Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ala, üniversite demek, fikir özlüğü demektir

Yazının Giriş Tarihi: 07.11.2019 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.11.2019 00:01

Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa milletvekili Efkan Ala, üniversiteli gençlerle yaptığı buluşmasında, insanların en büyük güçlerinin demokrasi olduğunu söyledi. Ala, demokrasi sayesinde, ülkelerin birlik, beraberlik içinde yaşadığını, her türlü görüş, fikir ve önerinin ise tartışılıp sorunlara ortak çözüm bulunduğuna dikkat çekti.

İçişleri eski Bakanı Efkan Ala, Bursa Uludağ Üniversitesi’nde bu yıl dördüncüsü düzenlenen ‘Üniversitene Hoşgeldin Şenliği’nin ikinci gününde öğrencilerle bir araya geldi. Etkinlikte açılan stantları ziyaret eden ve yapılan çalışmalar hakkında bilgiler alan Efkan Ala’ya BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Kızılay Bursa Şubesi Başkanı Davut Gürkan, rektör yardımcıları, akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve öğrenciler eşlik etti.

Efkan Ala;  devlet insanı, siyasetçi kişiliğiyle yaptığı konuşmalarında, “Türkiye’nin en önemli illerinden birinin en önemli üniversitelerinden birinde öğrenci olma ayrıcalığını kazanan tüm öğrencilerimizi tebrik ediyorum. Bursa, dünyadaki 130 ülkeden daha fazla ihracat yapabilen bir ildir. Öyle herhangi bir ilde değilsiniz. İkinci olarak Osmanlı Devleti’nin ilk başkentliğini yapmış bir ildir. Üçüncüsü ekonomik göstergeler ve birçok diğer göstergeler açısından da Türkiye’nin İstanbul’un arkasından gelen ikinci ildir. Onun için böyle bir ilde, kurumsallaşmasını tamamlamış ve birçok imkânını size sunabilen, güzel bir kampüsü olan Türkiye’nin sayılı üniversitelerinden birinde öğrenci olma ayrıcalığını kazanmışsınız. Ne mutlu sizlere” diye görüşlerini açıkladı.

Geçmişte kalan hatıralardan bahsetmeyi sevmediğine de değinen Efkan Ala; “üniversite denildiği zaman benim aklıma; düşüncenin her korkudan azat olduğu bir ülke geliyor. Kant’ın dediği gibi; aydınlanmak aklı kullanmaya cesaret etmek ise bunun en güzel platformu üniversitedir. Siz bu şansı elde etmişsiniz. Kardeşçe bir araya gelmişsiniz. Burada harika bir festival yapıyorsunuz. Her kesimden, her düşünceden insana, kardeşlerimize kucak açıyorsunuz. Bu bizim en büyük varlığımızdır. Bunların kıymetini bilerek yola devam edeceğiz. Dünyanın pek çok yerinde yaşanan sıkıntıları Türkiye’ye de yaşatmak istediler. Ancak Türkiye tüm bunları bertaraf ederek yola devam ediyor. Bizim en büyük gücümüz, kazanımımız demokrasimizdir. Üniversite demek, fikir özgürlüğü demektir. Onu geliştirerek yola devam edeceğiz. Düşünceler yarıştırılırsa kavgalar olmaz. Düşünceye saygı duyurulursa gelişme olur. Üniversiteler de bunun en önemli platformlarıdır. Bursa Uludağ Üniversitesi de bugün elde ettiği iklimle bunu en güzel şekilde yerine getiriyor. Bundan da büyük bir memnuniyet duyuyoruz” sözleriyle, gençlerin, farklı fikir ve görüşlerde olsalar bile, aralarındaki eğitim ve ülke çıkarları doğrultusunda tek noktada birleşmelerini tavsiye etti.

Efkan Ala’nın öğrencilerle görüşmesi sırasında, tarihi bir kaynak ve halkımız arasında konuşulan “Mehter Marşı gibi iki ileri bir geri” benzetmesine yönelik açıklamaları, üniversiteli gençleri güldürdü. Mehter Marşı konusunda da yanlış bilinen bir gerçeği açıklayan eski Bakan Efkan Ala; “Denir ki Mehter Marşı gibi iki ileri bir geri gitmeyin! Bu yanlış. Mehter Marşı’nda geri adım yoktur. İki adım öne atılır. Sonra etraf kolaçan edilir. Şöyle bir sağa dönülür. Acaba ilerliyoruz ama bir sıkıntı var mı? Sağdan soldan biliyorsunuz ki kaç senedir Türkiye’ye çok saldırılar oldu. İşte Mehter Marşı, ilerlerken etrafı kontrol etmenin adıdır. İstikrarlı ilerleyişin adıdır. Sonra iki adım daha atar, solu kontrol edersiniz. Acaba bir sıkıntı var mı diye. Aklının bir kısmını kullananlar ise bunu geri adım zannediyorlar. Hayır. Sağa dönmektir, sola dönmektir. İşte sevgili gençlerimiz; üniversitede okuyan gençlerimizin bir takım pozitif yenilikleri ve meziyetleri elde etmesini bekliyoruz” sözleri, gençleri hem güldürdü hem de düşüncelere sevk etti.

Ben dahil bu konuda benzer olaylarla ilgili yorumlar yaparken bu Mehter benzetmesini yapıyoruz. Demek ki neymiş, Mehter yürürken geri adım atmayıp, iki adım attıktan sonra durup, sağı-sola kontrol ediyormuş.

Üniversite öğrenciliği kolay değil. Hele de gurbette olan öğrenciler için gayet zor. Barınmadan tutun da yeme içme, hayatını idame ettirmeye kadar pek çok dert var öğrencinin omuzları üzerinde. Ülkemizin sayılı üniversitelerinden olan Uludağ Üniversitesi bu dertlerin ve sıkıntıların aşılmasına yönelik sadece kendi imkanları değil, başta Büyükşehir Belediyesi, önemli STK’lar olmak üzere kentin dinamiklerini harekete geçirme konusunda örnek bir eğitim kurumu.

Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz göreve başladıkları ilk andan itibaren ‘Öğrenci Dostu Üniversite’ uygulamasını hayata geçirdiklerini ve bu anlamda çok sayıda yeniliğe imza attıklarını söyledi.

Yapılan uygulamaların ardından kısa süre içerisinde öğrenciler tarafından üniversitenin yeniden benimsendiğini vurgulayan Rektör Kılavuz; “Yaptığımız ufak dokunuşlar ile öğrenciler tarafından sevilen ve benimsenen bir üniversite haline geldik. 2019-2020 Öğretim Yılı’nda üniversitemize kayıt yaptıran 12 bin öğrencinin yüzde 60’ı tercihlerinin ilk beş sırasına bizi yazdı. Bu üniversite tarihinde daha önce yaşanmayan bir gelişme. İmkânlarımız el verdikçe çok daha güzel işler yapmak istiyoruz ve bunun için de gayret ediyoruz. Daha fazla sosyo-kültürel faaliyet ve projeler üreteceğiz” diyerek, eğitim için gemlen gençlerin fikirlerine önem ve değer verdiklerini ifade etti.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.