Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Akılın ermediği işler !

Yazının Giriş Tarihi: 16.02.2021 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.02.2021 00:01

Sıkıntılar büyük. Ekonomide ve üretimde, hatta alışveriş piyasalarında durgunluk var. Bunun nedeni tabi ki pandemi süreci olabilir ama bana göre, bu olayı fırsat bilip kendi çıkarları uğruna çalışan bir takım kişilerin kurduğu düzmece düzen oluşturulmak isteniyor.

Bakın, dünyanın pek çok ülkesinde ekonomik değerler dolarla ölçülüp biçiliyor. Bizim ülkemizde de aynı. Bütçeler dolara göre endeksli hazırlanıp, dolara göre gelecek yıl tahminleri yapılarak piyasalar dolar üzerinden dönüp duruyor. Dünyanın global hale gelip bütünleşmesi, ticaret ve ekonominin iç içe geçmesi, ülkeler arasındaki ihracat ve ithalatın hızlanması, ulaşımın kolaylaşması ve ucuzlaması, pek çok etkinliklerin yanı sıra kültür değişimine de gebe.

Bu yüzden, üretim toplumundan tüketim toplumuna yönelen bir algı yönetimi var. Bizlerde bu tür hava atmaları çok sevdiğimiz için bu algı yönetiminin rüzgarına kapıldık gidiyoruz.

Döviz fiyatları yükselince, ülkemizde her mala zam yapılıyor. Nedeni, üretim ve ham madde pahalandı diye konuşuluyor. Peki, doların, dövizin fiyatı düştüğü zaman yapılan bu zamlar neden geri alınmıyor.

İşte, akıllarımızın almadığı, anlayamadığımız konu bu.

Dövizdeki hareketlilik nedeniyle, soğuk kış günlerinde ısındığımız doğalgaza zam yapılıyor. Sonra, döviz fiyatları düşünce bu zam neden geri alınmıyor. Bu bir örnek. Buna benzer pek çok örnek var. Günümüzdeki tartışılan konulardan bakalım. Geçen yıl soğan- patatesi tartışıp durduk. Bu sene soğanlar ve patatesten elde kaldı. Hayvan yemi olarak kullanılıyor.

Yine, günümüzün en çok yazılıp haber olan konusuna bakalım. Ayçiçek yağı. Fiyatı füze gibi fırladı. Üretim maliyetleri, dövizlerdeki artış da bu fiyatların artmasına neden olarak gösterildi.

Yine bir başka konu, zincir marketlerin bazıları kendi aralarında anlaşıp, market borsası kurmuşlar, tıpkı altın, döviz borsası gibi. Fiyatları aynı yapmışlar. İstedikleri gibi etiketleri değiştirdikleri iddia ediliyor.

Türkiye gıda fiyatlarında yaşanan fırsatçılığı konuşurken diğer ürünlerde de durum pek farklı değil. Kurun geri çekilmesine rağmen dolar bahanesiyle zam üstüne zam yapılan elektronikten mobilyaya giyimden kozmetiğe kadar neredeyse tüm kalemlerde fiyatlar sabit kaldı.

Gıda fiyatların yaşanan fahiş fiyatlara odaklanmışken diğer bir yandan sessiz sedasız dolar fırsatçılığı sürüyor. Dolar kurunun rekor seviyelere çıktığı dönemde kur bahanesi ile zam üstüne zam yapanlar kur düşünce sessizliğe büründü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Hukukta ve ekonomide yeni reform" mesajıyla başlayan, devamında ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası (TCMB) fiyat istikrarını önceleyen sıkı para politikası duruşunun etkisiyle, Türk lirasındaki değer kazancı sürüyor. Adımlar sonrası dolar kuru 6 ayın en düşük seviye kadar inerek 7,09 TL'ye kadar çekildi. Hatta uzmanlar düşüşün 7 TL seviyesinin altına kadar sarkmasını bekliyor.

Ancak, doların son 6 ayın en düşük seviyesinde olmasına rağmen, tüketici elektroniğinden mobilyaya giyimden kozmetiğe kadar neredeyse tüm kalemlerde dolar kurunu bahane ederek zam yapanlar indirime gitmekten kaçıyor. Ekonomi uzmanları, bu konuya halkın anlayabileceği türde bir açıklama getiremiyorlar. Sadece, enflasyonun yukarı çıkmasında payı olan fırsatçılar indirim yapmadığı gibi halen yüksek kurdan sattıkları ürünlere olası bir kur yüksekliğinde yine zam yapmakla eleştiriyorlar.

Örnek, yeni çıkan akıllı telefonu halen 7,80 TL seviyesinin üzerinde hesaplanan bir kurla raflarda satılıyor. Bizim insanlarımızda gösteriş merakı yüzünden bu ürünü alabilme adına kuyruk oluşturmuşlar, bekliyorlar. Demek ki alanlardan bazıları memnun, satanlar ise süper memnun.

Akıllı telefonlarda bin 500 TL üzerine modellerden yüzde 50 oranında ÖTV alınıyor. Buna ek olarak yüzde 18 KDV, yüzde 10 TRT payı ve yüzde 1 oranında Kültür ve Turizm Bakanlığı payı alınıyor. Aynı ürün akıllı telefonun yurtdışı satış fiyatı 699 dolar yani güncel kur ile 5 bin 005 TL. Vergiler eklendiğinde ise 8 bin 950 TL oluyor ancak bu ürün şuan ülkemizde 9 bin 999 TL'den vatandaşlara satılmaya devam ediyor.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan tüketici dernekleri ve vatandaşlar ise fiyatlara tepki göstererek firmaların bir an önce fiyatları normal seviyelere çekmesini talep ediyor.

Gıda fiyatları ile ilgili olarak Tarım Bakanlığı market denetimlerini sürdürüyor. Ticaret Bakanlığı ile haksız rekabetle ilgili olarak zincir marketlere yönelik birtakım önlemleri almaya başladı. Yani, zincir marketlerin mahalle esnafını ekonomik olarak ezip öldürmesine izin verilmeyeceği anlatılıyor. Bu çok doğru ve yerinde bir karar. Ama, uygulaması ve denetimleri bakalım nasıl yapılacak?

Şu kur ve döviz fiyatları konusu, hepimizin cebini etkiliyor. Eskiden ne güzel bazı ürünlerin alım ve satımları için fiyatları Belediyelerin belirleme yetkisi vardı. Bazen, valiler, kaymakamlarda bu konuya el atıp fiyatları sabitleyip narh ismi verilen uygulamalarla, yüksek fiyat artışına karşı önlem alıyorlardı.

Bugün, serbest piyasa ekonomisi var. Denetim istenildiği gibi değil. Aksaklıklar çok. Uygulamada vatandaşların aleyhine pek çok sıkıntılar yaşanıyor. Değil narh koymak, fiyatı sabitlemek bile bazen güç oluyor.

İşte akılların almadığı bir ekonomik döngü bu….

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.