Türkiye'nin en köklü ve kadim şehri Bursa'da yine siyasi hareketlilik üst seviyede. Bir dönem Ak Parti’nin kalesi olan kentte şimdilerde bir avuç insan ile sözde daraltılmış divanlar kuruluyor. Darala, darala millete daral getiren Ak Parti’nin Bursa kadroları, hatalı söylem ve adımları ile yığın istifaların yolunu açtı. Anadolu genelinde de güçlü istifalar ile sarsılan Ak Parti’nin özellikle yeni yıl itibariyle derin üye kayıpları yaşamasına kesin gözüyle bakılıyor. Son olarak Yıldırım'da gerçekleştirilen daraltılmış meclis bize gösteriyor ki, Ak Parti ile millet arasında var olan ara epey açılmış. 

Daraltılmış Danışma Meclisi adı altında kentten kopan Ak Parti’nin yerini yeni partilerin almasına kesin gözüyle bakılıyor. Türkiye'nin en uzun soluklu siyasi partisi ve başarı öyküsü olan Ak Parti’de yaşanan kopmalar aslında Recep Tayyip Erdoğan ile parti kanadı arasında var olan uçurumdan kaynaklanıyor. Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başkan olması ile başlayan ayrışma süreçleri hem siyasi analizin yetersiz yapılması hem de süreçlerin olumsuz yönetilmesi durumunu ortaya çıkardı. Son olarak Kızılcahamam programında da bizzat Recep Tayyip Erdoğan tarafından ifade edilen sorunlara rağmen İl Başkanları halen daha kendilerini eleştirelenlere kibir abidesi bakışları ile bakmaya devam ediyorlar… 

***

Bursa'da hızlı bir çıkış yakalayan Ahmet Davutoğlu kanadının en güçlü yolculuğu Mustafa Öztürk ile yaptığını ifade edebiliriz. Davutoğlu hareketinin partileşme sürecinde kurucu üye ve yönetici olması beklenen Öztürk, sahaya sağlam inmiş durumda. Yine sanayici bir İl Başkanı ile Bursa'da hızlı bir partileşme süreci oluşturması beklenen Davutoğlu'nun kentte çok kritik isimleri saflarına katması bekleniyor. Kasım ayı sonuna kadar partiyi kurması beklenen Davutoğlu'nun, Aralık ayı ortalarında Bursa'da güçlü bir programa imza atmasına kesin gözüyle bakılıyor. 

İş dünyasının yakından takip ettiği diğer bir isim olan Ali Babacan'a teveccüh azalıyor. Fan sayfaları ve Abdullah Gül ile sosyal medyada varlık gösteren Babacan, halk nezdinde Sarıgül hareketini andırıyor. Buna rağmen Ankara'dan ve Organize Sanayi Bölgelerinden kulağımıza gelen fısıltılara bakacak olursak, cüzdanı dolgun ağır abi ve ablalar Babacan etrafında öbek oluşturuyor. 

Yeni partilerin Bursa'da hızla güç kazanmasının ana nedeni, halk ve medya ile arasına duvarlar ören Ak Parti yöneticileri ve Belediye Başkanları diyebiliriz. Balkan camiasının yanı sıra Karadeniz ve Doğu Güneydoğu'nun da desteğini fazlasıyla yitiren Ak Bursa, gelişmelere kulaklarını tıkamış ve gözlerini kapamış durumda. Yerel anlamda ciddi bir İnegöl eğilimine sahip olan Ak Bursa, özellikle dağ yöresinde ve Karacabey ile Orhangazi, İznik hattında güç kaybediyor. Osmangazi’de de ayrışmaların ortaya çıktığı Ak Parti’de, Yıldırım'da ayrışma süreci kopma noktasına gelmiş durumda….

Halk, "ders almıyorlar" diyor! 

Vatandaşa mikrofonu çevirip soruları sorduğumuzda birbirinden farklı sorunları işitiyoruz. Ak Parti Bursa Yönetimini sayamayan bir halk kitlesi ile karşılaşmak elbette şaşırtıcı olmasa bile, yine de ekonomi ötesinde 'vatandaşa saygı duymama' ilk sorun olarak kayıtlara geçiyor. 

Sokağa sorduğumuz sorulara verilen cevaplara baktığımızda Recep Tayyip Erdoğan sevdasını bile öldüren bir tutum içerisinde olan Ak Parti siyasilerinin büyülenmiş olduklarını düşünenler bile var! Erdoğan'ın söylemlerine, sandıkta çıkan kötü sonuçlara rağmen ders alınmadığını ifade eden halk, Ak Parti’ye papaz büyüsü yapıldığını düşünüyor. Partinin düzene girmesi için horoz kesenlerden tutunda gece gündüz dua edenlere kadar on binlerce üye, 'yarın Recep Tayyip Erdoğan gidiyorum desin birimiz kalmayız bunların arasında' diyerek sorunun Erdoğan'dan değil, siyasi ve yerel yönetimlerden kaynaklandığını ısrarla vurguluyorlar…