Ama hemfikir olmamız gereken bir konu var ki o da içerisinde bulunduğumuz salgın ortamında onu bertaraf edebilecek önlemlere dair her tereddüdün binlerce cana mal olması gerçeği.
Evet aşı karşıtlığından söz ediyorum.
Çoğu kulaktan duyma, bilimselliği asla olmayan, dedikodulardan ya da birilerin güdülemelerinden kaynaklanan aşı karşıtlığından.
İngiltere’nin saygın kurumlarından King’s College Londonda yaptığı bilimsel araştırma ile aşı karşıtlığının nelere mal olduğunu ve aylarca geçmeyen “uzun Covid” sendromu ile ilgili yeni bilgileri gün ışığına çıkarmış.
İki milyon insanın verilerini inceleyen bilim insanları, corona virüsünü yendikten sonra haftalarca ve hatta aylarca ateş, öksürük ve koku-tat kaybı gibi sorunlar yaşayanların durumunu incelemişler ve iki doz corona virüsü aşısı olanların uzun Covid’e yakalanmadıklarını ve aşı olanların hastalığı daha hafif atlattıklarını saptamışlar.
Test ve aşı verileri inceleyen uzmanlar iki milyondan fazla insanın semptomlarını da mercek altına alarak,“İki doz olanların hastaneye yatma oranlarının yüzde 73 daha düşük,hastalığı ağır geçirme risklerinin de yüzde 31 daha az” olduğu somut bilgisine ulaşmışlar.
Ayrıca 8 Aralık 2020 ile 4 Temmuz 2021 arasındaki verileri de inceleyen uzmanlar en çok tespit edilen semptomların ise koku kaybı, öksürük, yüksek ateş, baş ağrısı ve halsizlik olduğunu açıklarlarken, iki doz aşı olanlarda bunların daha nadir görüldüğünü de belirtmişler.
Aşı olunduktan sonra geçen 28 gün veya daha fazlasında aşı sonrası enfeksiyon bulaşma riski yaklaşık yarı yarıya azalması ve bunun sonucunda aşı olmayanlara oranla aşı olanlarda Covid-19 semptomları çok daha az görülmesi artık bilimsel olarak ta kanıtlanmış bir olgu.
Son olarak bir de araştırmayı yürüten profesör Tim Spector’un “Aşı olmak uzun Covid-19’u çok büyük bir oranda azaltıyor. Bunu iki yolda yapıyor. Birincisi semptom riskini 8 ile 10 kat azaltıyor ve enfeksiyonun uzun Covid-19’a evrilme riskini de yarı yarıya azaltıyor” dediği paragrafını da paylaşmakta var diye düşünüyorum.
Ez cümle
Aşı karşıtlığının kişinin hem kendisinin hem de başkalarının sağlıklarına karşı ciddi bir tehdit olduğu ayan beyan ortada.
Bendeniz bu konunun öyle insan hakları, tercih özgürlüğü, bedensel dokunulmazlık filan gibi romantik söylemlerle de ilişkisi olmadığına dolayısı ile aşıya neden karşı olduklarını bile bilmeyen insanların toplumu enfekte etmeye devam etmelerinin sıkı tedbirler alınarak önlenmesi gerektiğine ve yine toplumdan izole edilmeleri gerektiğine inanlardanım.
Nasıl ki elektriğinden,doğal gazına,etinden meyvasına,oto yolundan köprüsüne akla gelebilecek her şeye zamlar yapılırken topluma konu ile ilgili hiçbir gerekçe anlatılmıyor ve zamların uygulamaya konulmasına ne tepki gösterecekleri sorulmuyorsa burada da aynı şey yapılarak aşı olmayanların toplum içerisinde ki devinimleri pekala kısıtlanabilir.
Biliyorum örnekleme biraz absürt oldu ama
Başka türlü nasıl anlatılabilir bilemedim…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Absürt Önerme
Jim Rohn ‘‘Kararsızlık fırsat hırsızıdır’’demiş.
Katılırsınız katılmazsınız.
Ama hemfikir olmamız gereken bir konu var ki o da içerisinde bulunduğumuz salgın ortamında onu bertaraf edebilecek önlemlere dair her tereddüdün binlerce cana mal olması gerçeği.
Evet aşı karşıtlığından söz ediyorum.
Çoğu kulaktan duyma, bilimselliği asla olmayan, dedikodulardan ya da birilerin güdülemelerinden kaynaklanan aşı karşıtlığından.
İngiltere’nin saygın kurumlarından King’s College Londonda yaptığı bilimsel araştırma ile aşı karşıtlığının nelere mal olduğunu ve aylarca geçmeyen “uzun Covid” sendromu ile ilgili yeni bilgileri gün ışığına çıkarmış.
İki milyon insanın verilerini inceleyen bilim insanları, corona virüsünü yendikten sonra haftalarca ve hatta aylarca ateş, öksürük ve koku-tat kaybı gibi sorunlar yaşayanların durumunu incelemişler ve iki doz corona virüsü aşısı olanların uzun Covid’e yakalanmadıklarını ve aşı olanların hastalığı daha hafif atlattıklarını saptamışlar.
Test ve aşı verileri inceleyen uzmanlar iki milyondan fazla insanın semptomlarını da mercek altına alarak,“İki doz olanların hastaneye yatma oranlarının yüzde 73 daha düşük,hastalığı ağır geçirme risklerinin de yüzde 31 daha az” olduğu somut bilgisine ulaşmışlar.
Ayrıca 8 Aralık 2020 ile 4 Temmuz 2021 arasındaki verileri de inceleyen uzmanlar en çok tespit edilen semptomların ise koku kaybı, öksürük, yüksek ateş, baş ağrısı ve halsizlik olduğunu açıklarlarken, iki doz aşı olanlarda bunların daha nadir görüldüğünü de belirtmişler.
Aşı olunduktan sonra geçen 28 gün veya daha fazlasında aşı sonrası enfeksiyon bulaşma riski yaklaşık yarı yarıya azalması ve bunun sonucunda aşı olmayanlara oranla aşı olanlarda Covid-19 semptomları çok daha az görülmesi artık bilimsel olarak ta kanıtlanmış bir olgu.
Son olarak bir de araştırmayı yürüten profesör Tim Spector’un “Aşı olmak uzun Covid-19’u çok büyük bir oranda azaltıyor. Bunu iki yolda yapıyor. Birincisi semptom riskini 8 ile 10 kat azaltıyor ve enfeksiyonun uzun Covid-19’a evrilme riskini de yarı yarıya azaltıyor” dediği paragrafını da paylaşmakta var diye düşünüyorum.
Ez cümle
Aşı karşıtlığının kişinin hem kendisinin hem de başkalarının sağlıklarına karşı ciddi bir tehdit olduğu ayan beyan ortada.
Bendeniz bu konunun öyle insan hakları, tercih özgürlüğü, bedensel dokunulmazlık filan gibi romantik söylemlerle de ilişkisi olmadığına dolayısı ile aşıya neden karşı olduklarını bile bilmeyen insanların toplumu enfekte etmeye devam etmelerinin sıkı tedbirler alınarak önlenmesi gerektiğine ve yine toplumdan izole edilmeleri gerektiğine inanlardanım.
Nasıl ki elektriğinden,doğal gazına,etinden meyvasına,oto yolundan köprüsüne akla gelebilecek her şeye zamlar yapılırken topluma konu ile ilgili hiçbir gerekçe anlatılmıyor ve zamların uygulamaya konulmasına ne tepki gösterecekleri sorulmuyorsa burada da aynı şey yapılarak aşı olmayanların toplum içerisinde ki devinimleri pekala kısıtlanabilir.
Biliyorum örnekleme biraz absürt oldu ama
Başka türlü nasıl anlatılabilir bilemedim…