Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Zengin adam ve dervişin hikayesi

Yazının Giriş Tarihi: 30.04.2018 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.04.2018 00:01

Camide zengin bir adamla bir derviş yan yana namaz kılıyorlardı.

Birbirlerine olan yakınlıklarından dolayı ne okuduklarını ve ne dua ettiklerini duyuyorlardı. Derviş namazdan sonra ellerini açtı:

” Ya Rabbi! Karnım çok aç beni şu yemek ve şu tatlılarla rızıklandır” diye dua etti.

Dervişin duasını duyan zengin adam,

İçinden şöyle geçirdi:

” Bana duyurmak için sesli dua ediyor.

Böyle yapmaktansa doğrudan gelip para isteseydi verirdim.

Şimdi ona bir şey vermem.

Zengin adam böyle düşünürken derviş caminin bir kenarına çekilmiş ve uykuya dalmıştı.

Az sonra camiye elinde tepsiyle bir adam geldi. Doğruca, uyuyan dervişin yanına giderek dervişi uyandırdı ve elindeki tepsiyi dervişe verdi. Derviş tepsinin üzerini açtı.

Zengin adam geriden bu hadiseyi takip ediyordu. Tepside dervişin az önce duada istediği yiyecekler vardı.

Derviş yemekleri yedikten sonra tepsinin üzerini örterek adama geri verdi.

Bu işe hayret eden zengin adam merakla yemekleri getiren kişiye yaklaştı:

” Arkadaş sen kimsin?”

” Ben hamallık yapan biriyim.”

” Bu adamı tanıyor musun?”

” Hayır.”

” Bu yemekleri kim gönderdi?”

” Kimse göndermedi, ben getirdim.”

” Peki, tanımıyorsun da niye getirdin?”

Anlatayım:

” Ben fakir biriyim. Hamallık yaparak geçimimi sağlamaya çalışıyorum.

Yükünü taşıdığım zengin biri bana fazlaca para vermişti. Hazır elime geçmişken eşimin ve çocuklarımın istediği yiyecekleri yapmak için gereken malzemeleri alıp eve gittim.

Eşim yemekleri yaparken ben uyuya kalmışım. Rüyamda Peygamber Efendimizi (s.a.v.) gördüm.” Bana buyurdular ki:

– Şu camide bir veli var.

Onun canı bu yiyecekleri istedi.

O yemeği ona götür.

Yiyebildiği kadar yesin.

Kalanını da siz yiyin.

Allah (c.c.) size bereket verir.

Bunu yaparsan senin cennete girmene ben kefil olurum.

Uyanır uyanmaz hemen tepsiyi buraya getirdim. Gerisini siz de gördünüz.”

Zengin adam bu durum karşısında hayretler içinde kaldı ve hamala sordu:

” Bu yemekler için ne kadar masraf ettin?”

O zamanın parasına göre bir şeyler söyler. ” Şu kadar para ”

” Sana yaptığın masrafın on mislini vereyim, bana kazandığın sevabın bir kısmını ver.”

” Olmaz.”

” Yirmi mislini vereyim.”

” Olmaz.”

” Elli mislini yok… Yok… Yüz mislini vereyim.”

” Boşuna uğraşma.

Ne verirsen ver yine de vermem.

Bunun karşılığında Peygamber Efendimiz (s.a.v.) benim cennete girmeme kefil oldu. Bütün dünyayı versen yine de vermem.

Eğer senin bu sevaptan nasibin olsaydı, bu iş sana nasip olurdu.

Baksana, yan yana namaz kılmışsınız ama senin paran nasip olmamış.

Boşuna dememişler,

Kiminin parası,kiminin duası.

ALLAH GÖNÜL GÖZÜ AÇIKLARDAN EYLESİN.

Bu hafta da Böyle olsun.

Herkes üzerine düşeni alsın.

Ben kendi payıma düşeni aldım.

Tekrar görüşene dek,

Kalın sağlıcakla...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.