Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Zafer ruhu

Yazının Giriş Tarihi: 30.08.2019 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.08.2019 00:02

Tüylerimiz diken diken oldu izleyince.

Gözlerimizden gayr-i ihtiyari yaşlar süzüldü birbiri peşi sıra.

Boğazımıza bir şeyler düğümlendi, kalakaldık öylece.

Hiç farkında olmadan başlamışız sanırım okumaya ki, ancak “veladaaalliin” dediğimizde anlaya bildik şehitlerimiz için okuduğumuz Fatiha’yı.

Hani şu Bursa’da, metro vagonunda 30 Ağustos  Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında  hazırlanan Reklam filmini diyorum.

Sadece 2 dakika 15 saniye sürmesine rağmen alıp bizi taaa  Kurtuluş Savaşının içine götüren o tiyatral gösteri.

İzlemeyen kaldıysa hala, anlatayım estantaneyi,

METRODA TİYATRAL GÖSTERİ

Metroya kalabalıklarla beraber  Kurtuluş Savaşından, cepheden sanki şimdi çıkıp gelmiş kıyafetleriyle biri erkek diğeri kadın iki kişi daha biner. Üstleri başları kan içinde. Tren hareket edince erkek olanı çıkar ortaya,

“Arkadaşlar, gardaşlar, vatandaşlar” diye seslenir etrafına. Bu garip kıyafetli, köylü şiveli ihtiyar adam dikkatlerini kolaylıkla çeker vagondakilerin. Başlar konuşmaya;

“Büyük taarruz haftasındayız.30 Ağustos’a vardık. Bilir misiniz; bir zamanlar bu güzelim vatanı düşmanlar işgal etmişti. Sonra, biz köyde duyduk ki, Mustafa Kemal Paşa, düşman Bursa’yı işgal etti diye meclis kürsüsünün üstüne büyük bir kara bez koymuş ve demiş ki ”Bursa’da işgal bitene kadar bu kara örtü buradan kalkmayacak” Bizim köyde bir arkadaşım vardı, “yahu dedi, mademki onlar böyle acılar çekiyorlar, bize de düşmanla göğüs göğüse dövüşmek düşer”.  Ben dedim ki, “Ben tüfek kullanmasını bilmem, ben dövüşmesini bilmem, nasıl olacak bu iş” Köylüm bana döndü ve “Yahu dedi, gidelim bizim imanımız var”

Trende herkes pür dikkat bu gösteriyi izliyor. Neredeyse nefes almıyor izleyenler. Yaşı biraz daha ilerlemiş olanlar ağlıyor içli içli. Gençlerin  yüzleri allak bullak. Kimi ellerinde telefonlarıyla izledikleri sahneyi telefonlarına kaydetmeye çalışıyor,  kimileri başlarıyla onaylayarak, tasdik ediyorlar sahnelenen oyundaki konuşmaları.

Bizim Kurtuluş Savaşı Şehidi, devam ediyor anlatmaya;

“Ertesi sabah kalktık. Eski bir çakaralmaz tüfeğim var, aldık onu düştük yollara, vardık muharebe meydanına, başladık düşmanla vuruşmaya. Önce bizim köyden arkadaşım vuruldu.  Şöyle baktık birbirimize, “hakkını helal et” dedi. Sonra ben yürüdüm elimde çakaralmazımla, dört kurşun da benim göğsüme isabet etti. Yuvarlandım yere.”

Sonra, vagonun diğer ucunda oturan  diğer oyuncuya dönerek, seslendi; “ teyze, senin hikayen nasıl, deyiver hele”

Alnından kan süzülen, beli iki büklüm olmaya ramak kalmış yaşlı teyze başladı söze;

“diyeyim ben de madem. Vatandaşlar, gardaşlarım! Anayım ben ana. Oğlumu ve gocamı gönderdim cepheye, sonra kendim vurdum sırtıma mermiyi, bir o cephe bir bu cephe. Gün geldi vatan kurtuldu. Düşmanlar topraklarımızdan atıldı gitti.. Koştum köyüme, haber vereyim zaferi diye. Ben vardım emme, ne oğlum döndü köye, ne de gocam”

Trende, duygusal ortam had safhaya vardı bu söylemlerden sonra. Gözlerden akan yaşlar daha bir belirginleşmeye ve hatta her kesimi ağlatmaya başladı. Ve tüm bu prodüksiyonun vurucu finalini bizim Kurtuluş Savaşı Şehidimiz yaptı;

Bu vatan kurtulduysa, o şehitlerimiz sayesinde kurtuldu. Nolur onları unutmayın. Onlara birer fatiha okuyun. Onların yüzü suyu hürmetine anlımız ak başımız dik olarak yüz senedir  bu topraklarda yaşayabiliyoruz. Hadi kalın sağlıcakla” dedi. Ve film, #ZAFERRUHU hashtag’  iyle bitti.

TEBRİKLER BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

İzlediğimiz, kimimizin metroda canlı izlediği bu tiyatral gösteri son derce iyi düşünülmüş, iyi kurgulanmış, dikkat çekici muhteşem bir prodüksiyon olmuş. Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş olmak üzere, bu fikri, projeyi düşünen planlayan ve katkı koyan  Ahmet Bayhan ve ekibini can-ı gönülden tebrik ediyorum. Ayrıca oyunu sahneleyen 11 tane tiyatrocu arkadaşı kutluyorum, son derece başarılı bir performans sergilemişler.

İnanın,

Saatler süren konferanslar düzenlense, gösteriler yapılsa, konserler verilse bu denli başarılı, bu kadar ses getiren bir etkinliğe ulaşılamazdı. Özellikle sosyal medyanın inanılmaz gücüyle vatanın her bir köşesinde izlenen bu video  daha çok ses getirecektir. Kim bilir, belki de siz bu yazıyı okurken, ulusal televizyonların ana haber bültenlerinde de haber olarak da izleriz bu prodüksiyonu.

 Bize ulaşan mailler, telefonlar, beğeniler bunun ne denli geniş kitlelerce beğenildiğini gösteriyor. Ve işin güzel tarafı toplumun her kesiminden geliyor olumlu eleştiri ve beğeniler. Atatürkçüsünden muhafazakarına, kürdünden  çerkezine  bu toprakların her bir paydaşının ruhunu okşayan, gurulandıran bir çalışma.

 Günler önce yaşanan 30 Ağustos tartışmaları da aklıma gelmedi değil bu yazıyı yazarken.

Sanırım, Alinur Başkan’ı 30 Ağustos üzerinden hırpalamaya çalışanlara da iyi bir cevap oldu bu. Halkın neredeyse, resmi tatil olmasa hatırlamadığı ve katılım göstermediği bu önemli güne çok farklı bir aktiviteyle dikkat çekildi. 30 Ağustos ruhu, heyecanı canlı canlı yaşatıldı.  Tekrar hatırlattı Alinur Başkan bu vesileyle bize Cumhurbaşkanımızın, Ak Partinin sloganını .

“Herkes konuşur Ak Parti yapar”

30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.