Kuraklıkla mücadelede İzmir modeli

Türkiye, ciddi bir kuraklık tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Yağışların ortalamaların çok altında seyretmesi sebebiyle birçok şehirde barajlardaki su seviyesi düşerken gözler İzmir’e çevrildi. 2007 ve 2008 yıllarında kuraklıkla örnek bir mücadele sergileyen İzmir, Büyükşehir Belediyesi’nin uyguladığı su tasarrufu kampanyasına halkın verdiği büyük destekle bu sıkıntılı süreci sıkıntısız atlatmıştı. Avrupa Birliği (AB) İstatistik Kurumu (Eurostat) tarafından 2008 yılında Avrupa’nın en kurak ikinci şehri seçilen İzmir, aradan geçen sürede uygulanan politikayla su sıkıntısını aştı.

Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü tarafından ortaklaşa yürütülen tasarruf kampanyası, “Su hayattır” sloganıyla kısa sürede bütün İzmir'e yayıldı. Uzmanlar, okullarda suyun tasarruflu kullanımı konusunda eğitim çalışmaları yaparken şehrin dört bir yanı bilbord ve afişlerle donatıldı. Kampanyayı simgeleyen renkli su kovası figürleri, merkezî bölgelerdeki ağaçları süsledi. Bu çalışmalar, İzmir’deki su tasarrufu bilincinin kısa sürede yaygınlaşmasını ve kalıcı hale gelmesini sağladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise kuraklığa dikkat çekmek için Tahtalı Barajı gölünün kuruyan bölümü üzerinde İzmirlilere, “Suyuna sahip çık.” çağrısı yaptı. Belediye, bir yandan halkla ilişkiler çalışması yürütürken diğer yandan da kuraklıkla başa çıkma stratejisi hazırladı. Bu doğrultuda uzun, orta ve kısa vadede yapılacak çalışmalar belirlenerek, hedef doğrultusunda ilerlendi.

Tahtalı Barajı’ndaki doluluk oranı 2008 Aralık ayında yüzde 1.90’a kadar gerilemiş ve İzmir’in sadece 25 günlük suyu kalmışken yeni kaynaklar oluşturuldu. Manisa Göksu-Sarıkız, Halkapınar ve Menemen kuyularında ortaya çıkan arsenik probleminin çözümü için 15 milyon euroluk yatırımla üç arıtma tesisi inşa edildi.