Kurban Bayramı geldi çattı. Bugün arife, yarın bayram. Kurban kesmeye niyetlenenlerin önemli bir kısmı kurbanlıklarını aldı.

Bazılarımız ise “acaba sonlara doğru kurban fiyatlar biraz daha düşer mi” diye beklemedeyiz. Öyle ya, fiyatları belirleyen şey, talep ve arzın durumu.

Bu yıl, gözlemlediğimiz kadarıyla kurban pazarlarında hayvan sayısı önceki yıllara göre daha fazla. Ama alıcı tam tersine daha az. Hayvanlarını satmak için yurdun dört bir yanından gelen celeplerin söylediği de üç aşağı beş yukarı aynı.

İçinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntı, hayvan fiyatlarının önceki yıla nispeten biraz daha fazla olması, kurbanlık hayvan alım-satımını yavaşlatmış vaziyette. Bu gidişle arife günü ve hatta bayramın ilk ve ikinci günü kurbanlık hayvan alacaklar daha uygun fiyata alacaklar gibi gözüküyor. Tabi bu işin garantisi yok. Tersi bir durumda hem istediğiniz gibi bir kurbanlık bulamayabilir, ya da bulsanız bile cebinizden daha fazla para çıkabilir.

Aslında baktığımızda, kurban pazarlarında yaşanan durağanlık, belki bu yıl ekonomik sıkıntıdan kaynaklanıyor olabilir ama sanırım kurban kesme alışkanlıklarımızın değişmesiyle de biraz alakalı.

TERCİHLER DEĞİŞTİ

Ne mi söylemeye çalışıyorum,

Son yıllarda, özellikle büyük metropollerde kurban almak, onu kesip/kestirip, parçalayıp değerlendirmek gittikçe daha az tercih edilir bir durum olmaya başladı. Çoğumuz dedelerimizden babalarımıza, onlardan da bize kalan bu ibadetin uygulama şeklini değiştirdik. Artık bu işi bizim adımıza yapan kurum, kuruluş, dernek, vakıf tarzı yerlere veriyoruz parayı, alıyoruz sıra numaramızı, marketten et alır gibi, günü ve saati geldi mi gidip alıyoruz et poşetlerimizi.

Açıkçası, kurban ibadetinin bu yeni uygulama şekli son derece tatsız, tuzsuz ama aynı zamanda eziyetsiz ve temiz bir şekilde ibadetin yapılması açısından da cazip.

Yine,

Bir adım daha ileriye gidip, bizim adımıza vekalet alarak kurbanlarımızı tercihe göre yurt içi ya da yurtdışında kesip ihtiyaç sahiplerine dağıtan kurum ve derneklerin sayısı ve kurban fiyatlarının uygunluğu da bizi kurban pazarlarından uzaklaştıran başka bir gerekçe.

Bu işi on yıllardır, başarıyla yapan kurumların başında Türkiye Diyanet Vakfı geliyor. Bizden aldığı vekaletle, tercihe göre yurt içinde veya yurt dışında kurbanı kesiyor. Bu uygulama şeklinde eve giren bir et poşeti yok tabi ki. Kurbanın tamamı ihtiyaç sahiplerine dağıtılıyor.

Kurban kesme de trend bu yöne doğru hızla ilerliyor. Size bir rakam vereyim, bu uygulama tercihinin ne kadar hızla değiştiğini daha net anlayalım. 2017 yılında Türkiye Diyanet Vakfı organizasyonuyla 250 bin vekalet ile hisse kurban dağıtımı yapılmışken, sadece bir yıl sonra bu sayı 430 bine çıktı. Bu yıl hedeflenen sayı ise tam bir milyon.

Diyanet Vakfı bu işi o kadar profesyonelce yapıyor ki, bu yıl ilk kez; “Android ve Apple” store mağazalarından indirilen mobil bağış uygulamasıyla bağışlarını gerçekleştirebiliyor isteyenler.

Üstelik sizin verdiğiniz vekaletle kurbanınızı yurt içinde ya da yurt dışında kesen daha bir çok dernek var. 2019 yılı fiyatlarıyla tekrar bir hatırlayalım;

Türkiye Diyanet vakfı 725  - 890 TL

Mehmetçik Vakfı 1130 TL

Türk Kızılay 790 TL

İyilik Derneği 720 TL

İHH 850 TL

Beşir Derneği 850 TL

Sadaka Taşı 800 TL

Cansuyu Derneği 720 – 1200 TL

Hüdayi Vakfı 750 TL

İDDEF 600 TL

Şu an adını hatırlayamadığımız daha onlarcası da var. Bütün bu dernek ve vakıfların organizasyonuyla kesilen kurban hisse sayısı nerdeyse 1,5 milyonu bulmakta. Hal böyle olunca, hayvan pazarında müşteri bekleyen celeplerin de ziyaretçi sayısı her yıl biraz daha düşmekte. Bakalım bu Pazar fiyatlarını nasıl etkileyecek, sayılan ve satılamayan hayvan sayıları nasıl şekillenecek bekleyip göreceğiz.

Şimdiden, kesilecek kurbanlarınızı Allah kabul etsin