Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

42. yılında 12 Eylül darbesi

Yazının Giriş Tarihi: 12.09.2022 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.09.2022 00:05

12 Eylül 1980 darbesinin 42. yılına geldik Cumhuriyet tarihimizin en kötü günlerinden biri tarih sayfamıza darbelerin anası sayılan 27 Mayıs 1960 gibi kara bir leke olarak yapışmıştır, temizlemesi, silinmesi asla mümkün olmayacak bir utanç günüdür. 12 Eylül dönemin de ortaokul öğrencisiydim Bursa Çınar lisesine gidiyordum ortaokul ve lise bir aradaydı, okulun önünde her zaman bir polis ekibi dururdu, sağ, sol çatışmaları her bölgede yaşanıyordu Çınar lisesinde iki öğretmen vurulmuş ve hayatlarını kaybetmişlerdi, çocuk aklımızla olanlara anlam veremiyorduk fakat olaylar sebebiyle içimize kapanıp okuldan soğuyorduk, benim gibi düşünen birlerce öğrenci vardı ülke genelinde, adeta taraf olmak zorunluluktu.!

12 Eylül darbecileri Başbakan Süleyman Demirel'in çağrılarına kulak tıkayıp asli görevlerini yapmamakta direniyorlar ve oyalama taktiğiyle zamana oynuyorlardı. Darbenin başı Kenan Evren Yıllar sonra yaptığı itirafta '' Demirel'i özellikle dinlemedik, 1,5 yıl daha oyalanıp darbe şartlarının oluşmasını bekledik'' demesi iplerinin CIA nın elinde olduğunun göstergesidir. Bu bekleme süresinde kavga ve cinayetlerden bezmiş olan halk nereyse darbe olmasını isteyecek konuma getirilmişti. Kardeşin kardeşi vurduğu baba ve oğlunun birbirine düşman olabileceği ortam şeytan kurnazlığı ile hazırlanmıştı.

11 Eylül de dökülen kan bir günde durmuştu ne hikmetse! Ceza evleri sağcı solcu demeden dolduruluyor ve hücrelere bir sağdan bir soldan çaprazlama insanlar atılıyordu. İşte burada insanlar kullanıldıklarını o dönem anlamış oluyordu. Türkiye iç siyasette derin bir sessizliğe gömülürken dış siyasete bakmak kimsenin aklına gelmiyordu. Türkiye darbe sebebiyle dış siyasette neler kaybetti.?

1974 Yılında Başbakan Ecevit'ti Kıbrıs barış harekatının Yunanistan tepkiliydi, Harekatın İngiltere ve Amerika tarafından engellenemediği için kızgın olan Yunanistan anı bir kararla Nato dan ayrılmıştı.

1975 yılında ise bu kez Başbakan Demirel'di Türkiye'ye uygulanan ambargoya tepkiliydi Amerika'yı uyarmasına rağmen istediğini alamayınca Türkiye'deki 21 ABD üssünü bir kalemde kapatıp nota vermişti reste rest ile karşılık veren bir Türkiye tüm dünyayı şoka uğratmış ABD ve NATO ülkeleri şaşkındı.

1980 Yılına gelirken ambargo sebebiyle sıkıntı yaşıyorduk fakat taviz vermiyorduk işte ülkemizde ki hain batı işbirlikçileri CIA'dan emri alıp harekete geçmişlerdi. Eğer darbe yapılmasa Yunanistan yeniden NATO ya girmek için Türkiye'nin evet oyu kullanması gerekiyordu buda Türkiye'nin elinde büyük bir kozdu, bu koza karşı Türkiye o yıllarda Avrupa Birliğine girecekti, pazarlık yapılmış anlaşmalar sağlanmıştı. Hesapta olmayan ise NATO ve ABD tezgahından geçen işbirlikçi darbeci subaylardı ve bu subaylar Türkiye'ye birçok şey kaybettirmişlerdir. Demirel'in kullandığı Yunanistan'ı NATO'ya alma karşılığında kullandığı Avrupa Birliğine girme kozu hiçe sayılarak Kenan Evren tarafından güle oynaya imzalanıyordu.!

Darbe sürecinde ayrıca Mamak ve Diyarbakır cezaevlerinde yapılan insanlık dışı işkenceler PKK yı yaratmış ve ülkemizin başına bela olmasına sebep olmuştur. Diyarbakır cezaevin de yatan ve açlık grevinde hayatını kaybeden Kemal Pir ( Laz Kemal) PKK nın tüzüğünü yazmıştır. İşkenceci Yüzbaşı yıllar sonra İstanbul'da otobüs içinde uğradığı silahlı saldırı da, vuran kişinin kendisine tetiği çekmeden önce "Laz Kemal'in selamı var" demesi çok enteresandır.

Darbenin vatandaşa bilançosu da ağır olmuştur.

Gözaltına alınan 650,000 kişi,
Fişlenen 1,683.000 kişi,
Açılan dava 210,000,

Sıkı yönetim mahkemesinde yargılananlar 230,000 kişi, 141-142-163 maddeden yargılananlar 71,500 kişi,

Sivil mahkemede yargılananlar
1980-88 arası 9,508 kişi,
Yargılanan örgüt üyesi 9,404 kişi,
Hüküm giyen örgüt üyesi 21,764 kişi, Vatandaşlıktan çıkarılan 14,000 kişi,
Pasaport verilmeyen 388,000 kişi,
Faaliyetten men edilen dernek 23,700,

Açlık grevinde ölen 14 kişi,
Kaçarken vurulan 16 kişi,
Çatışmada öldürülen 74 kişi,
Doğal ölüm raporu verilen 73 kişi,

İntihar etti denilen 43 kişi,
İşkencede ölen 171 kişi,
Görevlilere açılan işkence yaptı davası
(1980-88 arası) 9.962 dava,

İşkence yaptığı için yargılanan görevli 544, Gazetecilere istenen hapis cezası 4,000 yıl, Gazetecilerin aldığı ceza 3,315 yıl 3 ay,
Cezaevinde gazeteci 31 kişi,
İdam cezası alan 420 kişi
İnfaz edilen 50 kişi,

Bunların arasında Kenan Evren'in asmayalım da besleyelim mi? Dediği 17 yaşında ki Erdal Eren de vardı. 12 Eylül darbesinin mağdur listesi çok daha uzun ve bu acıyı bizlere tattıranlar şimdi ilahi mahkeme de torpilsiz hesap veriyorlar unutmayalım ki hiçbir saltanat sonsuza kadar devam etmez.

Darbe mağdurlarına saygı ile.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.