Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Afganistan’ın yarası

Yazının Giriş Tarihi: 27.08.2021 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.08.2021 00:02

Türkiye olarak Covid-19 salgını, salgınla mücadele, aşılama çalışması ve Suriye’nin iç savaşı ile birlikte ülkemizi adeta istila eden Suriyeli sığınmacılarla mücadele etmekle günümüzü geçiriyoruz.

Bunlara birde Afganlılar eklendi.

Zaten, senelerdir ülkemize yönelik bir kafkas göcü var.

Afganistanlılar, Türkiye’den senelerdir ev ve konut alıp duruyorlar. Devlet İstatistik Enstitüsü kayıtlarında bile yabancı konut satışları incelendiğinde Afganlıların ülkemizden konut aldıklarını görebilmek mümkün.

Tabi, bunun yanı sıra, dünyada yeni bir düzen kurmaya ve bu yeni düzenle kendi ülkelerinin çıkarlarını korumaya yönelik hamlelerde bulunanlar, şimdi hedeflerine Afganistan’ı aldı. Oysa, bundan 25 yıl önce beliren Taliban tehditi üzerine bütün dünrya ülkeleri Birleşmiş Millerler öncülüğünde önce Taliban’ı terör örgütü ilan ettiler. Sonra, Afganistan’a asker gönderip, Taliban’ı geri püskürttüler. 20 yıldır Afgan halkı, modernleşme ve yeni bir hayat kurabilme mücadelesi veriyordu. Taliban’ın ortaya çıktığında, o tarihlerde dünyaya gelenler bugün, ülkeden kaçacak delik arar haldeki gençler.

Pek çoğu beş ülkenin, Amerika, Rusya, İngiltere, Almanya, Çin’in hegomanyası altında kalmışlar. Hepsi kendilerine göre bir iş edinmişler. Bu ülkelerde, kendilerine yardımcı olanlara para vermiş.

Şimdi, hesap kitap karıştı.

Afganistan’da insanların huzur ve gelecek kaygısı olmadan yaşayabilme imkanı kalmadı gibi.

Yine de insanların Afgan yönetimne güvenleri yok oldu. Amerika, deseniz, tası tarafı toplayıp Afganistan’a veda etti.

Evet, bu veda dünyanın başına yeni belaların gelmesine yol açtı.

Afganlılar, canlarını kurtarma derdine, cabasına düştüler. Türk Askeri’nin korumalığını yaptığı Havalimanına sığındılar. Taliban, ülkesinde herhangi bir ülkeye ait asker ve dış güç istemediğini açıkladığı zamandan bu yana, Afganlılar ne yapacaklarını şaşırdılar.

NATO ortak güçleri çerçevesinde Afganistan’da görev yapan Türk askerlerimizin de 31 Ağustos tarihine kadar geri çekileceği ve yönetimi ele geçiren Taliban’lı güçlere havalimanının teslim edileceği açıklandı.

Bana göre, Türkiye, iç savaş ihtimali olan ve başlayan Afganistan’da inatlaşma yerine, kendi ülkesine geri dönüp, olayların gelişimine göre tavır almayı tercih etmesi, uluslar arası diplomasi adına sevindirici. Türkiye adına sevindirici.

Bırakalım, Afganistanlılar kendi ülkelerinin geleceği için önce kendileri bir karar versinler.

Suriye gibi, bazı ülkelerin çıkarlarını gözetme adına iç savaş çıkarıp, insanları bütün dünyanın başına belamı edecekler?

Yoksa, “burası bizim ülkemiz, kardeş kardeş oturacağız. Yaşayacağız” diye düşünüp, berebar yaşamanın bir orta yolunu mu bulacaklar.

İşte, “gitmek mi zor, kalmak mı zor” düşüncesinin ana kaynağı bu.

Şimdi karar zamanı.

Görüşüne bakılırsa, Amerika’nın gölgesinde, kendi ülkeleri adına savaşmak yerine, ülkeyi terk etmeyi tercinh edenlerin çoğunlukta olduğu Afganistan’da Taliban tam ve mutlak hakimiyetini kurma adına gövde gösterisinde bulunuyor.

Dünyanın pek çok ülkesi de dün terör örgütü diye isimlendirdiği Taliban’la silahlı savaş yerine, diyalog mesajları veriyor.

O halde, mesaj alındı. Amerika, 1979 yılında İran’da yaptığı gibi Afganistan’ın başına bir Molla Rejimi musallat edecek. Taliban bunun için biçilmiş kaftan. Senelerce Taliban’a karşı Afganistan’da varlığını sürdüren yabancı güçlerin de Amerika gibi geri çekilmesinin işareti bu.

Gelelim bundan sonra Afganistan’da nelerin olabileceğine?

İran’da yaşanılanların tekrarlanmayacağını söylüyor bazı ülkeler.

Buna gerekçe olarak, Amerika, Rusya, Çin ve İngiltere’nin hala Afganistan’da temsilci bulundurma istekleri olarak konuşuluyor. Almanya, bu ülkeden kaçırmaya çalıştığı yandaşları için kendi ülkesinde Çadır kent kurmuş bile.

Oysa ki, Taliban, yavaş yavaş şekillenmeye başlayan yönetimi oluşturma çalışmasında, kendisine yakın olan ve eski hükümetlerde görev yapanları seçmesi, dünyaya güven verilmek istenmesi olarak yorumlanıyor.

Her ne olursa olsun, Afgan halkı, kendi vatandaşları ile beraber, kendi geleceğini belirleme ve yön verme hakkına sahip.

Dün, dünyanın pek çok ülkesinin terör örgütü olarak gördüğü Taliban, bugün bu ülkelerin müzakere görüşleri, diplomatik görüşmeler başlattıkları bir ülke yönetimi oluşturdu.

Değişim, çok hızlı ve sert oldu. Dünya henüz bu eylemi içine sindiremedi….

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.