Altınordu ligin dertsiz tasasız ve de hedefsiz ender takımlarından biri… Yaşamak için bir canlıyla hava/su/ekmek nasıl gerekiyorsa, Süper Lig hedefli Bursaspor içinde 3 puan aynı anlama geliyor.
Anlaşılacağı gibi Timsah Arena’da tam anlamıyla koyun can, kasap et derdinde misali bir mücadele olacaktı dün geceki oyun…
Son iki karşılaşmasını 1-0’lık skorlarla kazanan Bursaspor’a bu maçta umut adına yarım sıfır yetecek ardından da rakiplerin maç sonuçlarını bekleyecekti.
Futbolda hedefsiz takımlarla oynamak zordur. Bir kaza kurşunuyla ‘Yok yoluna Niyazi olmak’ da var işin içinde. Hani hasta ziyaretinin ‘kısa olanı makbuldür’ derler ya; ‘hemen atacaksın, sonra yatacaksın...’
İrfan Buz’un öğrencileri bu düşünce ile ‘oyuna fırtına gibi başlar, golü erken bulur rahatlar’ diye düşündük ama fena halde yanılmışız!
Hayrettir!
Yeşil Beyaz formalılar ‘kov danayı bostancı, yemesin lahanayı’ gibisinden ninni kıvamında bir futbol sergiliyor, orta sahayı sorgusuz-sualsiz geçen İzmir temsilcisinin gençleri karşısında Timsah evinde göçebe durumuna düşüyordu!
Öyle ki; biri boş kaleye olmak üzere ikisi kaleci Çağlar’ın engellediği 3 net gol pozisyonundan faydalanamayan konuk ekibin ceza sahasına ilk yarının son 5 dakikası haricinde bir çift Yeşil Beyazlı krampon bile ayak basmıyordu…
Devre arası ‘Bursaspor coşar Altınordu engelini aşar’ diye düşündük ama ilk düdükle birlikte anladık ki yine fena halde yanılmışız!
İrfan Hoca’nın öğrencileri ilk 45’te olduğu gibi ‘hababam sınıfı’ oyununu sürdürüyor, Tayfur Bingöl’de son adam kuralından gördüğü kırmızı kart ile takımını 50. dakikada bir eksik bırakırken Timsah’ın gamsız futboluna tüy dikiyordu…
Bursasporlu futbolcular büyük bir konukseverlik örneği sergileyerek(!) rakibine ‘Siz oynayın biz seyredelim’ mantığına bürünürken bizlerde beklenen golün; ancak bireysel yetenek ve beceriden geleceği izlenimi veriyordu…
Nitekim bu kez yanılmamışız ki, Traore 69’da ceza sahası ön çizgisinden nefis ve akıl dolu bir plase ile Bursaspor’u girmek üzere olduğu yoğun bakım kapısından döndürüp hayata bağlıyordu: 1-0…
Burkina Fasolu oyuncunun goldeki vuruşunda birinci sınıf ustalık vardı. Rakibi kendi girdabına çeken ayak hünerleri insanı büyüleyen ince bir işçilik…
Sanki ‘tek kişilik’ rakip imha timi!
Sonuçta son iki haftada olduğu yine ‘tek tek basaraktan’ 2 basamak birden atladı ve şimdilik de olsa lider Hatay’ın ensesine yapıştı…
Şimdi soru şu:
Bundan sonra ne olur?
Cevap açık ve net: Her şey olur!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa ÖZKESKİN
Zor Oldu Ama Oldu
Altınordu ligin dertsiz tasasız ve de hedefsiz ender takımlarından biri… Yaşamak için bir canlıyla hava/su/ekmek nasıl gerekiyorsa, Süper Lig hedefli Bursaspor içinde 3 puan aynı anlama geliyor.
Anlaşılacağı gibi Timsah Arena’da tam anlamıyla koyun can, kasap et derdinde misali bir mücadele olacaktı dün geceki oyun…
Son iki karşılaşmasını 1-0’lık skorlarla kazanan Bursaspor’a bu maçta umut adına yarım sıfır yetecek ardından da rakiplerin maç sonuçlarını bekleyecekti.
Futbolda hedefsiz takımlarla oynamak zordur. Bir kaza kurşunuyla ‘Yok yoluna Niyazi olmak’ da var işin içinde. Hani hasta ziyaretinin ‘kısa olanı makbuldür’ derler ya; ‘hemen atacaksın, sonra yatacaksın...’
İrfan Buz’un öğrencileri bu düşünce ile ‘oyuna fırtına gibi başlar, golü erken bulur rahatlar’ diye düşündük ama fena halde yanılmışız!
Hayrettir!
Yeşil Beyaz formalılar ‘kov danayı bostancı, yemesin lahanayı’ gibisinden ninni kıvamında bir futbol sergiliyor, orta sahayı sorgusuz-sualsiz geçen İzmir temsilcisinin gençleri karşısında Timsah evinde göçebe durumuna düşüyordu!
Öyle ki; biri boş kaleye olmak üzere ikisi kaleci Çağlar’ın engellediği 3 net gol pozisyonundan faydalanamayan konuk ekibin ceza sahasına ilk yarının son 5 dakikası haricinde bir çift Yeşil Beyazlı krampon bile ayak basmıyordu…
Devre arası ‘Bursaspor coşar Altınordu engelini aşar’ diye düşündük ama ilk düdükle birlikte anladık ki yine fena halde yanılmışız!
İrfan Hoca’nın öğrencileri ilk 45’te olduğu gibi ‘hababam sınıfı’ oyununu sürdürüyor, Tayfur Bingöl’de son adam kuralından gördüğü kırmızı kart ile takımını 50. dakikada bir eksik bırakırken Timsah’ın gamsız futboluna tüy dikiyordu…
Bursasporlu futbolcular büyük bir konukseverlik örneği sergileyerek(!) rakibine ‘Siz oynayın biz seyredelim’ mantığına bürünürken bizlerde beklenen golün; ancak bireysel yetenek ve beceriden geleceği izlenimi veriyordu…
Nitekim bu kez yanılmamışız ki, Traore 69’da ceza sahası ön çizgisinden nefis ve akıl dolu bir plase ile Bursaspor’u girmek üzere olduğu yoğun bakım kapısından döndürüp hayata bağlıyordu: 1-0…
Burkina Fasolu oyuncunun goldeki vuruşunda birinci sınıf ustalık vardı. Rakibi kendi girdabına çeken ayak hünerleri insanı büyüleyen ince bir işçilik…
Sanki ‘tek kişilik’ rakip imha timi!
Sonuçta son iki haftada olduğu yine ‘tek tek basaraktan’ 2 basamak birden atladı ve şimdilik de olsa lider Hatay’ın ensesine yapıştı…
Şimdi soru şu:
Bundan sonra ne olur?
Cevap açık ve net: Her şey olur!