Siyasette yaşanılan gelişmelere baktığımızda, evdeki hesabın çarşı pazara uymadığına bir kez daha şahitlik ediyoruz.

Aslında ilk olarak sizlere ana muhalefet CHP kanadında yaşanılan mahalli seçimlerle ilgili yarışlara ve parti içi kulislere dikkat çekmek isterim.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde görünüşe göre üç başlı bir yapı oluştu Bursa’da. Birincisi il başkanı Hüseyin Akkuş ve Milletvekili Orhan Sarıbal ile onunla beraber hareket eden ilçe başkanlarının oluşturdukları örgüt yapısı. İkincisi Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile onun destekçileri gibi görünen Milletvekilleri Erkan Aydın ve Yüksel Özkan.

Üçüncüsü ise Lale Karabıyık şimdilik tarafsız gibi gözleniyor. Oysa, onunda Belediye başkan adaylıklarıyla ilgili olarak bazı çalışmalar yaptığı ve bu çalışmaları genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na ilettiğine dair söylemleri duyuyoruz.

Siyaset işin içine girdiğinde, söylemler ve kulis bilgisi adı altında olur olmadık ifadeleri dinlemek mümkün. Hangisine inanıp hangisine inanmama konusunda ise inanın bizlerde gazeteciler olarak seçmekte zorlanıyoruz.

Gelelim, ana muhalefet partisindeki ince hesaplara. 16 Haziran Anayasa referandumu ve 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi için yapılan genel seçim sonuçlarına bakıldığında, CHP Bursa’da bir güç birliği yapılması halinde Büyükşehir Belediyesinin AK Parti’nin elinden alınacağını söylüyor. Aslında kağıt üzerinde hesap öyle.

Peki, bu hesap seçmene veya başka bir deyimle evdeki hesap çarşıya- pazara uyar mı?

Hani, geçtiğimiz aylarda başlatılan patates soğan politikası bu kez de siyasi bir manevra haline gelip sandıklara yansır mı?

Birde, “Benim Nilüfer’de yüzde 28 özel oyum var” diye konuşan Mustafa Bozbey’in kendisini CHP’nin kurumsal yapısı önünde gösterip, tekrar aynı ilçede kalmaya çabalamasına rağmen, galiba yaptırdığı anket ve etrafta konuşulanların etkisiyl,e genel başkan Kemal Kılıçzdaroğlu’nun kulağına giden bu söylemlerle “maden yüzde 28 kendi oyu var. O halde Büyükşehirde değerlendirelim. Seçimi kazanmamız kolay olur” şeklindeki görüş beyanıyla ortalık karıştı.

Görünen o ki, Bozbey Nilüfer’i bırakmak istemiyor.

CHP ise seçim kazanma adına Mustafa Bozbey’in şahsi oylarının da hesaba katılarak Büyükşehir’de başarılı olunacağına inanıyor.

CHP’de durum böyle.

Birde, ilçe belediye başkanlarıyla ilgili sıkıntılar var. Özellikle merkez ilçelerde saat başı aday değişimi gibi bir kanı oluştu kamuoyunda. İsimler ve isimleri söylenilen kişilerle ilgili pek çok partili destek çağrısı yapıyor. Bazıları ise, “bizden ırak olsunlar, başka bir şey istemeyiz” diyorlar.

Yani, adaylar belirlenmeden şimdi de koltuk kavgası başladı. Aslında henüz kazanılmış bir seçim de yok ortada.

CHP’nin Büyükşehiri kazanma hesaplarında İYİ Parti ile yapılması muhtemel koalisyon büyük önem arz ediyordu. Hatta, bölücü HDP ve diğer sol partilere verilen oylarla Saadet Partisi’nden gelecek bilmem kaç oranlı destekle “biz bu işi başarırız” diye söylemleri duyuyorduk.

Hafta sonu memur istifaları geldi. Özellikle Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Emin Balkan’ın istifa edip, İYİ Parti’den Bursa Büyükşehir Belediyesi başkanlığına aday adayı olacağının açıklanması, CHP’nin hesaplarını altüst etti. Nedeni, CHP’nin muhtemel Büyükşehir adayı Mustafa Bozbey’in göçmen kökenli olması ve Balkan Göçmenlerinin de seçimlerde hep Bozbey’i desteklemesi. Şimdi, kendi içlerinden bir aday çıktı. Konuşulanlara göre, “Emin Balkan aday olursa göçmenler ve Bursa’yı sevenler, Bursalılar CHP’ye değil, direkt olarak Emin Hocaya oy verirler.”

Bu durumda hem CHP hem de İYİ Parti’nin Bursa’da kendi adlarına yeniden bir senaryo yazmaları gerekiyor. Çünkü, Emin Balkan, sadece göçmen veya göçmenlerin yaşadıkları Yıldırım ile ikamet ettiği Nilüfer ilçesinden değil, Osmangazi, İnegöl, Kestel, Orhangazi, Karacabey, Mustafakemalpaşa, Mudanya, İznik, Yenişehir gibi ilçelerde de sevilen ve sayılan bir kişiliğe sahip. Yapılan araştırmalara göre ise Bozbey’in Nilüfer haricinde pek çok ilçede karşılığı yok denilecek kadar az. Birde Nilüfer’de yapılan araştırmalara göre de Cumhuriyet, İhsaniye, Özlüce, Barış, Görükle mahallerinde destek alabiliyor. Eski beldeler veya köylerden mahalle olan yerleşim alanlarında ise, “biz Nilüfer Belediyesi’nden hizmet alamadık ki…” şeklindeki ifadelerle pek destek bulamadığı da siyasi kulislerin yeni malzeme kaynağı olarak konuşuluyor kamuoyunda.

Sayılı günler çabuk gelip geçer. Bir bakarsınız mevsim yaz, sonra sonbahar aniden kış gelmiş.

Anlaşılan o ki 31 Mart seçimlerinde de Bursa’da yıldızlar yarışı yaşanacak.