Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Prof. Dr. Ruşen Keleş: İstanbul’un kuzeyindeki projeler, mevcut planlara aykırı

Kent bilimci Prof. Dr. Ruşen Keleş, Türkiye’nin en büyük kenti olan İstanbul’un kuzeyinde hayata geçirilmeye çalışılan havalimanı, boğaz köprüsü ve çılgın proje olarak adlandırılan Kanal İstanbul’un mevcut tüm planlarla aykırı...

Haber Giriş Tarihi: 01.02.2015 13:04
Haber Güncellenme Tarihi: 01.02.2015 13:04
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Prof. Dr. Ruşen Keleş: İstanbul’un kuzeyindeki projeler, mevcut planlara aykırı
Kent bilimci Prof. Dr. Ruşen Keleş, Türkiye’nin en büyük kenti olan İstanbul’un kuzeyinde hayata geçirilmeye çalışılan havalimanı, boğaz köprüsü ve çılgın proje olarak adlandırılan Kanal İstanbul’un mevcut tüm planlarla aykırı oluğunu söyledi. Antalya Kent Konseyi tarafından düzenlenen kent kültürü, kent kimliği ve çevre bilinci konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Ankara Üniversitesi Siyasi Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Ruşen Keleş, kentlerde yaşanan değişim ve çevre konularına dair açıklamalarda bulundu. Keleş önemli bir tespiti de paylaştı. Keleş’e göre; 12 Eylül 1980 darbesi öncesi yaşanan sokak çatışmalarını temelinde sağlıksız kentleşeme vardı.

"Türkiye’deki kentleşeme köylerden kentlere gelenlerin, köylülüklerini koruması şeklinde kendini gösteriyor." diyen Keleş, kentlileşme ayağının sürekli topal kaldığını belirtti. Demografik anlamda şehirlerde yaşayan insan sayınsın arttığını fakat kentli insanların davranışlarının görülmesinin mümkün olmadığını söyledi. Bu davranışların ancak sanayi istihdamıyla değişebileceğini sözlerine ekledi. Hızla büyüyen ve nüfusu artan İstanbul’la ilgili bazı tespitler paylaşan Keleş, yıllardan beri bütün planların, imar ve nazır planlar ve son olarak 2000’li yılların başında yapılmış çevre düzeni planı İstanbul’un kuzeye doğru büyümesini engelleyici kurallar ihtiva ettiğine dikkat çekti. Kuzeyde İstanbul’un su havzaları, ormanları ve yeşilliği bulunduğunu aktaran Keleş, "Bütün doğal değerler İstanbul’un şimdi mevcut yerleşiminin kuzeyindedir. Dolayısıyla planlar kuzeye gitmeyi önleyici hükümler taşımaktadır. Ne yazık ki İstanbul’daki çılgın projeler dâhil, 3. Köprü de dâhil yeni havalimanının hepsi kuzeye doğru bir açılma doğrultusundadır." ifadelerini kullanarak ortaya çıkan çelişkiye dikkat çekmek istediğini kaydetti.

'SOKAK OLAYLARININ TEMELİNDE KENTLİLEŞEMEMEK VAR'

12 Eylül askeri darbesine dayanak olarak gösterilen çatışmalara ve sokak olaylarına da değinen Keleş, "Bu dönemde Türkiye, sağ-sol mücadelelerine sahne olmuştur. Bu olaylarda Türkiye’yi 12 Eylül müdahalesine götüren bu çatışmada acaba çarpık kentleşmenin rolü nedir? diye bir araştırma yapmıştık 1982’de bir kitap yayınladı. Burada gördük ki kentleşeme siyasal şiddet ve terör olayları arasındaki ilişkilerde en çok dikkati çeken şey kentlileşememiş olmaktır. Kente gelip de kentlileşememiş olan yığınlar önlerine çıkan ve onları çeşitli yönlere sevk eden çaba sarf eden kişilerin arkasından kolayca gidebilmektedirler. Hâlbuki bunlar gerçek anlamda kentlileşmiş olsalar her önüne gelenin arkasından gitmeyecek bir bilinç düzeyine erişeceklerdi. Bu yoksunluğun ve kentlerdeki yoksulluğun onları şiddet hareketine ittiğini görmüştük." ifadelerini kullandı.

'MÜLKÜ AMİRLERE HALA KÜLTÜR DERSİ VERİLMİYOR'

Kültürün kentlilik açısından önemini açıklayan Keleş, "Siyasi bilgiler fakültesinde 60 yıldan fazla bir süredir öğretim üyeliği yapıyorum kaymakamlar valiler bizim öğrencilerimiz oldu. Fakülteden çıktıktan sonra gittikleri şehirlerini kültürlerini değerlerini korumakta büyük sorumluluk taşıyorlar. Peki, bunlara kültür ve sanat konularında dersler veriyor muyuz? Yok böyle bir şey. Bizim fakültede bugün dahi geleceğin valilerine ve kaymakamlarına kültür sanat, kent kimlikleri konusunda koruyucu rollerini gereği gibi oynasınlar diye verilen bir kültür dersi yoktur. Ama Fransa’da benzer üniversitelerde ders konularının başında kültür sanat konuları gelir. Böyle olduğu içindir ki en büyük mülki amirler kentlerin değerlerine toz kondurmazlar. Türkiye’de ise kent kimliklerine yakışmayan bazı davranışlar zaman zaman sergileniyor." özeleştirisinde bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.