Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ankara’ya siyah balon uçuran eğitimciler ceketlerini ters giydi

Aktif Eğitim-Sen üyesi eğitimciler, eğitim öğretim sistemindeki sıkıntılara dikkat çekmek için Ankara’ya siyah balonlar uçurup ardından yine Ankara’da şube müdürlüğü sınavında sorulan soruların adaletsizliğini protesto için ceketlerini...

Haber Giriş Tarihi: 23.09.2014 20:30
Haber Güncellenme Tarihi: 23.09.2014 20:30
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Ankara’ya siyah balon uçuran eğitimciler ceketlerini ters giydi
Aktif Eğitim-Sen üyesi eğitimciler, eğitim öğretim sistemindeki sıkıntılara dikkat çekmek için Ankara’ya siyah balonlar uçurup ardından yine Ankara’da şube müdürlüğü sınavında sorulan soruların adaletsizliğini protesto için ceketlerini ters giydi.

Sendika üyeleri adına açıklama yapan Aktif Eğitim-Sen Amasya Temsilcisi Salih Süren, "Siyasal ve sendikal kadrolaşmaya, kamu çalışanlarına yönelik fişlemelere, hukuksuz tasfiyelere, iyi planlanmamış bir rotasyona, eğitimcilerin ve okulların yokluğa mahkum edilmesine, angarya nöbet görevine, özlük haklarındaki adaletsizliklere boyun eğmeyeceğiz." dedi. Yavuz Selim Meydanı’nda üyeleri adına konuşan Süren, yandaş sendika üyesi olmayan eğitimcilere Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ihmallerin ve usulsüzlüklerin yapıldığını savundu.

Süren şunları kaydetti: "Milli eğitim sistemimiz, planlı ve sistematik olarak, toplumdaki tüm kesim, görüş ve anlayışların üzerinde ve tümünü kuşatıp kucaklayan bir anlayıştan uzaklaştırılarak, sadece siyasi iktidarca makbul sayılan tek tipçi bir anlayışla siyasallaştırılmaktadır. Siyasi irade, Bakanlığın tüm kademelerinde ve okullarımızda, partizan bir anlayışla hareket ederek siyasal ve sendikal kadrolaşmaya gitmektedir.
Siyasi iktidar, bir yandan haksız bir şekilde okullarda siyasi, sendikal kadrolaşma politikaları uygularken diğer yandan da beğenmediği, hoşuna gitmeyen veya rahatsız olduğu görüşlere yönelik fişlemeler yapmaktadır. Bu konuda son dönemde binlerce kamu çalışanının inançları, dünya görüşleri, siyasi veya sosyal aidiyetleri nedeniyle hukuksuz olarak fişlendikleri ortaya çıkmıştır."

'GÖREVDE KALAN MÜDÜRLERİN YÜZDE 81’İ YANDAŞ SENDİKADAN'

Dört yılını dolduran okul müdürlerinin yeniden görevlendirilmesinin hukuksuz bir uygulama olduğunu ifade eden Süren, "Bakanlık önce okul müdürlerimizin sınavla elde ettikleri idarecilik hakkını MEB yasasını değiştirerek hukuksuz bir şekilde ellerinden aldı. Ardından da onları hiçbir objektif kriterin bulunmadığı, siyasi ve ideolojik tercihlerin ön planda olduğu bir değerlendirme sistemine tabi tuttu. Öğrenci, veli ve öğretmen değerlendirmelerinin yandaş sendikanın işaretiyle siyasi iktidar tarafından son anda atanan şube müdürleri ve ilçe milli eğitim müdürleri eliyle by-pass edildiği puanlama sonucunda, binlerce tecrübeli, donanımlı, liyakatli okul müdürü tasfiye edildi. 16 bin okul müdüründen sadece 9 bini görevinde kaldı. Bu görevde kalan müdürlerin ise yüzde 81’i yandaş sendikaya mensuptur. İktidarın boşalan müdürlüklere de, aynı şekilde kendi yandaşlarını müdür olarak görevlendireceğini tahmin etmek herhalde müneccimlik olmayacaktır. Bu durum hak ve adalete uygun olmayan hukuksuz bir tezgahtır." diye konuştu.

'ÖZLÜK HAKLARINDAKİ ADALETSİZLİKLERE HAYIR'

Süren, Türkiye’de yüz binlerce insanın asgari ücretle çalışıp açlık sınırının altında yaşadığını belirterek, "Yaklaşık 900 bin eğitimcinin de içinde bulunduğu kamu çalışanları devlet kaynaklarının yerli yerinde kullanılmaması ve yetkili olduğu iddia edilen meslek kuruluşlarının basiretsizliği nedeniyle düşük ücretle çalıştırılıp yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum edilmektedir. Böyle bir zamanda HSYK seçimlerinin hemen öncesinde seçimde oy kullanacak personelin maaşına zam yapılmasını, adı geçen seçimde oy hakkı olmayan adalet çalışanları ve diğer kamu görevlilerinin bu zamdan mahrum bırakılmasını ahlaki bulmuyoruz. Aktif Eğitim-Sen olarak, hakim ve savcılarımızın da daha iyi özlük haklarıyla çalışmayı hak ettiklerine inanmakla birlikte, aydınlık yarınlarımızın teminatı gençlerimizi emanet ettiğimiz eğitimcilerimizin bu haktan mahrum bırakılmasına 'hayır' diyoruz." şeklinde konuştu.

Süren, öğretmenlerin nöbet görevlerinde mesleki ve eğitsel rehberlik yapmasını, okul güvenliği gibi angarya işlerden sorumlu olmamasını, okulların genel güvenliğinin istihdam edilecek güvenlik personeli ile sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.