Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sivil toplum kuruluşlarından Uygurlara yönelik baskıya tepki

Antalya'nın Manavgat ilçesinde bir grup sivil toplum kuruluşu Çin’in Şincan Uygur özerk bölgesinde Uygurlara yönelik baskıları kınadı. Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Manavgat Temsilciliği öncülüğünde Cumhuriyet meydanında sivil toplum...

Haber Giriş Tarihi: 05.07.2015 11:30
Haber Güncellenme Tarihi: 05.07.2015 11:30
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Antalya'nın Manavgat ilçesinde bir grup sivil toplum kuruluşu Çin’in Şincan Uygur özerk bölgesinde Uygurlara yönelik baskıları kınadı.

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Manavgat Temsilciliği öncülüğünde Cumhuriyet meydanında sivil toplum kuruluşları bir araya geldi. Burada düzenlenen iftar programına Saadet Partisi İlçe Başkanı İbrahim Maslak, Anadolu Gençlik Derneği Manavgat Temsilcisi Mehmet Gayretli, Alperen Ocakları Manavgat Şube Başkanı Nusrettin Karakoç ve AK Parti eski Manavgat ilçe Başkanı Hüseyin Özdemir ve vatandaşlar katıldı.

Cumhuriyet meydanında basın açıklaması yapan AGD Manavgat Şube Başkanı Mehmet Gayretli, Çin yönetiminin Uygurlara baskısını Ramazan ayında da devam ettirdiğini belirtti. Gayretli, Çin yönetiminin Müslümanlara yönelik baskı ve tahakkümünü artırmasında özellikle Ramazan ayını seçmesinin halkı provoke etmeye yönelik bir strateji olduğunu savundu.

Provokasyonların amacının ise Uygur halkının kışkırtıp uluslararası kamuoyuna haksız gösterme çabası olduğunu savunan Gayretli, "Oysa gerçekte olan İşgalci Çin polisinin 'dur' ihtarı bile vermeden Müslümanları vurup öldürmesidir. Geçtiğimiz hafta içerisinde sadece ve sadece oruç tuttukları için yüze yakın kardeşimiz şehit edilmiştir. Yaşanan arbedelerde tartaklanan ve yaralanan kardeşlerimizin sayısı belli değildir." dedi.

Çin'in Müslüman devlet memurlarının, öğretmenlerin, öğrencilerin ve işçilerin oruç tutmasına müsaade etmediğini savunan Gayretli, şu ifadeleri kullandı: "Aynı şekilde namaz kılmalarına da müsaade etmemektedir. Kişilerin evlerinde bulunduracağı Kur’an-ı Kerim ve seccade sayısına kadar müdahale edebilme hakkını kendinde gören bir yönetimin insan hak ve özgürlüklerinin ne kadar uzağında olduğu aşikardır. Oruç tutmayı, namaz kılmayı yasaklamak bizim anlayışımıza göre firavunlaşmaktır. Çin idaresi aynı zamanda Müslümanların etnik kimliğine yönelik asimilasyon politikaları yürütmektedir. Bunun adı faşizanlıktır. Müslümanlara ait lokanta ve benzeri yerlerin Ramazan’da gün boyunca açık olmasını ve her birinde alkol satışı yapılmasını istemek de yine inanç hürriyetine aykırı bir uygulamadır. Müslümanlara zorla alkol içirilmesinin zorbalıktan başka bir izahı yoktur."
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.