Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Amman gol olmasın!

Yazının Giriş Tarihi: 24.09.2022 00:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.09.2022 00:06

Başlıktaki cümle “tahmin/analiz” falan değil “dilektir” her şeyden önce…    Diyarbakır’da oynanacak maça yönelik; temenni ve yakarış...

Yeter ki maraza çıkmasın!                                         

Malum yarın Amed-Bursaspor karşılaşması var. Var olmasına var da maç öncesi kopan öyle bir fırtına var ki; ne anlatılır ne de anlaşılır! İki takım taraftarı arasında yıllar önce yaşanan olayların getirisi ile ev sahibi kentin güvenlik kurulu maçta konuk takım taraftarına stada giriş yasağı getirdi.

Makul ve mantıklı; bir nebzede olsa anlayabiliyoruz.

Ancak anlayamadığımız karşılaşmaya canlı yayın yasağı da getirilmesi!

Diyarbakır temsilcisi kulüp yönetiminin isteği üzerine devletin yayıncı kuruluşu maçı naklen yayın listesinden çıkarmış!

Bu durumda; 40 bini Bursa’da olmak üzere, Türkiye genelinde çeşitli kentlerde yaşayan Diyarbakır kökenli taraftarın takımlarının maçını izleme özgürlüğünü ne derece doğru? 

Bir kulüp evinde oynayacağı maçın canlı olarak ekranlara yansımasını iki nedenle isteyebilir.

Birincisi; takımı o kadar acizlik içinde o denli zavallı durumdadır ki, taraftarı bu rezilliği görüp üzülmesin ister...

İkincisi; rakip konuk takıma karşı sahada farklı bir hesap(!) hazırlığındadır!

30 Eylül 2009’da Bursa’da oynanan ve Timsah’ın 4-0’lık üstünlüğü ile sonuçlanan maçta bir grup taraftarın neden olduğu tribündeki sevimsiz olayların ardından rövanşta bazı provakatörlerin katkısı ile saha içinde yaşanan çirkin olaylar nedeniyle  karşılaşma hakem Mustafa K. Abitoğlu tarafından 17 dakikada tatil edilmiş, sonrasında Bursaspor’un 3-0 hükmen kazandığı yolunda karar verilmişti.

Oysa maç öncesi kaptanlar ile hakem üçlüsü birlikte kameralara dostluk mesajı verilmişti.

Her iki maçı da radyodan anlatarak yaşanan olaylara bizzat tanık olan biri olarak; ses bombaları, taş yağmuru, kırılan kale direkleri ve inip kalkan jopların, yaralanan hakemin görüntüleri hala hafızamda.

Şu bir gerçek ki; insanların yeşil sahada gördüğü “rakip” değil “düşman”.
Artık insanları durdurmaya damdaki keskin nişancılar bile yetmiyor; Federasyon kurullarından “ceza almak” savaşta diş ağrısı gibi kalıyor.
Futbol agresiflerine kulüp yöneticileri mi yön veriyor, yoksa yöneticiler kızgın güruhların peşine mi takılıp gidiyor belli değil...
Her şeyi göze almış adamları durdurmaya yetecek güç de icat edilemedi henüz.
Varsa, bizde işe yaramıyor!

Son olarak; “gol” heyecan demek, ‘gol’ oyunun bonusu demekse futbolda...    Dileğim, temennim ve de beklentim bir kereliğine aman gol olmasın Diyarbakır’da...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.