Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yeni dönem ve Davutoğlu

Yazının Giriş Tarihi: 19.10.2014 11:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.10.2014 11:53


Erdoğan’ın köşke çıkmak için boşalttığı AK Parti Genel Başkanlığı ve TC Başbakanlığı koltuğuna oturan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, bu görevlerinde yaklaşık iki ayı geride bıraktı. Herkesin nasıl bir performans göstereceğini merak ettiği Davutoğlu, şu ana kadar gayet başarılı bir çizgide devam ediyor.

 

Uyum sürecini çabuk geçti

Yıllarca sürdürdüğü ve profesörlüğe kadar yükseldiği akademik hayatın ardından, Başbakan Başdanışmanlığı, dışarıdan kabineye girerek Dışişleri Bakanlığı, sonrasında Konya Milletvekili seçilerek Dışişleri Bakanlığı görevlerini yürüten ve nihayet bugün Türkiye’nin en büyük siyasi partisinin ve ülkenin başına geçen Davutoğlu, liderlik için de hazır bir görüntü çizdi.

Akademisyenler genelde salonlarda döktürürken, sokaktan kopuk oldukları için sahada dökülürler. İçlerinde istisna kabul edilebilecek, halkla irtibatını kesmeyenler ise okullardaki bu parlak kariyerleriyle sahada da ışıldarlar. Şu ana kadarki performansı ile Davutoğlu ikinci gruba dâhil gözüküyor. Bu da, ülkenin geleceğinde belirsizlik ve siyasi riskler istemeyen her kesimden insan tarafından memnuniyetle karşılanıyor.

 

İğneli koltuk

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yönetim şekli, üslubu, hareketleri, kısacası her şeyi doğal olarak halef-selef durumundan dolayı Recep Tayyip Erdoğan ile kıyaslanacak ve kıyaslanıyor da. Erdoğan gibi ülkenin son 12 yılına damga vuran ve şu anda Cumhurbaşkanı olan güçlü bir liderin ardından o koltukta oturmak da kolay değil. O koltukta otururken ‘Erdoğan ne der?’ Diye düşünmeden hareket etmek de pek olası değil. Üstelik bir de Abdullah Gül ve olası başarısızlık durumunda harekete geçmeye hazır, azımsanmayacak bir partili grubu söz konusu. Yeri gelmişken Abdullah Gül’ün Suudi Arabistan basınına verdiği son röportajda söylediklerini hoş bulmadığımı belirteyim. Ben hoş bulmasam da o röportaj, Abdullah Gül’ün içerisinde bulunduğu psikolojiyi yansıtması açısından faydalı oldu.

Tüm bu rahatsız edici etkenlere rağmen Davutoğlu, bu yükün altında ezilmeden yoluna devam ediyor. Partide tam olarak hâkimiyetini kuramadığı ortada ancak aradan geçen zaman da bir hayli kısa. Davutoğlu, kabinesini oluştururken kendi ağırlığını koydu fakat parti içi dengeleri de ihmal etmedi. Bu sayede istediği değişiklikleri kısmen yapmış olsa da sorun çıkmadan bu geçiş dönemine girmeyi başardı.

 

Erdoğan ve Davutoğlu kıyaslaması

Aradan geçen kısa zaman zarfında Erdoğan ile kıyaslandığında daha sakin bir üsluba sahip olduğu gözlenen Davutoğlu, kürsü hâkimiyetiyle dikkat çekiyor. Doğaçlama yaptığı konuşmalar beğeni topluyor. Kişilik olarak da daha mütevazı olduğu ve ekip çalışmasına önem verdiği görülüyor. Tayyip Erdoğan’a kıyasla liderlik noktasında kabul görmesi ve tecrübe kazanması zaman alacak ama çok ciddi hatalara imza atmazsa önü açık. Davutoğlu, bu çizgide devam eder ve kırılmalar yaşamazsa, 2015 seçimleri için parti içinde karşısına çıkmaya hazırlanan rakipleri çok zorlanır.

Paralel yapıyla olan mücadeleyi biraz daha gözden uzak ama başarıyla sürdüren Davutoğlu, özellikle son HSYK seçimlerinde bu yapının refüze edilmesiyle de önemli bir kazanım elde etti. Burada detaylı zikretmeyeceğim bazı alanlarda ise Erdoğan dönemine göre hızlı adımlar atarak sonuca ulaştı Başbakan Ahmet Davutoğlu.

Yeni dönemde Türkiye’nin siyasette artık daha olgun ve düşük tonda mesajlara ihtiyacı var. Davutoğlu, bir de muhalefetle uzlaşma ve diyalog noktasında başarılı adımlar atabilirse 2015 yılındaki genel seçimlerde AK Parti’ye beklenmedik bir oranda seçim başarısı kazandırabilir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.