Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Vefatının 3. yılında Süleyman Demirel

Yazının Giriş Tarihi: 18.06.2018 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.06.2018 00:05

9.Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in vefatının ardından 3 yıl geçti.  Günümüzde değeri her kesim tarafından artık daha iyi anlaşan gerçek bir Demokrasi kahramanı dır Süleyman Demirel ve her cümlesinde demokrasi vurgusu yapan Demirel  ''ben 6 kere gittiysem 7 kere geri geldim'' demesi bile millet iradesine ve seçilmişliğe verdiği önemi ortaya net olarak koyuyordu. Isparta  İslamköy'de katıldığımız cenaze töreni Ramazan ayına denk gelmişti. Oruç tutmayan ve seferi olanlar için yemek masaları hazırlanmış, oruçlu olanlar için kumanya yaptırma inceliğini dahi düşünmüştü Demirel ailesi. Süleyman Demirel 91 yaşında ebediyete intikal etmişti. Türkiye Cumhuriyetine damga vurmuş gerçek Halk ve Devlet adamı yapısı ile gönüllerde kendisine yer bulmuş ve halkın öyle kolay kolay vermeyeceği ‘Baba’ lakabını hak ederek almış bir yüce insandı.  

Süleyman Demirel, bir köy çocuğunun okuyup çalışarak Başbakan ve Cumhurbaşkanı olabileceğinin en büyük göstergesidir. 2014 Yılı Eylül ayında gittiğimiz Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma müzesi açılışında doğduğu İslam köyü ve müzesini görmek nasip olmuştu. Bizlere ve açılış konuşmasını yaptığında ilk cümlesi  

''ben kimsenin elinden Başbakanlığı zorla almadım, kimsenin elinden Cumhurbaşkanlığını da zorla almadım, parti genel başkanlığını da zorla almadım. Bizler Atatürk'e sahip çıkmalıyız Devlete ve Cumhuriyete sahip çıkmalıyız. Eğer devlet benim köyümde okul yaptırmamış olsaydı ben okuyamazdım ve bu geldiğim makamların hiç birine gelemezdim.'' Kendi adına devletin okullarında okuyarak yetişmiş bir kişi olarak borcunu ödediğini dile getiren Demirel, "Tümüyle ödemiş miyiz, onu millet muhasebe edecek. Bizim vicdanımız rahattır. Ömrümüzün tümünü milletin ve devletin hizmetine adadık. Ne yaptık dersen, bu ülkeyi karanlıktan kurtaralım dedik. Türkiye'nin en ücra köylerine ışık götürdük. Gaz lambası yerine elektrik lambası götürdük. Traktörle kara kağnı ve öküzün kavgasını kazandık.”  

Türkiye'nin 1950'den 2000'e kadar değiştiğini vurgulayan Demirel, "Yeni bir Türkiye vardır orta yerde. Bu yeni Türkiye, daha ileriye gitmeli daha çok şey kazanmalıdır" diye konuşmuştu. "Milli egemenliğe müdahale edilmemelidir" vurgusu yapan Demirel, 50 yıllık zaman içerisinde kendisinin de bulunduğu hükümetlerin iktidarlarında Türkiye'nin çok şeyler kazandığını ancak askeri darbeler olmasa bu sürecin daha da ileriye taşınabileceğini söylemişti.  

Demokrasi müzesi açılışında yaptığı konuşmalar adeta bu günleri gördüğünü ispatlarcasına yaşanıyor Türkiye sıkıntılı bir süreçten geçiyor bir türlü huzuru bulamıyor. Yaklaşık bir yıl önce gittiğim Süleyman Demirel'in kabri daha yapılmamıştı sorduğumuzda ise mezarı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ''bizzat ben yaptıracağım'' demesi üzerine an itibarı ile beklenmekte olduğunu öğrenmiştik.  

Merhum Demirel ''Adnan Menderes asılmasaydı ben siyasete girmezdim'' demesi aslında tüm dünyasında hizmet esası olduğunun göstergesidir. Genç bir mühendisken Menderes tarafından Su işleri genel müdürü yapılan Demirel birçok başarılı çalışmaya imza atmıştı. Yine Menderes'in yakın çevresine ''benden sonra Demirel başbakan olur'' demesi de Menderes'in ne kadar öngörü sahibi olduğunu ortaya koyuyordu. Askeri darbelerin ülkeyi ne kadar geriye götürdüğünü milletin kaderiyle, geçimiyle, refahıyla oynayıp mutsuz bir toplum yarattıklarını hep söylüyoruz, dış kaynaklı darbeler yaşanmamış olsaydı bu gün çok daha güçlü ve zengin bir Türkiye var olacaktı. Ne yazık ki ne acımız ne hainimiz bir türlü bitmedi. Kabri başında binlerce kişi parti ve kurum tarafından her yıl anılan merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i rahmet ve minnet ile anıyoruz. Ben bir insan olarak kendisinden razı oldum Allah'ta razı olur İnşallah çileli Anadolu insanının kurak yazgısına hayır diyerek bozkır ile suyu buluşturan ve bereket getiren Süleyman Demirel'e selam olsun Cennet bahçelerinin hayal ettiği yeşilliklerinde inşallah Nazmiye Hanım ile mutludur. 9.Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in vefatının ardından 3 yıl geçti. Isparta İslamköy'de katıldığımız cenaze töreni Ramazan ayına denk gelmişti. Oruç tutmayan ve seferi olanlar için yemek masaları hazırlanmış, oruçlu olanlar için kumanya yaptırma inceliğini dahi düşünmüştü Demirel ailesi. Süleyman Demirel 91 yaşında ebediyete intikal etmişti. Türkiye Cumhuriyetine damga vurmuş gerçek Halk ve Devlet adamı yapısı ile gönüllerde kendisine yer bulmuş ve halkın öyle kolay kolay vermeyeceği ‘Baba’ lakabını hak ederek almış bir yüce insandı.  

Süleyman Demirel, bir köy çocuğunun okuyup çalışarak Başbakan ve Cumhurbaşkanı olabileceğinin en büyük göstergesidir. 2014 Yılı Eylül ayında gittiğimiz Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma müzesi açılışında doğduğu İslam köyü ve müzesini görmek nasip olmuştu. Bizlere ve açılış konuşmasını yaptığında ilk cümlesi  

''ben kimsenin elinden Başbakanlığı zorla almadım, kimsenin elinden Cumhurbaşkanlığını da zorla almadım, parti genel başkanlığını da zorla almadım. Bizler Atatürk'e sahip çıkmalıyız Devlete ve Cumhuriyete sahip çıkmalıyız. Eğer devlet benim köyümde okul yaptırmamış olsaydı ben okuyamazdım ve bu geldiğim makamların hiç birine gelemezdim.'' Kendi adına devletin okullarında okuyarak yetişmiş bir kişi olarak borcunu ödediğini dile getiren Demirel, "Tümüyle ödemiş miyiz? onu millet muhasebe edecek. Bizim vicdanımız rahattır, Ömrümüzün tümünü milletin ve devletin hizmetine adadık. Ne yaptık dersen, bu ülkeyi karanlıktan kurtaralım dedik. Türkiye'nin en ücra köylerine ışık götürdük. Gaz lambası yerine elektrik lambası götürdük. Traktörle kara kağnı ve öküzün kavgasını kazandık.”  

Türkiye'nin 1950'den 2000'e kadar değiştiğini vurgulayan Demirel, "Yeni bir Türkiye vardır orta yerde. Bu yeni Türkiye, daha ileriye gitmeli daha çok şey kazanmalıdır" diye konuşmuştu. "Milli egemenliğe müdahale edilmemelidir" vurgusu yapan Demirel, 50 yıllık zaman içerisinde kendisinin de bulunduğu hükümetlerin iktidarlarında Türkiye'nin çok şeyler kazandığını ancak askeri darbeler olmasa bu sürecin daha da ileriye taşınabileceğini söylemişti.  

Demokrasi müzesi açılışında yaptığı konuşmalar adeta bu günleri gördüğünü ispatlarcasına yaşanıyor Türkiye sıkıntılı bir süreçten geçiyor bir türlü huzuru bulamıyor. Yaklaşık bir yıl önce gittiğim Süleyman Demirel'in kabri daha yapılmamıştı sorduğumuzda ise mezarı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ''bizzat ben yaptıracağım'' demesi üzerine an itibarı ile beklenmekte olduğunu öğrenmiştik.  

Merhum Demirel ''Adnan Menderes asılmasaydı ben siyasete girmezdim'' demesi aslında tüm dünyasında hizmet esası olduğunun göstergesidir. Genç bir mühendisken Menderes tarafından Su işleri genel müdürü yapılan Demirel birçok başarılı çalışmaya imza atmıştı. Yine Menderes'in yakın çevresine ''benden sonra Demirel başbakan olur'' demesi de Menderes'in ne kadar öngörü sahibi olduğunu ortaya koyuyordu. Askeri darbelerin ülkeyi ne kadar geriye götürdüğünü milletin kaderiyle, geçimiyle, refahıyla oynayıp mutsuz bir toplum yarattıklarını hep söylüyoruz, dış kaynaklı darbeler yaşanmamış olsaydı bu gün çok daha güçlü ve zengin bir Türkiye var olacaktı. Ne yazık ki ne acımız ne hainimiz bir türlü bitmedi. Kabri başında binlerce kişi parti ve kurum tarafından her yıl anılan merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i rahmet ve minnet ile anıyoruz. Ben bir insan olarak kendisinden razı oldum Allah'ta razı olur İnşallah çileli Anadolu insanının kurak yazgısına hayır diyerek bozkır ile suyu buluşturan ve bereket getiren Süleyman Demirel'e selam olsun Cennet bahçelerinin hayal ettiği yeşilliklerinde inşallah Nazmiye Hanım ile mutludur. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.