Günlerdir elle tutulacak, adamlar haklı dedirtecek nedenlerini arıyorum.

Konu ile ilgili onlarca haber ve makale okudum.

Yok;

Bulamıyorum.

Aslında bulamayan sadece ben değilim;

2015’ten beri kurucusu dahil,  bu nedeni arayan hiç kimse bulamadı.

Bir vakıf tüm gücünü ve ideallerini yan yana, üst üste, art arda koyacak,

Ülkenin başkentinde Avrupa’nın ilk, Türkiye’nin en donanımlı Lösemili Çocuklar Kenti ve multidispliner hastanesini inşa ederek 2015 yılında açacak

Tüm amacı çocuklara ve yetişkinlere kanserle savaşta yardım elini uzatmak olan Vakıf bu hastanede tedavi olanlardan hiçbir ad altında ne nakit ne ayni hiçbir talepte bulunmayacak.

Hastane;

Tüm Türkiye'nin ihtiyacı olan, çocuklardan yetişkin hastalara kadar, teşhisten tedaviye bütün olanakları bünyesinde barındıracak,

Yoğun bakım servisleri, ameliyathaneleri, Radyoterapi (ışınla kanser tedavisi) ve Yetişkin Kemik İliği Nakli servisleri tam donanımlı hizmete hazır olacak,

Kalp Damar Cerrahisi Kliniği hizmete hazır bekleyecek ve bu klinik kanser tedavisinde çok önemli Kalp Anjiyografi cihazına sahip olacak,

400 yataklı olacak…

Ve Sağlık bakanlığı bu 400 yatağın sadece 75 ine ruhsat verip geri kalan 325’ini yok sayacak.

Üstüne de vakıfın aldığı radyoterapi cihazını kullanmasını sağlayacak izni vermeyecek, tedavi gören çocuklar ambulansla başka yerlere götürülürken mikrop kapma riskiyle karşı karşıya kalacak. 

Konunun takipçileri ve vakıf tanımının aslında neleri içerdiğini bilen okuyucularım derhal anlamışlardır;

Lösemili Çocuklar Vakfı LÖSEV’den ve onun Ankara’da inşa ederek bundan dört yıl önce hizmete soktuğu (daha doğrusu sokamadığı) kanser tedavi merkezi LÖSANTE’den söz ediyorum.

Özneyi yazım, soruyu da sorayım o zaman?

Neden..?

Dört yıla yaklaşan bu yılan hikayesinin ardında nasıl bir sıkıntı var ki, bakanlık Lösante’nin tam kapasite ile hizmet vermesine ayak diriyor?

Bakan değişmesi filan da konuyu çözmüyor.

Ortada kimsenin dillendirmediği ama sıkı sıkıya takip ettiği bir inat var.

Bu inat Kanser ile savaşta çığır açmış bir vakfa mı, hayatını kurtaracağı yüzlerce çocuk ve yetişkin hastaya mı?

İstenilen Lösente çalışamasın bu hastalar da iyileşemesin mi?

Yok, canım değildir herhalde.

O zaman ne?

Yoksa Lösante’nin ücretsiz sağlık hizmeti vermesi mi sıkıntı duyulan.

Tüccar hastaneler gibi bir şırıngaya 300 lira yazsa ruhsat verilecek ‘’hah şimdi tamam birader bak işine’’mi denilecek?

Ya da, bu özel mi özel hastanelerde deli paralara yapılan kanser tedavilerinin şapkaları düşüp kelleri görünecek diye mi bu inat.

Konu hakkında Lösev’in yetkililerine bizzat bakan ile görüşme olanağının tanınmaması da bir tuhaf.

Randevu taleplerinin sadece bakan yardımcısı ile görüşebileceklerine dair aldıkları yanıt hadisenin daha uzun süre sündürüleceğinin göstergesi.

Hele bir de ruhsat için bakanlık önünde basın açıklaması yapmak isteyen ihtiyaç sahibi hasta ve hasta yakınlarına uygulanan polis engeli var ki…

Yukarıda yazdığım bir torba lafın özeti şu;

LÖSEV hiç bir maddi karşılık beklemeden çocukları tedavi etmek istiyor, Bakanlık ise edemezsiniz diyor.

Ben de soruyorum neden?

Bu sorudan sıkıldıysanız ve verecek yanıtınız var ama yoksa

Yazının başlığına bakın.

Türkçesine yanıt alamadık belki İngilizcesi merak uyandırır da

Because;

Der anlatırsınız…