Türk tarihi açısından büyük önemi olmasına rağmen yıllardır kaderine terk edilmiş, üzerine ölü toprağı serpilmiş ve adeta unutulmuş topraklar gibiydi Yenişehir ilçemiz.

Oysa ki Osmanlı'nın beylikten devlete geçiş sürecine ev sahipliği yapmış, bereketli bir ovaya sahip bu topraklar, hem tarihi hem de ekonomik açıdan hazine değerindeydi. Ne var ki, hak ettiği değeri bir türlü bulamadı bu kadim yerleşim merkezi.

İlçenin kaderi değişiyor

Kaybedilen yılların ardından, son dönemde dikkat çeken bir hareketlilik var Yenişehir'de. Havaalanının canlanmaya başlaması, Türkiye'nin ilk otomotiv test merkezinin burada yapılacak olması, Ankara ve Bursa arasındaki hızlı tren bağlantısının Yenişehir üzerinden sağlanacak olması, art arda yapılan barajlarla tarımdaki sulama sorununun çözülmesi ve verimliliğin arttırılması, Yenişehir ile birleşen İnegöl OSB'nin artık bu ilçe sınırlarında genişlemesi, uçak fabrikasının yine çok büyük bir ihtimalle bu ilçemize kurulacak olması ve ikinci sanayi bölgesi için planlamaların tamamlanma aşamasına gelmesi tüm dikkatleri Yenişehir'e çekti. 

İstanbul'un yeni gözdesi Yenişehir

İstanbul-Bursa-İzmir otoyolu tamamlandığında neredeyse bir saate Yenişehir'e ulaşabileceğini gören İstanbullu yatırımcılar bugünlerde ilçeyi mesken tuttular. Fabrika yatırımı için arazi talepleri, ekolojik köy projeleri için girişimler, hobi evleri için yer talepleri havada uçuşuyor.

Otomotiv test merkeziyle birlikte bu sektörün çok farklı alanlarında ilçeye yatırım yapmak için girişimciler temaslarda bulunuyor. Otomotiv lojistik deposu yatırımı başta olmak üzere, yan sanayi ve ana sanayideki pek çok markanın ilçeden yer talep ettiğini duyuyoruz.

Yine havacılık alanında yapılacak üretim ve faaliyetler için de aynı yatırım talepleri söz konusu.

Zaten ilçe nüfusundaki, istihdamdaki, konut sayısındaki ve gayrimenkul fiyatlarındaki artış da önemli bir veri olarak önümüzde duruyor.

Görünen o ki, Yenişehir yakında göç alan ve hızla büyüyen yeni bir cazibe merkezi olacak.

Her şey toz pembe değil

Tüm bu olumlu gelişmelere, ilçede her geçen gün artan kamu ve özel sektör yatırımlarına rağmen ne yazık ki, her şey toz pembe değil. Bu olumlu gidişatın önünde önemli engeller de var.

Öncelikle yerel yönetim bu hıza ve taleplere ayak uyduramıyor. Mesela İstanbullu çok meşhur bir sermaye grubunun 160 dönümlük ekolojik köy projesi belediye engeline takıldığı için söz konusu grup, yatırımını başka bir ilçemize kaydırmış.

Bu gelişim evresinde Yenişehir'in hem sanayi hem de tarımsal yatırımlar açısından bilinçli ve akılcı bir planlaması yapılmalı ama ne yazık ki, hala parsel bazında değişiklikler söz konusu. Yine ilçeye odaklanan bu ilgi sonrası bazı kamu yöneticilerinin bir emlakçı gibi faaliyet gösterdiği yönünde ciddi iddialar var.

Sonuç olarak, Yenişehir kaybettiği uzun yılların ardından önüne altın tepside sunulan bu fırsatları değerlendirmek istiyorsa, kamu yöneticileri küçük hesapları bırakıp ilçenin geleceği için büyük ve bütüncül düşünerek çalışmalı. Aksi takdirde önlerinden hızla geçecek treni sadece seyretmek zorunda kalacaklar.