlar. “Biz, başkent sokaklarında eskiden olduğu gibi terör eylemlerinin olmasını istemiyoruz. Huzur istiyoruz. Teröre destek verenlerin, onlarla beraber yol yürüyenlerin güçlenmesi demek, ülkemizdeki iç huzurun ve barışın bozulması anlamına gelir” diye düşünen insanlar var.

Bursa’da da aynı endişeler mevcut. Nitekim, AK Parti milletvekili Ahmet Kılıç, seçim çalışmaları sırasında bu konuya dikkat çekti.

Kılıç, "Vatandaşlarımız yapılan hizmetleri bize bir kez daha hatırlattı. İnşallah daha güzel hedef ve hizmetlerimizi vatandaşlarımızla yaşatma derdindeyiz. Muhalefet partileri milletimizin aklıyla dalga geçercesine Diyarbakır'daki hendekleri Bursa'ya taşımanın peşine düşmüş vaziyette. Kendi meclis üyeleri listelerine baktığınızda HDP'li meclis üyelerini görüyorsunuz. Çıkıp sonra bu milleti temsil ediyoruz. Bu milleti HDP'li meclis üyeleri ile mi temsil edeceksiniz? HDP’li üyelere, belediye makamlarında ne gibi makam ve mevkilerin verilmesi sözlerini verdiniz? Bunu açıkça halkımıza açıklayın" diye konuşup, vatandaşların endişelerini seslendirdi.