Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yassah Hemşerim Yassah…

Yazının Giriş Tarihi: 10.02.2019 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.02.2019 00:03

Ne güzel değil mi?

Beyefendi kızar, müdür bey sinirlenir, hanımefendi hislenir, alınır, bu daralır, şu darılır, beriki kırılır, öteki morarır, sağda ki bozarır, solda ki sararır, önde ki burulur, arkada ki bırıkır…

De;

Yasakla gitsin.

Kol kırılsın yen içinde kalsın ahali hiçbir şey çakmasın.

Çakarsa sorar.

Sorarsa muhtemelen cevap yok; işin kakası çıkar.

Bizim coğrafyanın makus talihidir.

Yasaklarla yaşarız.

Ama işine gelenin işine geldiği gibi koyduğu yasaklarla.

En çokta otomatik ve kraldan çok kralcı olanlarla.

Eğer bir hadisenin zülfiyare dokunacağının, hassas dengeleri bozacağının düşünüldüğü ya da üzerine yıkmak için bir sorumlu bulunması için zaman kazanılmasının gerektiği durumlarda konulan yasaklarla.

Mesela orman yakmak ve ağaç kesmekte yasaktır, kadını kızı dövmekte, yola caddeye tükürmekte, ulu orta küfür etmekte, çocuk gelinlerde, taciz ve tecavüzde…

Ama onlar özgür yasaklardır. Herkes bilebilir hiç sakınca yoktur.

Yayınlanmasına ne RTÜK karışır ne başkası.

Evet, haklısınız unutmadım tabi ki;

Atatürk’e hakaret etmekte yasaktır elbet. Hem de kanunen yasaktır.

RTÜK ona da karışmaz. Ne yazık ki başkası da…

Tren çarpıştı, bina yıkıldı, uçak düştü, yangın çıktı, sel bastı, deprem oldu, yan yattı çamura battı…

Birilerine batmasın yeter ki.

Al mahkemeden yayın yasağı kararını daya medyanın burnuna.

Yayınlamak, yazmak, çizmek zinhar yasak.

Göz görmeyince, kulak duymayınca gönül katlansın on iki saat içinde unutulup gitsin olay yeri temizlenip deliler yok edilsin.

Gerçi zaten neyi yayınlanacağı neyi yayınlamayacağı konusunda doktora yapmış, artık işi yasaklar konusunda profesyonel boyuta taşımış  medyanın da umurunda mı o da tartışılır…

Sözcüğü ilk kez rahmetli babamdan duymuştum.

Zülfiyare dokunmak.

Ben ilk anda Zülfüabiye dokunmak olarak algıladığımdan çokta mantıklı gelmemişti doğrusu. Bizim motor ustası Zülfü abiye neden dokunacaktık ki?

Çocukluk işte.

Aradan geçen yıllar deyimin anlamının, hatırlı, güçlü bir kimseyi veya bir makamı gücendirmek, darılmasına yol açmak olduğunu öğretti.

Aslına bakarsanız bizim milletçe en büyük sıkıntılarımızdan biri de bu.

Birilerini kızdırmamak, gücendirmemek, darıltmamak adına kendimize nice gücenmişliklerimiz, kırılmışlıklarımız, kızmışlıklarımız, darılmışlıklarımız vardır.

Müdanalarla yaşayıp, konumlarımızı çoğunlukla birilerinin hegemonyalarına girerek oluşturduğumuz için de bu kapandan asla kurtulamayız.

Ya yasaklayan konumunda oluruz, ya da yasaklatılan.

Allasen, torpil sözcüğü hangi dilde bizde ki anlama da geliyor bir bakıverin lütfen.

Zülfiyare dokunmadan yaşama sanatını geliştirmiş ender milletlerden biri olduğumuzu düşünüyorum.

Ömrümüzün büyük bölümü aman birilerini kızdırmayayım, sinirlendirmeyeyim, darıltmayayım diyerek geçiyor.

Çünkü onlar kızınca ucu bize dokunuyor.

Başkalarının şu fani dünyada ki sayılı yıllarımıza ipotek koymalarını önleyemediğimiz sürece de bu böyle sürüp gidecek.

Birileri her defasında ‘’yassah hemşerim yassah’’diyecek.

Nice kollar kırılıp yen içerisinde kangren olacak.

Tedavi?

Onu da yasaklayan biri mutlaka çıkacak.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.