"Devlet istediğinde istediği yasayı çıkarıyor, burası TTK'ya devir edilebilir"

Zonguldak'ın Ereğli ilçesi Kandilli beldesinde faaliyet gösteren bir özel maden ocağında çalışan 60 işçiye çıkış verilmesi sonrasında madenciler kendilerini kuyu dibine kilitledi. İşçilerin eylemi ile ilgili olarak açıklamada bulunan GMİS Armutçuk Şube Başkanı İsa Mutlu, "Bu madende çıkarılmaya hazır 4 milyon ton kömür mevcut. Burası işçisi ile birlikte TTK'ya devri edilebilir. Devlet istediğinde bir gece de yasa çıkarıyor. İstediği yasayı istediği zaman değiştirebiliyor. Bunu da yapamayacak bir devlette yok diye düşünüyorum"

Ereğli'ye bağlı Kandilli beldesinde faaliyet gösteren HEMA Kömür İşletmesi ile Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) ile arasında yaşanan anlaşmazlığın ardından hükümet tarafından çıkarılan torba yasa sonrasında maliyetlerin arttığı gerekçesi ile işletme, kömür ocağını kapatma kararı almıştı. Uzun süreli olarak devam eden eylemlere rağmen kapatmayı uygulamada kararlı olan işletme müdürlüğü bugün sabah itibari ile 60 işçiyi daha çıkardığını isim isim okuyarak ve tebligatı posta ile işçilere göndererek duyurdu. İşten çıkarılan işçilerin haberi ile şoka giren işçiler, alınan kararı protesto etmek amacıyla sabah - 300 koduna inerek kendilerini kuyu dibine kilitledi. İşçiler, işten atılan arkadaşlarının geri alınıncaya kadara ve işten atılmaların durduruluncaya kadar kuyu dibinden çıkmayacaklarını bildirdi. Konuyla ilgili olarak açıklamada bulunan Genel Maden İşçileri (GMİS) Armutçuk Şube Başkanı İsa Mutlu" Zonguldak'ta 800 kişinin işsiz kalması demek büyük bir faciadır." dedi.

Mutlu açıklamasında "6 Aydır bu devam eden Hattat Holding HEMA Kömür İşletmeleri'nin kapatılacağı yönündeki çalışmalar en son geldiğimiz nihai noktada bu sabah itibari ile işveren 60 tane arkadaşımızın isimleri okumak kaydı ile iş akitlerinin fesih edildiğini, taraflara tebligatın postayla bildirildiğini ifade etti. Sabah saatlerinde bunu duymamız bizi şoke etti. İşçi arkadaşlarımızın zaten tedirgin bekleyişleri sürüyordu. Bu sabah bununla da karşılaşınca işçi arkadaşlarımız bütün işçilerimiz bu şartlarda iş yerini işgal edeceklerini, kuyu dibine inip ileriye gitmeyeceklerini söyleyerek kuyu dibinde beklemedeler. İşten atılan arkadaşlarımızın hem işten atılmalarını engellemek hem de bundan sonra ki süreçte iş akitlerinin fesihlerinin durdurulması için işyerlerinin yaşatılması için bu mücadeleyi yapıyorlar. Buradan Türkiye ve bölge kamuoyuna siyasilere, sendikalara ve yetkililere seslerini duyurabilmek için böyle bir yöntem uygulama kararı almışlardır. Bizlerde Sendika olarak arkadaşlarımızın sesini duyurmak amacıyla ne varsa bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Umut ediyoruz ki iş veren bu durumdan geri adım atar. Hükümetin bir an önce çıkarması gereken yeni torba yasada ki iş verenlerin bu mali konuları sebep olarak kullanmasını engelleyecek olan yasanın da sonuçlanmaması bu süreci buraya kadar getirdi. Nitekim süreç tıkandı. Biz iş verenden bu olumsuz gidişe dur diyebilmek için ne gerekiyorsa yapmalarını bekliyor ve talep ediyoruz. Hükümetimizden de bu konuda, Zonguldak'ta 800 kişinin işsiz kalması demek büyük bir faciadır. Bunu defalarca yetkililere söyledik. Hükümet yetkililerinin de bu konuda gerekli hassasiyeti gösterme zorunluluğu var. Bu gidişatın bir an önce durdurulması için yetkililerden adım atmalarını bekliyoruz." diye konuştu.

BUGÜNE KADAR ÇALMADIĞIMIZ KAPI KALMADI

Sürecin başlamasından bugüne kadar çalmadıkları kapı kalmadığını belirten İsa Mutlu, işçi arkadaşları ile birlikte 50 kilometrelik yolu yürüyerek Zonguldak'ta eylem yaptıklarını kaydetti. Mutlu konuşmasında "Bizim bugüne kadar çalmadığımız gitmediğimiz kapı kalmadı. Bütün siyasi otoriteleri ziyaret ettik. Derdimizi anlattık. Bu konuda Zonguldak' a kadar yürüdük. İşçi arkadaşlarımızla beraber 50 kilometrelik yolu yürüdük. Türkiye kamuoyu bunu duydu. Yaptığımız basın açıklamalarıyla kamuoyu yine duydu. Bugüne kadar 6 aydır küçük bir adım atılamaması gerçekten elzem verici. Arkadaşlarımız son çare olarak kendilerini kuyu dibine kilitleyerek kuyudan dışarıya çıkmayarak uzun süreli olarak bu eylem sürecini devam ettirme kararı aldılar." şeklinde konuştu.

"DEVLET İSTEDİĞİNDE BİR GECEDE YASA ÇIKARIYOR, BİR GECEDE YASA DEĞİŞTİREBİLİYOR"

HEMA Kömür İşletmesi'nin işçisi ile birlikte Türkiye Taş Kömürü Kurumu'na devir edileceğini söyleyen Mutlu, bu konuda devletin adım atması gerektiğini ifade etti. Mutlu, devletin istediği takdirde bir gece de yasa çıkarıp, bir gece de yasa değiştirdiğine dikkat çektiği konuşmasında "Şunu da söylemekten geri durmuyoruz. Devlet bu işte duyarlılık göstermek zorunda. Burada çalışan 800 kişi var. Çalışan bir işletme var. Şayet özel sektör bu işi yapamayacağını ifade ediyorsa kurulu olan bu düzenle işçi ihtiyacı olan Türkiye Taş Kömürü Kurumu'na (TTK) işçisiyle birlikte devir etmek koşuluyla da bunu yapması çok zor değil. Devlet istediğinde bir gece de yasa çıkarıyor. İstediği yasayı istediği zaman değiştirebiliyor. Bunu da yapamayacak bir devlette yok diye düşünüyorum."

"8 MİLYON TON KÖMÜR YERALTINA GÖMÜLMEK İSTENİYOR"

HEMA Kömür İşletmesi'nde 8 milyon ton kömür rezervi bulunduğunu söyleyen İsa Mutlu, "Şu anda üretime hazır 4 milyon ton kömür olduğunu biliyoruz. Üretime hazır olmayan, hazırlanması gereken bakir olarak adlandırılan ve yeni bulunan kömür alanımızda da yine 4 milyon ton, yani şu anda bilinen burada 8 milyon ton kömür rezervi yatıyor. Ülke ekonomisine kazandırılması gereken dünyada da kömür ihtiyacının hızla arttığı enerji sektörünün vazgeçilmez bir unsuru olmayı devam ettirmesi göz önündeyken bizim devletimizin ve işverenlerimizin yer altında yatan 8 milyon ton kömürü yer altında bırakmak için çabalaması manidar diye düşünüyorum." dedi.

İşçilerin eyleminin işten çıkarılan işçilerin geri alınıncaya kadar ve işten çıkarmaların durduruluncaya kadar devam edeceği, eğer bir gelişme olmadığı takdirde ise işçi ailelerinin ve yakınlarının da eyleme dahil olabileceği ifade edildi.