Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Acılı Şair Yılmaz Odabaşı

Yazının Giriş Tarihi: 10.07.2016 02:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.07.2016 02:14

 

Şiire olan merakımı bizi tanıyanlar az çok bilirler. Kimi zaman siyaseten kendi teşkilatımızdaki sığ insanlar tarafından bu özelliğimiz eleştirilse de biraz şiir yazmaya çalışırız. Oysa DP eski genel başkanı şimdi ise Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Merinos Atatürk Kültür Merkezinde, 2009 yerel seçimleri Aday tanıtım programında kürsüde Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Bursa'da Zaman şiirini ezberden okuyunca salonda dakikalarca alkışlanmıştı bende sahnede Süleyman Soylu'nun hemen arkasında duruyor ve şiiri yorumlarken mimikleriyle nasıl yaşayarak icra ettiğini beğeni ve takdir ile izlemiştim.

Bazı şiirler vardır sizi bir cümlesiyle vurur ve şairin siyasi görüşü, sizi enterese etmez etkilendiğiniz cümle ve şiir sizin şaire sempati ile bakmanızı sağlar, Bahsedeceğim şair Yılmaz Odabaşı'dır az çok adını bilirdik bir gün Cehennem Bileti şiirini okurken bir cümlesi beni çok etkiledi.

“Bayrakları bayrak yapan: bayrak imalatçılarıdır toprak, eğer uğrunda ölen varsa: utanmalıdır.”

Bu cümleyi yalnızca ülkemize uyarlamak yanlış olur. Bu cümleyi evrensel düşünmek gerekir yani tüm dünya geneline yaymak uygulamak gerekir. Vatan Sakarya edebiyatı yapan kişilerin bu cümleyi anlaması elbette zordur cümle savaşsız bir yaşamı önerir.

Odabaşı soy ismi bana hiç yabancı değildi. Aslında bir ayrıntıyı kaçırmıştım. DP Osmangazi ilçe yönetimimde benim ilçe başkan yardımcım Bedri Odabaşı vardı. Soy isim benzerliğine dikkat etmemiştim yine Demokrat partinin iktidar dönemlerinde marka bir isim olan Bekir Öner beni uyandırmıştı. Yılmaz Odabaşı, Bedri'nin akrabasıdır diye telefon ile aradığım Bedri Odabaşı olayı doğruladı ve Yılmaz Odabaşı benim yeğenimdir dedi. Yılmaz Odabaşı'nın hayatını araştırdığımda Osmangazi ilçesi Bahar mahallesinde yaşadığını eski santral garajda çalıştığını öğreniyoruz. Çocukluk yıllarında. Yılmaz Odabaşı çocukluk yıllarında çileyle tanışmış 1961 doğumlu.

Bence genç ve büyük bir yetenek fakat ülke idaremiz özellikle 80 yılların katı darbe yönetimi birçok insanı acıya boğmuş aydın yetenek istemeyen bir güruh sağ, sol demeden binlerce insanı silindir gibi ezmiş birçok işkenceye cezaya çarptırılan Yılmaz Odabaşı intihar ettiğini üzülerek öğreniyoruz.

Yılmaz Odabaşı ile önümüzdeki günlerde yüz yüze bir görüşme yapmayı düşünüyorum ve bu gerçekleştiğinde siz okurlarımızla paylaşacağım.

Yılmaz Odabaşı, ilköğrenimini Diyarbakır, Ankara, Kayseri ve Gaziantep illerinde, lise öğrenimini Diyarbakır'da Diyarbakır Lisesi'nde tamamladı. 1970'lerin sonunda dönemin öğrenci eylemlerinde aktif rol aldı.

1980'de İzmir Hukuk Fakültesi'nde öğrenimine başladıktan sonra 12 Eylül Darbesi ile tutuklandı ve Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde bir yıl hapis yattı. Yazko Somut gazetesinde ve Nitelik, Yamaç, Yarın, Dönem, Oluşum gibi dergilerde yazılar yazdı. 1984'te İlk şiir kitabı toplatıldı.

Bu esnada kısa süreli tutuklandı. Salıverilmesinin ardından Gökyüzü, Yeni Olgu, Dönem, Ortaklaşa, Oluşum, Yarın dergilerinde yazdı. 1985'te Diyarbakır'a dönen ve ilk şiir kitabını tekrar yazan şair, kitabını 1985'te yayınlattı.

Aynı dönemde Diyarbakır'da Aydınlar Dilekçesi'ni imzaya açtı ve İHD'nin kuruluş çalışmalarına katıldı.

Yılmaz Odabaşı, yazdığı ilk yıllardan itibaren şiirimizde 80 kuşağının özgün, sevilen ve yaygın okunan şairlerinin başında yer aldı. Şiirleri en çok bestelenen bir şair olarak da anıldı. Ahmed Arif'in epik ve dağlı sesi ile Attila İlhan'ın kentli lirizminin bireşimi sayılabilecek yalın ama imgesel yoğunluklu şiirleri, 1980'lerden 2000'li yıllara dek genç kuşak şiir okurları üzerinde büyük bir etki oluşturdu.

Odabaşı, 1981'de kısa bir süre Akajans'ta çalıştı. 1986'da UBA(Ulusal Basın Ajansı) Diyarbakır temsilciliği,1987 yılında Ortadoğu Haber Ajansı haber müdürlüğü yaptı. 1992 yılında 2000'e Doğru dergisinin Diyarbakır büro şefliği ve Turkish Daily News gazetesinin güneydoğu temsilciliğini yaptı. 1991 ve 96'da iki kez Adana Altın Koza Film Öyküsü Ödülü'nü,92'de Petrol-İş Sendikası Şiir Yarışması 2.'lik ödülünü ve Cahit Sıtkı Tarancı şiir ödüllerini kazandı. 1993 yılında Aydınlık gazetesinin Diyarbakır temsilciliği ve köşe yazarlığını yaptı. 1994 yılında Yargıtay tarafından on aylık hapis cezasının infazını Ankara Ulucanlar Cezaevi ve daha sonra aktarıldığı Ankara Haymana Kapalı Cezaevi'nde tamamladı. 1994'te Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin "Yılın Gazetecisi" ödülünü, 1995'te Sabri "Altınel Şiir Ödülü"'nü, 1999'da Orhon Murat Arıburnu Şiir Özel Ödülü'nü, 1991 ve 99'da İki kez Human Rght Watch (New York) "baskıya karşı cesaret" ödülü, 1996'DA PEN Onat Kutlar Film Öyküsü ödülü ve İsveç PEN onur ödülünü kazandı.

1993-94'te günlük Aydınlık, 1995'te Siyah Beyaz Gazetesi'nde köşe yazıları yazdı. Daha sonra Cumhuriyet Gazetesi ve ekler (96-99), Radikal (1998) ve Radikal İki Eki'nde ve Birgün Gazetesi'nde (2004) yazdı.

Şiirleri ve şiir üzerine eleştirileri Varlık, Günümüzde Kitaplar, Yeni Düşün, Broy, Gösteri, Edebiyat ve Eleştiri gibi çok sayıda dergide yayınlandı. 1998 yılında bir yazısı, 2000 yılında bir kitabı nedeniyle 1,5 yıl ay hapis cezasına çarptırıldı ve 1999'da mahkûmiyeti nedeniyle Bursa E Tipi Cezaevi'nde, 2000'de Tekirdağ Saray Kapalı Cezaevi'nde yattı. Cezaevi'nden çıkınca Orhan Murat Arıburnu Şiir Özel Ödülü'nü, İsveç PEN Onur Üyeliği ve Human right Watch (New York) "Baskıya Karşı Cesaret Ödülü"'nü kazandı. 2000 yılından sonra ödüllere katılmadı. Mahkumiyetleri nedeniyle AİHM'de açtığı davayı 2005 yılında kazandı.

2000 yılında Ey Hayat adlı şiir kitabı yayınlandı. Ey Hayat, sanatçı Onur Akın'ın albümüne de ad verdi. Bir süre Ahmet Kaya ile çalışan Odabaşı'nın kırk kadar şiiri başta Ahmet Kaya olmak üzere (Yakarım Geceleri, Diyarbakır Hasreti , Dağlarda Ölmek İsterim gibi şarkılar), Onur Akın, Edip Akbayram, Grup Yorum, İlkay Akkaya, Ferhat Tunç, Metin Yılmaz, Sevcan Orhan, Suavi, Hayko Cepkin, Cevdet Bağca gibi sanatçılar tarafından yorumlandı.

Şiirleri Farsça, İngilizce, Almanca, Fransızca, Kürtçe gibi pek çok dile çevrildi. Şiirlerinin İngilizce çevirilerinden oluşan "Everything But You" adlı şiir kitabı, Munster Literature Centre adlı yayın kurumu tarafından (Avrupa Konseyi sponsorluğunda) yayınlandı. 2015 yılında şiirlerinden yapılmış bir seçkiden oluşan kitabı ise İran Tahran'da yayınlandı.

2004 yılında "Şarkısı Beyaz" adlı ilk romanı çıktı. 2005 yılında "Sakla Yamalarını Kalbim" adlı seçilmiş şiirlerinden oluşan derleme, 50.000 bin adet basıldı. Halen Nazım Hikmet Vakfı'nın yönetim kurulu üyesidir. 2004-2012 yılları arasında yeni kitap yayınlamadı, biten kitaplarının yeni baskılarını yapmadı. 2013 yılında "Hayatın Düşlere Borcu Var" adlı kitabıyla ve on iki yıl aradan sonra yayınladığı "Bana Yasak Sözler Söyle" adlı yeni şiir kitabıyla yayın-edebiyat dünyasına geri döndü. 2015'te bütün şiirlerini "Her Ömür Kendi Gençliğinden Vurulur" (1.cilt) ve Feride (2.cilt) adlı kitaplarında topladı topladı.2016 yılında yayınlanan Sevginin Herkesten Şikayeti var kitabi 7. baskısını yapmıştır, Yılmaz Odabaşı, yazarlık uğraşının yanı sıra, fotoğraf çekmekte ve resim çizmektedir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.