Nasıl ki, en fena yalan, içinde doğrular olansa... Kriz yönetmenin en berbatı da, doğru ve yanlış hamlelerin iç içe geçtiği şekildir.
Ne çözmeye çalışan anlar altında kalınan başarısızlığın sebebini, ne izleyen ne de sorunun sahibi.
Bursaspor’un Ali Akman meselesi gibi!

Sorun geçen sezon Mesut Mestan döneminde basit bir para hesabıyla başladı:
Yeterince forma şansı bulamadığı gerekçesiyle küsmüş genç kardeşimiz...

Kafasından Bursaspor’u silmiş!

Büyükşehir Belediye Başkanı başta olmak üzere  kent dinamikleri devreye girmiş ancak kardeşimiz ‘Nuh demiş ama peygamber dememiş...’

Henüz velayetine kavuşmuş 18 yaşındaki bir çocuk için ‘alışılmadık bir davranıştı’ bu...

Ama “isteyenin bir yüzü” idi sonuçta! Belli ki arkasında onu yönlendiren, biçimlendiren bir akıl vardı!

Mevcut yönetim baktı ki: bu çocuk Bursaspor’a yar olmayacak, ‘giderse gitsin’ mantığı devreye girdi.

Ali Akman satılacak takım kurtulacaktı, kusur bir önceki yönetime atılacaktı...
“Vefasızlık” söz konusuysa tek taraflı değildi hani..

Ali gitmek için uğraşıyordu, Bursaspor gönderip para kazanmak için...

Ama taraftar korkusundan gönderme işi sezon sonuna ertelendi...

Öyle ya; Süper Lig hedefleyen bir takımın ’takır takır gol atan’ bir adamını sezon ortasında göndermeyi nasıl izah edeceklerdi camiaya?

Onun için sezon sonu beklenecekti, taraftara verilecek mesajda belliydi:

‘Ey Bursasporlu... Berbat bir adam bu Ali denen çocuk.  Açgözlü. Egoist. Fırsatçı. Satalım, cukkayı doğrultalım, siz de tavır yapmayın!..’

Ancak Ali Akman beklenmedik bir hamle ile kan doğradı Bursaspor’un bu planına...

Yönetime haber vermeden- pek inandırıcı değil- milli takım kampında Almanlara çaktı imzayı...

Erkan Kamat yönetimini ters köşeye yatırdı!

Sonuçta Bursaspor bu transferden çıtır yetiştirme bedelinin dışında havasını aldı...

Futbol topunun döndüğü dünyanın her coğrafyasında sezon ortasında bir futbolcunun transferi için iki kulüp aralarında söz keser, imza lig sonuna bırakılır.

Ama sözü kesilen Ali Akman ligin bitimine 15 hafta kala imzayı atıp nikâhı kıydı!

Görülmüş şey değil!

Ne olacak şimdi?

Ali bu saatten sonra Yeşil Beyazlı formayı nasıl giyecek? Kaçırdığı her gol ya da ayağından kaybettiği her top sonrası taraftarın hedefi haline gelmeyecek mi?

‘Sakatlanmaktan korkuyor, Bursaspor’u kafasından silmiş’ gibisinden eleştiri yağmuru sel olup akmayacak mı?

Dedik ya...
Sorun yönetmenin en berbatı da doğru ve yanlış hamlelerin iç içe geçtiği şekildir. Problem çözülmemekle kalmaz, şekil ve boyut değiştirip metastaz yapar, ilk halinden umulmayacak hasarlar açar.
Aynen Bursaspor’un transfer planı gibi...

Mundar ettiler Ali Akman’ı...