Bugün ülkemizin 100 yıllık virajı döneceği çok kritik bir gün. Hepimiz sandıklara giderek oyumuzu kullanacak ve akşam da sonuçları göreceğiz. Bu akşam çıkacak sonuç, sadece bir Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi ya da reddedilmesinden ziyade, bundan sonrası için nasıl bir Türkiye'yi tercih ettiğimizin göstergesi olacak.
Bu düzen neden değişmeli?
Daha önceki yazılarımda sıkça vurguladığım gibi mevcut sistem uzun zamandır Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap veremediği gibi sürekli istikrarsızlık üretiyor.
Cumhuriyet'in ilanından bugüne kadar geçen 94 yılda tam 65 hükümetimiz olmuş. Bu istatistiğe göre hükümetlerimizin ortalama ömrü 16 ay. Şimdi belediye başkanınızın ortalama 16 ayda değiştiğini düşünün ve o ilçede hizmetlerin nasıl yapılamayacağını hesaplayın. Bir de bunu ülke geneli olarak ele alın ve bu şartlar altında, neden bu kadar düşük bir milli gelirimizin, kalitesiz yaşam şartlarımızın, çarpık şehirlerimizin ve dışa bağımlı ekonomimizin olduğunu bir kez daha düşünün. Özetle bizim yeni bir sisteme, ciddi reformlara ve baştan aşağıya bir zihniyet değişimine ihtiyacımız var.
Evet, beyler, bu düzen değişmeli...
Tarihi değişim fırsatı
Ülkemiz tarihi bir tercih noktasında. Ya mevcut düzenle ine çıka, düşe kalka yoluna devam etmeye çalışacak ya da kendi hinterlandı konumundaki bölgelerdeki köklerinden güç alarak yeniden doğrulacak.
Dalları üç kıtaya uzanan ama zamana direnemeyip devrilen koca bir çınardan filizlenerek yüz yılı dolduran bu devlete artık bu elbise dar geliyor. Yeni çınarımız, her yere uzanan köklerinden aldığı güçle ya kollarını doğudan batıya, kuzeyden güneye enine doğru uzatarak sağlam bir şekilde genişleyecek ya da kavak gibi dikine uzayarak her rüzgarda biraz daha fazla sallanacak.
Mevcut şartlarda bu devletin ve milletin artık istikrarsız dönemleri yaşama lüksü yok.
Türkiye'nin ihtiyaçları
Elbette ülkemizin tek ihtiyacı sistem değişikliği değil. Referandumun ardından daha büyük ve sistematik düşünmemiz, liyakate önem vermemiz lazım.
Ayrıca, yeni bir bakış açısıyla ciddi reformlara imza atmalıyız. Başta; siyasi partiler yasası, seçim yasası, eğitim sistemi, ekonomi yönetimi, kamu yönetimi, yerel yönetimler, ticaret odaları, esnaf odaları, medeni kanun ve ticaret kanunları olmak üzere çok sayıda alanda yeni düzenlemelere ihtiyaç var. Zaman zaman yapılan tek tük maddeleri değiştirmek yerine bütüncül bir bakış açısıyla, dünyadaki rekabet ortamını da göz önüne alarak ülkemizi yeniden yapılandırmamız lazım. Yoksa bizim çocuklarımız da uzun yıllar orta gelir tuzağının dışına çıkamayacak. Yeniden büyük ve güçlü bir Türkiye için A'dan Z'ye bir değişim şart...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cihat ÖZKAN
Yüz yıllık viraj
Bugün ülkemizin 100 yıllık virajı döneceği çok kritik bir gün. Hepimiz sandıklara giderek oyumuzu kullanacak ve akşam da sonuçları göreceğiz. Bu akşam çıkacak sonuç, sadece bir Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi ya da reddedilmesinden ziyade, bundan sonrası için nasıl bir Türkiye'yi tercih ettiğimizin göstergesi olacak.
Bu düzen neden değişmeli?
Daha önceki yazılarımda sıkça vurguladığım gibi mevcut sistem uzun zamandır Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap veremediği gibi sürekli istikrarsızlık üretiyor.
Cumhuriyet'in ilanından bugüne kadar geçen 94 yılda tam 65 hükümetimiz olmuş. Bu istatistiğe göre hükümetlerimizin ortalama ömrü 16 ay. Şimdi belediye başkanınızın ortalama 16 ayda değiştiğini düşünün ve o ilçede hizmetlerin nasıl yapılamayacağını hesaplayın. Bir de bunu ülke geneli olarak ele alın ve bu şartlar altında, neden bu kadar düşük bir milli gelirimizin, kalitesiz yaşam şartlarımızın, çarpık şehirlerimizin ve dışa bağımlı ekonomimizin olduğunu bir kez daha düşünün. Özetle bizim yeni bir sisteme, ciddi reformlara ve baştan aşağıya bir zihniyet değişimine ihtiyacımız var.
Evet, beyler, bu düzen değişmeli...
Tarihi değişim fırsatı
Ülkemiz tarihi bir tercih noktasında. Ya mevcut düzenle ine çıka, düşe kalka yoluna devam etmeye çalışacak ya da kendi hinterlandı konumundaki bölgelerdeki köklerinden güç alarak yeniden doğrulacak.
Dalları üç kıtaya uzanan ama zamana direnemeyip devrilen koca bir çınardan filizlenerek yüz yılı dolduran bu devlete artık bu elbise dar geliyor. Yeni çınarımız, her yere uzanan köklerinden aldığı güçle ya kollarını doğudan batıya, kuzeyden güneye enine doğru uzatarak sağlam bir şekilde genişleyecek ya da kavak gibi dikine uzayarak her rüzgarda biraz daha fazla sallanacak.
Mevcut şartlarda bu devletin ve milletin artık istikrarsız dönemleri yaşama lüksü yok.
Türkiye'nin ihtiyaçları
Elbette ülkemizin tek ihtiyacı sistem değişikliği değil. Referandumun ardından daha büyük ve sistematik düşünmemiz, liyakate önem vermemiz lazım.
Ayrıca, yeni bir bakış açısıyla ciddi reformlara imza atmalıyız. Başta; siyasi partiler yasası, seçim yasası, eğitim sistemi, ekonomi yönetimi, kamu yönetimi, yerel yönetimler, ticaret odaları, esnaf odaları, medeni kanun ve ticaret kanunları olmak üzere çok sayıda alanda yeni düzenlemelere ihtiyaç var. Zaman zaman yapılan tek tük maddeleri değiştirmek yerine bütüncül bir bakış açısıyla, dünyadaki rekabet ortamını da göz önüne alarak ülkemizi yeniden yapılandırmamız lazım. Yoksa bizim çocuklarımız da uzun yıllar orta gelir tuzağının dışına çıkamayacak. Yeniden büyük ve güçlü bir Türkiye için A'dan Z'ye bir değişim şart...