Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Prof. Dr. Türkün: İnsanlar daha kötü koşullara itiliyorsa, işe yaramaz

Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asuman Türkün, kentsel dönüşüm projelerini değerlendirirken, "İnsanlar yerinde yaşatılamadığı gibi daha kötü koşullara itiliyorsa dünyanın en iyi projesi de yapılsa...

Haber Giriş Tarihi: 25.01.2015 15:53
Haber Güncellenme Tarihi: 25.01.2015 15:53
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Prof. Dr. Türkün: İnsanlar daha kötü koşullara itiliyorsa, işe yaramaz
Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asuman Türkün, kentsel dönüşüm projelerini değerlendirirken,
"İnsanlar yerinde yaşatılamadığı gibi daha kötü koşullara itiliyorsa dünyanın en iyi projesi de yapılsa işe yaramaz." dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı İnşaat Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası Adana şubelerince ‘Kentsel Dönüşüm Paneli’ düzenlendi. Seyhan Belediyesi Kültür Merkezi’nde, İMO Adana Şube Başkanı Nazım Biçer’in moderatörlüğünde gerçekleşen panele İstanbul Kent Hareketleri Üyesi Cihan Uzunçarşılı Baysal ve Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Şehircilik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asuman Türkün panelist olarak katıldı.

Adana’da ve Türkiye’deki kentsel dönüşüm süreçleri ve ortaya çıkardığı mağduriyetlerin tartışıldığı paneli, kentsel dönüşüm kapsamındaki mahallelerden gelen çok sayıda mahalle sakini ilgiyle takip etti. İMO Adana Şube Yönetim Kurulu Üyesi Hıdır Çak tarafından ‘Adana Nasıl Bir Dönüşüm İçinde’ başlıklı sunum gerçekleştirdi. Sunumun ardından ‘Kentsel Dönüşüm Paneli’ne geçildi. Panel Moderatörü Nazım Biçer, bilimi ve tekniği emperyalizmden yana değil halkın yararına kullanmaya devam edeceklerini vurguladı. Vatandaşların her konuda TMMOB’ye bağlı odalara başvurabileceğini dile getiren Biçer, "Türkiye’nin birçok yerinde ve Adana’da uygulanan kentsel dönüşümlerde insan faktörü yok. Kentlerin yıkılıp yeniden yapılanması sadece yüksek katlı bina olarak algılanıyor. Dönüşüm yapılırken insan unsuru göz önüne alınmalı." diye konuştu.

UZUNÇARŞILI BAYSAL: VATANDAŞ TOKİ’DE HAPİS HAYATI YAŞIYOR

Kent ve konut hakkı üzerine çalışmaları ile bilinen panelistlerden İstanbul Kent Hareketleri Üyesi Cihan Uzunçarşılı Baysal ise konutun insan hakkı olduğunu, bir meta olarak görülemeyeceğini kaydetti. Konutun finans varlığı olmadığına işaret eden Baysal, İstanbul’daki projeler nedeniyle köylerin de yok edildiğini belirtti. Türkiye’de sanayiden vazgeçilerek inşaat ve konut sektörüne yönelinmesi nedeniyle sorunların arttığını söyleyen Baysal, "Kentlerde yoksulun barınma hakkı neredeyse elinden alınıyor. İnsan odaklı yapılaşmalardan rant odaklı yapılaşmalara geçiliyor. Yeşil alanlar ve kent değerleri finansa kurban ediliyor. Türkiye’nin birçok yerindeki kentsel dönüşüm projelerinde olduğu gibi Adana’da gerçekleşecek Belediye Evleri Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm de iyi irdelenmeli. Vatandaşlar da haklarını iyi öğrenmeli." dedi.

TOKİ eliyle yapılan konutlarda kalitesiz malzeme kullanıldığını da savunan Baysal, "Bazı bölgelerde zemin kayması yaşanıyor. Vatandaşlar sosyal donatı alanından yoksun konutlarda adeta hapis hayatı yaşıyor. Kültürel ve sosyal bağlar kopuyor. Konutlar kültürel ve yaşam hakkına saygı gösterilerek yapılmalı. TOKİ’ler maalesef komşuluk ilişkilerini bitiriyor. Kentler artık fabrikanın söküldüğü yerler olarak biliniyor. Alışveriş merkezleri, lüks konut alanları için büyük holdingler fabrikaları söküyor." ifadelerine yer verdi.

Türkiye’nin birçok yerinde kentsel dönüşüm çalışmalarını inceleyen panelist Prof. Dr. Asuman Türkün de panel öncesi Adana’daki mahalleleri dolaştıklarını anlattı. Türkün, "Dönüşüm mutlaka gerekiyorsa o yerde yaşayan insanların kim olduğunu bilmek lazım. İnsanların ihtiyaçları, beklentileri, ekonomik durumları irdelenmeli. Her yere aynı modelde dönüşüm yaparsanız, insanların farklılıklarını göz önüne almazsanız başarılı olamazsınız. Nitekim başarısız olunduğunu görüyoruz." dedi.

İnsanlar yerinde yaşatılamadığı gibi daha kötü koşullara itiliyorsa dünyanın en iyi projesi de yapılsa işe yaramaz." ifadelerini kullanan Prof. Dr. Türkün, şunları söyledi: "Türkiye’de modernlik yüksek katlı apartmanlarla özdeşleştiriliyor. Dünyanın her yerinde modernliğin başka alternatifleri var ancak ülkemizde toplumsal yararı ön plana koyan bir yaklaşım yerine kısa vadeli kar etme güdüsüne (ranta) dayanan bir kentsel gelişme modeli hakim. Kentlerde rant potansiyeli olan alanlarda noktasal dönüşümler ortaya çıkıyor. Bu alanlar genellikle üst gelir gruplarına açılıyor. Kent mekanında sınıfsal ayrışmalar artıyor. Toplumun dar gelirli kesimleri yerlerinden ediliyor. Güven kaygılarıyla korunan konut alanları ortaya çıkıyor. Tüm kentlilerin kullanımına açık kamusal alanlar azalıyor ve özelleşiyor. Kentin belleğini oluşturan tarihsel mekanlar yok ediliyor. Kentlerin geleceğini etkileyecek yaşamsal kararlar yine bu kar mantığı içinde veriliyor.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.