Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Züğürt Tesellisi

Yazının Giriş Tarihi: 28.02.2020 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.02.2020 00:03

Timsah Arena’daki dün akşamki oyunda ilk düdükle birlikte öyle bir 25 dakika seyrettik ki; ne anlatılır ne de anlaşılır? İki takımın da orta sahaları makaraları koy vermiş, önüne gelen rakip bölgeleri destursuz geçiyor…

Pres koyan yok.

Ayak koyan yok.

‘Dur nereye hemşerim’ diyen hiç yok!

Hal böyle olunca da oyun da yok pozisyonda…

Bursasporlu gözüyle bakarsak; hani insan ‘mübarek kandil gecesinin’ kutsiyetinden mi, yoksa futbolcular eski hocaları Yalçın Koşukavak’a olan saygılarından mı böylesine duyarsız/umarsız/amaçsız bir futbol sergiliyorlardı anlayamadım…

Ne olduysa 25’den sonra oldu!

Lodosun getirisiyle gevşek/durgun bir tempoda seyreden oyunda kaleci Çağlar 5 dakika içinde ağlarından iki kez gol topu (!) çıkarınca sahada fırtına çıktı hortum şoku yaşandı.

Hem Putsilla hem Paxio; nasıl gol attıklarını anlayamadı?

Bursaspor savunması ise nasıl yediğini!

Ev sahibi takımın 2-0 geriye düşmesi acaba bir kısmetsizlik silsilesinin sonucumuydu?

Hayır olamazdı, çünkü İzmir ekibinin o dakikaya kadar yarı sahayı geçmişliği bile yoktu!

Böyle şipşak goller çok zor oluyor ama oldu işte…

Futbolun içinde bunlar var, oraya kadar tamam…

Tamam olmayan ise iki farklı geriye düşen Bursaspor bu maçı çevirebilir mi sorusuydu?

Seleznyov’un çalışılmış arka direk ürünü farkı bire indiren kafa golü bu sorunun yanıtına yönelik bir işaret fişeği gibiydi ya da biz öyle algıladık.

Çünkü son düdükle birlikte tabelaya baktığımızda anladık ki; yanılmışız…

Aslında ‘perşembeye geliyorum’ diye sinyal veren tehlikenin boyutu Erzurum’daki cumartesi gününden belliydi.

Hep söylerim, yine söyleyeyim. Bir maçın en önemli dakikaları soyunma odasındaki 15 dakikalık devre arasıdır. Tamirat orada yapılır. İbrahim Üzülmez’de tamiratını yapmış. İkinci yarı, yine çok iyi oynayan bir Bursaspor seyretmedim. Ama kazanma arzusu üst seviyede ancak topu üç direk arasına ittirecek bitirici bir çift kramponu olmayan bir takımı bilmem kaçıncıya seyrettim.
İkinci yarının hemen topun kaleci-oyuncu-direk üçgeninden döndükten sonra üç taksitte gelen Kubilay’ın beraberlik golü umutları yeşertti ama o kadar…

Sanki Yeşil Beyazlı futbolcular lig ikinciliğini istemiyor gibisinden anlayamadım bir psikoloji içinde tuhaf bir havadaydılar…

Bursaspor’un oyuncuları galibiyeti istemediler mi?

Tabii ki istediler…

Ancak istemekle kazanmak çok ayrı iki şey, kazanacak kadar hiçbir şey yapmadılar. 

Dün sahadan çıkan skor Süper Lig’e giden yolda Bursaspor’a züğürt tesellisi kıymetinde ilave puan olur mu onu ileride göreceğiz.

Çünkü herkes bir şeyler söyle hatta yalan söyler de zaman yalan söylemez.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.