Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yeni tazminat yasası

Yazının Giriş Tarihi: 14.05.2017 09:59
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.05.2017 09:59

1988 Yılı sonunda askere gidip 90 Mayısında tezkeremi alıp geri dönmüştüm. Askerlik yapılırken günler geçmez gibi gelse de son üç ay çoğu kişiye zulüm gibi gelirdi. Günlerin geçmemesinden ziyade sivil hayatın acımasız boyutu insanı ürkütürdü. Çünkü tezkereye giden askerlerin yüzde 80’inde bu korkuyu görmüş ve itiraflarını dinlemiştim. Çok az bir bölümü bu korkuyu yaşamamışlardı çünkü ya babasının iş yerinde çalışacak veya gittiğinde işi hazır olanlardı. 1985 yılında çalışmaya başladığım iş yerinde askere gidene kadar aralıksız devam etmiştim. Çok farklı bir sistem ile makine imalatı yapıyorum. Benim işim diğer çalışanlardan ayrıydı. İşe başlama saatime kimse karışmazdı. Mühim olan haftalık işimi bitirmemdi. Günü saati önemli değil bitmesi mühimdi. Pratik bir çalışma sistemi ile adeta iş yerinde devrim yaptığım için işverenler beni el üstünde tutuyordu ve diğer çalışanlardan üç dört misli haftalık alıyordum.

Askere gideceğim günlerde işveren bana yüz bin lira ekstradan para verdi. Bir ihtiyacın olursa ara demeyi de unutmadı. Tabi bir isteğimiz olmadı ve 18 ay sonra Siirt'ten tezkereye gelince önce Ankara'da bir müddet gezmeyi düşündüm ve Polatlı'da bir düğüne katıldım Bursa'dan bir akrabamda gelmişti.

“Patronların seni çağırıyor acele işinin başına geçsin diyorlar” deyince tebessüm ettim ve aklımdan gelecek korkusu olan asker arkadaşlarım geçmişti. Kendimi şanslı hissediyordum, gelip işimize başladık ve her beş on senede bir yaşanan adeta yurdum insanının kara bahtı gibi bir kriz başladı.

Adı körfez krizi iç piyasa durgunlaştı imalat sektörü krize girdi. İşçi çıkışları vesaire başladı. Bizlere de bir ay ücretsiz izin verdiler. Benim için hava hoştu fakat günlük yaşayan ancak geçinen arkadaşlarımız vardı. Onların mağdur olmaması için tazminat talebinde bulunarak iş yerinden ayrıldık. Ben 5,5 milyon lira tazminat almıştım. Mağdur olan arkadaşlarda bana yakın bir miktar alıp biraz nefes aldılar ve bir müddet sonra başka yerlerde işe başlayıp hayatlarını devam ettirdiler. Bir yıl sonra aynı işverenler bana iş yeri açıp onlara makine yapmam için ısrar ettiler ve yine başka bir krize 5 nisan 1994 e kadar onlara iş yaptım.

Üstteki örneği kendimden verme sebebim bir olayı kendiniz yaşamışsanız daha iyi anlar ve anlatırsınız. Ülkemizde işçi kesiminin büyük bölümü ancak günlük yaşıyor. İşsiz kaldığında iki garantisi var; biri çıkarıldığında aldığı tazminat diğeri işsizlik fonundan bağlanacak geçici maaş. Fondaki maaş ile bir süre yaşayabilirsiniz. İş bulmak için zaman kazanırsınız. Fakat tazminat hakkınız kısıtlanıp düşürülürse işçi adına büyük sıkıntı yaşanacak. Sendika kurucu genel başkanlığı yaptığım için ilgi alan giren bu konu ile fikrimizi yazmak şart oldu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı Mehmet Müezzinoğlu Yasanın 20 maddelik bir başlıkla hazırlandığını anlatırken yaptığımız incelemelerde bir kısım doğru maddeleri de okuduğumuzu söyleyebiliriz. Almanya ve Avusturya modellerinin karma halinin uygulanması bekleniyor. İlgili maddelerin açılımını önümüzdeki günlerde yazacağız ancak bize göre en olumlu madde iflas eden şirketlerde işçi adına garanti fonunun devreye girerek işçiyi mağduriyetten kurtarması. En olumsuzu ise kıdem tazminatında her yıl için verilen brüt bir aylık maaş bu yasada 5 yılda 2, 10 yılda 4 brüt maaşa düşmesi yanlıştır. Bu hafta yapılacak toplantıda sendikaların bunu düzeltilmesi için gerekli girişimlerde bulunmasını umuyoruz. Çalışma barışının sağlandığı üreten bir Türkiye'de buluşmak ümidiyle esen kalın...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.