Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Viraj dönüldü, ya şimdi?

Yazının Giriş Tarihi: 23.04.2017 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.04.2017 00:04

Referandum ile ilgili son yazılarımda, 'ülkemizin 100 yıllık virajı döneceği çok kritik bir seçim' tanımlamasında bulunmuştum. Şimdi o kritik viraj dönüldü ve yeni dönem başladı.

CHP'nin sonuçlara yönelik yaptığı itirazlar ve seçimleri illegal ilan edip sonuçlarını tanımadığını açıklaması, hatta bazı yöneticilerin halkı sokağa davet etmesi büyük bir sorumsuzluk.

PKK sever AGİT'in hazırladığı rapor ve CHP'nin başını çektiği hayır cephesinden gelen sinyaller ile batı basınının takındığı tavır pek hayra alamet değil.

Hal böyleyken, YSK'nın mühürsüz oy tartışmasının daha da uzamaması için bir an evvel bu durumdaki oy sayısını ve evet - hayır oranlarını açıklaması gerekir.

Erdoğan'ın ustalık dönemi

Her ne kadar kendisi 2011 yılındaki üçüncü kabinesi için bu tanımı kullanmış olsa da, bence Recep Tayyip Erdoğan'ın asıl ustalık dönemi (eğer daha erken yapılmazsa) 2019'daki başkanlık seçimini kazandığında başlayacaktır. Bugün itibariyle de bu dönemin hazırlıklarını yapıp halka bazı konularda çok güçlü mesajlar vermelidir.

Erdoğan'a son kredisini açtığını ifade eden çok sayıdaki seçmenin kendisinden büyük beklentileri var ve tekrar altını çizmek gerekirse bu kez bu adımların vakit geçirilmeden atılması gerekiyor.

Üstelik kendisinden beklentisi olanlar sadece taraftarları değil, muhaliflerin de kendisinden beklentileri var. Eğer bu beklentiler hayata geçirilirse kendisine karşı olan (düşman olanlar ve bu yüzden gözü hiç bir şey görmeyenler değil) büyük bir kitleyi de kendi tarafına çekme şansı var.

Erdoğan'ı sevenler ne bekliyor?

AK Parti içerisinde yer almış ama zamanla küstürülmüş kitleler ile Erdoğan'a gönülden bağlı olan milyonlarca insan öncelikle ciddi bir temizlik bekliyor. En büyük beklenti ise parti içinde yuvalanan (her dönemin adamı hüviyetindeki) menfaatçilerin temizlenmesi, mücahitlerin yerine teşkilatlara dolan müteahhitlerin tekrar mücahitlerle yer değiştirilmesi yönünde.

Milli görüş geleneğinden AK Parti'ye geçen ama zamanla bazı ayak oyunlarıyla dışlanan kadrolar ile halisane duygularla vatan millet şuuruyla çalışan insanların tekrar göreve getirilmesi hem teşkilatların sağlam ellere teslim edilmesini sağlayacak, hem de Erdoğan'ı rahatlatacaktır.

Teşkilatlarda beklenen köklü değişimle birlikte insanlar FETÖ konusunda da çok ciddi adımlar bekliyor. Vatandaşta, bugüne kadar ağırlıkla örgütün alt kadrolarından hesap sorulduğu ama FETÖ'nün imkanlarını kullanarak semiren işadamı, bürokrat gibi isimlerin görmezden gelindiği hatta işin siyasi ayağına hiç dokunulmadığı yönünde bir kanı var. Durum böyleyse gerçek bir temizlik başlatılmalı ya da gerçekten vaziyetin ne olduğu halka çok iyi bir şekilde anlatılmalıdır.

Muhalifler ne bekliyor?

İçerisinde, zamanında AK Parti'ye oy vermiş insanlarından olduğu Erdoğan'a (düşman değil) muhalif duran kitle ise daha sakin ve babacan bir Erdoğan bekliyor. Bu kitlenin, artık kimseyi ötekileştirmeden, bağırmadan sakin sakin (ve daha az) konuşan bir Tayyip Erdoğan beklentisi var. Toplumdaki kutuplaştırmayı azaltacak adımlara da ihtiyaç var.

Özellikle 2019'a kadar yapılacak uyum yasalarında istenilen demokratik standartlar sağlanırsa marjinal kesimlerin dışında tek adam iddiasında bulunacak aklı başında kimse kalmayacaktır. Güçlü milletvekili ve TBMM oluşumunu sağlayacak yasal düzenlemeler gerektiği gibi yapılırsa, referandumla kabul edilen yeni sistemin temelleri çok daha sağlam bir şekilde atılmış olur.

Ayrıca tüm bu adımları destekleyecek şekilde ekonomimizin rekabet yapısını güçlendirecek düzenlemelerle de ülkenin geleceği güvence altına alınmalıdır. 

Ben ne bekliyorum?

Benim kanaatime göre de ülkenin ilk başkanı, seçildikten sonra kazandığı güçle daha az konuşan ama yaptıklarıyla gündem olan bir yönetim tarzı benimsemeli. Batıya taviz vermemeli ama onlara konuşarak değil icraatlarıyla cevap vermeli. İçeride daha olgun bir tavır sergilerken; haine, bölücüye, teröriste ise aman vermemeli.

Siyasi kadroların ve belediye başkanlarının seçiminde ehliyet ve liyakat ön plana çıkarılmalı, kamu kaynaklarını çarçur edecek kişiler aday gösterilmemelidir.

Yukarıdaki beklentileri karşılayacak adımların atılması ülkemizin sadece bugününü değil yarınlarını da kurtaracaktır.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.