31 Mart seçimlerinin ardından yapılan itirazlar nedeniyle Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bir ayı aşkın süredir incelemeye aldığı İstanbul seçimlerinin yeniden yapılmasına hükmetti ve 23 Haziran 2019 tarihinde seçimler yeniden yapılacak.

Türkiye bu haberi AK Parti’nin YSK temsilcisi Recep Özel’in, “İstanbul seçimleri yenileniyor, hayırlı olsun” tweetinden öğrendi.

Ardından YSK,  gerekçeli kararını açıkladı ve  seçimlerin yenilenmesi kararını iki gerekçeye dayandırdı

1-Sandık kurullarının teşkili.

2-Sayım döküm cetvellerindeki usulsüzlükler.

Resmi olarak verilen karar bu. Şimdi söz tekrar seçmende…

31 Mart akşamından beri Türkiye’nin gündeminde olan seçimler için İstanbul halkı 23 Haziran’da yeniden sandık başına gidecek ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için tercihini kullanacak.

Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu ile girecek, Cumhur İttifakı ise seçime bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın adayımız Binali Bey’dir dediği Yıldırım’la devam kararı aldı.

Aynı zamanda YSK kararını açıkladıktan sonra İmamoğlu’ndan yetki de alınmış oldu. 23 Haziran’a kadar İstanbulluları kayyum yönetecek.

Kimin yöneteceği ise İçişleri Bakanlığı vekaleten Vali Ali Yerlikaya’nın görevlendirildiği açıklandı.

16 milyonluk bir nüfusa sahip ve Türkiye’nin en kalabalık kentinde yaşayan insanların 31 Mart günü iradesi bir kenara bırakılıp 7 kişinin hükmettiği bir seçim kararı ne gibi sonuçlar doğuracağı da açıkçası merak konusu ve bunun sonucunu da iki bayram arasına alınan 23 Haziran günü tekrar göreceğiz.

YSK’nın aldığı bu kararın Cumhur İttifakı’na neler getireceği nasıl etki edeceği kuşkusuz yine seçmenin  tercihi ile öğreneceğiz.

Sürecin en başına gidecek olursak seçimden hemen sonra Ak Parti’den bir yönetici  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimleri kabul ettiğini söylemişti. Daha sonra süreç bir öyle bir böyle işledi.

Burada unutulmaması gereken bir başka gerçek MHP lideri Bahçeli’nin Türk siyasetine yön veren çıkışları da vardır elbette…

Özellikle İstanbul seçimleri için yaptığı şu açıklamalar dikkate alındığının görüşündeyim.

Bahçeli açıklamasında, "İstanbul seçimlerinde pek çok kuşku ve karanlık nokta vardır. Sandık yolsuzluğu konusunda tevsik edilmiş iddialar YSK’ya sunulmuştur. Şaibeler, organize usulsüzlükler maalesef vahim tartışmalara neden olmuştur. Yüksek Seçim Kurulu’nun birkaç gün içinde bir karara varacağı anlaşılmaktadır. Parti olarak İstanbul’da seçimin yenilenmesinden yanayız. Demokrasiye leke sürülmesine, milli iradenin karartılmasına sessiz kalamayız" ifadelerini kullanmıştı.

Cumhur İttifakı’nın ortağı Devlet Bahçeli olayı bu şekilde dile getirmişti. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MÜSİAD’ın 25.Olağan Genel Kurul toplantısında söylediği “Vatandaşım bana bunu söylüyor, bu seçim yenilenmeli” şeklindeki sözleri de etkili olduğu gözlerden kaçmamalı.

Diğer tarafta;

Sürecin işlendiği tarihten itibaren AK Parti’nin  her ne kadar yaptığı açıklamaları ve YSK’ya bavullarla evrak taşıması  itirazlarını kamuoyu nezdinde gerekçelendirdiğini düşünmüyorum.

AK Parti’li Ali İhsan Yavuz’un basının karşısında her seferinde yaptığı çelişkili açıklamalar  özellikle de  "Bir şey oldu ama ne oldu tam olarak bilemiyoruz" şeklindeki muğlak ifadeleri akıllardaki soru işaretlerini gidermekten öte ters etki yaptı diyebiliriz.

AK Parti şimdi hem usulsüzlük var deyip tekrar halka gitme yolunu seçti, hem de büyük bir riski göze almış oldu.

Söylemler eylemler itirazlar hepsi geride kaldı. Şimdi İstanbulluların önünde yeni bir seçim süreci başladı, seçmen bu süreç içinde her şeyi göze alacak bir kez daha tercihini kullanacak.

Ekrem İmamoğlu, yenilenmesi kararı olan bu seçimi kazanırsa Türk halkının her zaman mağdurun yanında yer aldığını gösterecektir. Kazanmasa da 2019’un en kazanan insanı olarak akıllarda kalacaktır.

Ülkemiz için İstanbul için hayırlara vesile olur inşallah