Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Aklınızı başınıza devşirin

Yazının Giriş Tarihi: 04.08.2022 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.08.2022 00:02

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı temmuz ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) rakamlarını açıkladı. Açıkladı açıklamasına da ben dahil kimse inanmadı… Fiyatların alındığı marketlerin ve diğer işyerlerinin adreslerini isteyenler arasında toplumun her kesiminden insanlar vardı… Sosyal medyada ürün fiyatları açıklayanlar, ay ay rakamları gösterenler, uzmanlar açıklamalar yaptılar

Resmi duyuruya göre; Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 79.60 aylık yüzde 2.37 arttı (!) Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise yıllık yüzde 144.61, aylık yüzde 5.17 olarak gösterildi…

Bana göre; TÜİK yüzde 80 değil de 79.60 ile psikolojik bir rakam açıkladı… Yüzde 80 görünmesin diye büyük çaba harcandığı, milimetrik bir düzenleme yapıldığı ortada.

Beyefendiler ve hanımefendiler; "Bir devletin verilerinde güven endeksi yüksek olmalı… Hem içeride hem de dışarıda ülkenin saygınlığı bu verilere bağlı… Bir ülkenin istatistik kurumunun açıkladığı rakamlar o ülkenin dünya nezdinde itibarını da beraberinde getirir… TÜİK, Türkiye’nin en kötü yönetildiği dönemlerde bile bağımsız ve güvenilir bir kurum olmuştur. Tarih boyunca hiçbir analist TÜİK ya da eski adı ile ‘Devlet İstatistik Enstitüsü’nün güvenirliliğini sorgulamamıştı. AKP’nin bir sloganı var ya “Yaparsa AKP yapar!” evet AKP bunu da yaptı ve devletin resmi istatistik enstitüsünün güvenirliliği sorgulanır hale geldi.”

TÜİK son dönemde en fazla başkan, başkan yardımcısı ve daire başkanları değiştiren kurum oldu. Oysa dünyadaki örneklerine baktığımızda istatistik kurumlarının başkanlarının görev sürelerinin onlarca yıl olduğunu görürüz… Bizde ise dolar kuru gibi değişiyor. O zaman ‘güven’ de yok oluyor…

Gelelim temmuz ayı enflasyonuna

TÜİK’e inanmış gibi görünsek bile yüzde 79,60 olarak açıklanan enflasyon, kur üzerindeki baskının daha da artmasına neden olacaktır. Merkez Bankası’nın gösterge faizi yüzde 14, resmi enflasyon yüzde 79,60. Kafadan 66 puanlık negatif bir fark var. Bir vatandaş parasını yüzde 20 ile faize yatırmış olsa bile 60 puan kaybediyor. Parası eriyip yok oluyor. Enflasyon, senin paranın değerinin kaybolmasıdır. Satın alma gücünün yok olmasıdır… Türk Lirasının değerinin mal ve hizmet karşılığının günbegün erimesidir… Huzursuzluğun kaynağıdır…

Normal kurallara göre, Türk Lirasının dolar ve Euro gibi farklı ülkelerin para birimi karşısında da değer kaybetmesi gerekiyor… Yani enflasyon oranı kadar değer kaybetmesi normal bir durum… Türkiye’de dolar bu yıl sadece yüzde 33 değer kazanmış. Yani kafadan Türk lirası yüzde 47 daha değerli.

Şimdi diyeceksiniz ki “ne güzel Türk lirası değerli…”

Ekonomide kurallar, sokaktaki algının tersine işler… Senin paranın alım gücü düşüyor. Başka para birimi karşısında değer kazanması, senin ithalat ihracat dengeni bozar. İhracatın düşük kur nedeniyle ilerleyemez ve cari açık verirsin. Ülkene dolar girişi de olmadığı için bir gün kasandaki dolar da biter. Çünkü senin ülkenin resmi istatistik kurumu kimsenin inanmadığı ve itibar etmediği rakamı açıklarsa senin ülkene yabancı sermaye girmez. Nitekim girmiyor da… Yılbaşından bu yana 1 sent girmediği gibi 6 milyar dolardan fazla çıkış var.

Şimdi anladınız mı rakamların güvenirliliği neden önemli.

TÜİK bu rakamla kur krizini tetikledi… Türkiye’den daha da fazla para çıkışı olacak ve büyük bir dolar sorunu olacak… Rahmetli Demirel’in ‘70 sente muhtacız’ sözü, AKP döneminde ‘1 sente bile muhtaç olduk’ şeklinde değişecek. TÜİK, açıkladığı rakamların nelere mal olacağını ya bilmiyor ya da özellikle yapıyor… Başka bir açıklaması yok…

Türkiye, kurum ve kurallarla yönetilen bir ülke olmayı başardığında ekonomisi de yönetilebilir hale gelecektir… Dolar kurundaki her ‘1 cent’lik artış, Hazine’ye 1 milyar 820 milyon TL’lik ek yük bindiriyor. Bu yük, elektrik, su, doğalgaz, akaryakıt ve temel tüketim maddelerine yapılan zamlarla karşılanıyor… Vergi artışları beraberinde geliyor… TÜİK’in rakamları mutlaka gerçekleri yansıtmalıdır. Gerisi ekonomi kurmaylarının atacağı adımlara bağlıdır… IMF ve Dünya Bankası uzmanlarının reçeteleri çok ağır olacaktır

Aklınızı başınıza devşirin…   

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.