İnsan hakları, sağlık, mutluluk, huzur ve güvenlik konusunda en büyük zaaf yaratan uyuşturucu ile mücadelede İçişleri Bakanlığı büyük bir operasyonla, uyuşturucu satıcılarının başına Timsah Dişi ile büyük bir çentik açtı.

Operasyonlarda, Bursa, İstanbul ve Diyarbakır illerinde eş zamanlı olarak yapıldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ülkemizdeki gençler ve çocuklar başta olmak üzere, insanların geleceklerine karşı işlenen en büyük suçlardan birisi olan uyuşturucu madde kullanımı konusunda mücadele için ne kadar istekli olduklarını bir kez daha açıkladı. Bakan Soylu,  Diyarbakır’da 5 ton esrar, İstanbul’da 2 ton esrar, Bursa’da 200 tane torbacı ele geçirildiği bilgisini verdi.

Operasyonla ilgili detay şöyle;

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sabah saatlerinde İstanbul polislerince düzenlenen operasyonda 2 ton esrar ele geçirildiğini açıklamıştı. Soylu İstanbul'da düzenlenen operasyonu, "Bizim İstanbul'daki polislerimiz bir işi daha yaptılar. Sabahleyin 2 ton esrar yakaladılar. Öte yandan, Bursa'da da 4 bin polisle operasyon yapıldı. Orada da 200 tane torbacı kıskıvrak yakalandı. Diyarbakır valisi ile görüştüm, onlarda polis ve jandarma ortaklı operasyonlarda 6 ton toz esrar ele geçirdiler. Bu operasyonlarımız aralıksız olarak devam edecektir" sözleriyle açıkladı durumu.

Uyuşturucu konusu, sadece Türkiye açısından değil, dünyanın pek çok ülkesi ve vatandaşları açısından çok önemli ve en büyük tehlikelerden bir tanesi. Gençler zehirlenmesi. Ülkenin geleceğinde söz sahibi olacak olan insanlar uyuşurcu illetiyle yok ediliyor. Böylece, ülkelerin milli ve manevi değerlerine el konuluyor. Madenleri sömürülüyor. İnsan gücü sömürülüyor. Ekonomisi güçleştirilip, inanlar açlık ve sefalet içinde bırakılıyorlar.

Uyuşturucu meselesinin, sadece uyuşturucu kullanan, müptela olan ile uyuşturucuya zoraki alıştırılanlarla bakarak mücadele yeterli olmuyor. Biraz önce saydığım nedenleri var bu işin. Dünya genelinde uyuşturucu kullanımı ve ticaretinin de bu kadar yaygın olmasının belki de sebepleri bu. Çünkü uyuşturucu baronları, yaşadıkları ülkelerin belki de en zengin ve en hayırsever insanları, kişileri olarak tanınıyorlar.

Hal e durum böyle olunca, sokaklarda uyuşturucuya alışan uyuşturucu komasına giren, uyuşturucu için namusunu bile satan insanların yaşaması demek, onların paralarına para eklemeni anlamına geliyor.

Ortaya çıkan gerçek ise, gençler, alkol ve uyuşturucu komasında. Aileler şaşırmış, perişan. Çocukların tedavisi veya topluma kazandırılmasına yönelik rehabilitasyon çalışmaları için aileler toplumdan korkar hale gelmişler. “Etrafımızdaki ne der?” diye korkuları var.  

Gençler, belki arkadaş ortamında belki de kendi yaşadıkları bazı kötü olaylardan kurtulma adına, çare olarak kullanmaya başladıkları uyuşturucu belasından kurtulup kurtulamama konusunda çaresiz kalıyorlar.

Bakın, TV ekranlarında bir siyasi partinin, AK Parti’nin reklamı var. Mahalledeki gençlerin uyuşturucu belasından kurtulması adına Silivri Belediye Başkanı bir buz hokeyi takımı kuruyor. Ve elde edilen başarılar. Gençlerin kendilerine yeniden öz güven kazanmaları. Sporla gelen iyileştirme, tedavi. Sonrasındaki ulusal ve uluslar arası başarı hikayeleri.

Demek ki bu konularla mücadelede sadece polis ve jandarma önlemleri, asayiş önlemleri değil, toplumda söz sahibi olabilen, liderlik yapabilen herkesin görevi var. Bir Belediye başkanının böylesine önemli bir projeye imza atması, bana göre ülkeye örnek bir çalışma ve hizmettir. Belediye başkanının görevi, her ne kadar kaldırım, kanalizasyon yapmak, su getirmek, yol yapmak, park yapmak, pazaryeri yapmak, yollara kaldırım yapmak, asfalt dökmek gibi olsa da, insancıl hizmetlere de imza atmaları gerekiyor.

Ben, konuya Bursa açısından yaklaştığımda, uyuşturucu belasına kapılıp, komaya girip, uyuşturucu krizinde ölen gençleri gördük bu şehirde.

Evlerinin pencerelerine kadar gelen bazı kişilere el altından nasıl uyuşturucu satıldığına dair fotoğraflar çekildi Bursa’da. Sonra, ne kadar operasyon yaparsanız yapın, yakalananların suç ve ceza kanunlarındaki bazı maddeler nedeniyle serbest kalmaları da bu suçları işleyenlere belki de cesaret veriyor olabilir.

Bunun için, uyuşturucu ile mücadele kanunlarının belki de günün şartlarına göre yeniden düzenlenmesi gerekiyor olabilir.

Yine de Bursa’da uyuşturucu ile mücadele eden polis, jandarma, onlara her zaman destek olan adli görevliler, savcılarımız, yargılama cephesinde olan hakimlerimiz, mahkemelerimiz var. Hepsinden Allah razı olsun, Bir toplumun, sağlıklı büyümesi, o toplumun geleceğine yönelik kaygıların azalmasına yol açar. Çünkü hiçbir toplum, çocukların doğmadan, gençlerin yetişmeden, fikir ve düşünce sahibi olmalarını beklemez. Uyuşturucu batağına saplanan gençlerin, çocukların ise fikir ve proje üretmeleri de beklenemiyor. Çünkü akıllarına uyuşturucudan başka bir şey gelmiyor.

Allah, bütün çocuklarımızı, gençlerimizi, ailelerimizi bu uyuşturucu illetinden ve belasından uzak tutsun. Kolluk kuvvetlerimize ise güç ve kuvvet versin…