Geçtiğimiz günlerde katılmam gereken bir düğün vardı. Bazı düğünler vardır ki iki eliniz kanda olsa gitmeniz gerekir. Düğün sahibi Rüstem Önder'di kızını Balıkesir'e gelin göndermenin biraz telaşı birazda hüznü içindeydi.

Karakter olarak duygusal bir yapıya sahip olan Rüstem Önder yıllarca benimle birlikte siyaset yaptı. İşçi komisyonlarında Osmangazi ve İl olarak yıllarca yardımcılığımı yapmıştı. İlçe başkanı olmamdan sonra 60 kişilik il işçi komisyonunu emanet ederek başkanlığına atadığımız vefalı bir dosttu.

Vefa duygusu taşıyan bizler 2011 yılında Rüstem Önder'i milletvekili adayı yapmıştık. Rahmetli babası Necmi Önder'den devraldığı bayrağı yıllarca layığı ile taşıdı. Düğüne yine vefa örneği gösteren baba dostu eski milli eğitim ve milli savunma bakanı Turhan Tayan da iştirak etmişti.

Değerli bakanımızı önceden ayırdığımız yere alıp soru yağmuruna tuttuk. Ülke sıkıntılı bir süreçten geçiyor haliyle ve başında milli bulunan iki bakanlığı yapan hem devlet hem halk adamı Turhan Tayan'ı yakalamışken önemli bilgiler almamak hata olurdu.

Sağ olsun kendisi de bizleri sever bir kaç kez evinde bizleri ağırlamış ve her türlü ilgi alakayı göstermiştir. Düğünü noktalarken Balıkesir'de yapılan ikinci bölümünde ise DP Balıkesir il başkanı Tamer Alver ile Coşkun Tunca'nın katılması siyasetin güzelliğidir.

Siyasette daima vefa duygusu vurgusu yapılır ve çoğu insan vefasızlıkla suçlanır acaba öyle midir? Kişilerin hatası yok mudur? Elbette vardır, sevgili dostumuz Yüksel Baysal köşesinde ''Bir zamanlar kartaldı'' başlığı altında

DP'nin yeni il başkanı Ali Biliz'in ziyaretini anlatıp yorumlarını eklemiş yazının bir bölümü şöyle;

Yüksel Baysal

Yeni seçilen Demokrat Parti İl Başkanı Ali Biliz ile İl Başkan Yardımcısı Mümin Tenekeci ziyaretime gelerek dert yandılar, adeta ateş püskürdüler:

Ali Biliz

“Parti büyüklerini ziyaret edelim dedik. Turhan Tayan, İlhan Parseker, Abdullah Biçen, Hüseyin Çiftliklioğlu, Kemal Cantürk, İdris Sevinç, hiçbirinden destek alamadık. Partide bakanlık, belediye başkanlıkları, belediye meclis üyelikleri yapmış olanlar neden sahip çıkmıyorlar? Buradan kazandıkları haram zıkkım olsun! Bu mu vefa? Bu mu insanlık?”

Yazıyı okuyunca önce şaşırdım ve tekrar okudum Ali Biliz benim gibi gençlik kollarından gelme yani işin mutfağından yetişmiş bir siyasetçi ve yerelde, genelde iktidarları görmüş yaşamış bir partili yıllarca siyasete ara verdi.

Önce Gemlik'te ilçe başkanı oldu ardından Bursa'da il başkanlığına kongre ile geldi. İktidar günlerini yaşamış bir kişi ara verdiğinde dönüş yaptığı zaman önce eski günlerde ki gibi sanmasını doğal karşılıyorum. Öyle olmadığını üstte yaptığı serzenişler ile anlamış olup hayal kırıklığı yaşayacaktır umarız bu kırgınlığı kalıcı olmaz ve kendisinden beklenen dışa dönük muhalif siyasetini yapmaya devam eder.

Ali Biliz yorumunda ismi geçen partililerin tamamı ile samimi diyaloglarım olmuştur yıllardır Turhan Tayan ile evinde yaptığımız özel görüşmede kendisinin ülke yararına bir dönem daha milletvekilliği yapması gerektiğini söylediğimde;

''Ben artık yoruldum birazda gençler yapsın'' demişti. Ve benim fikrim asla değişmedi Turhan Tayan gibi deneyimli bir siyasetçinin bu kritik dönemde mutlaka mecliste olması gerekirdi. 2010 yılında referandum sürecinde bizim gibi hayırı savunan Turhan Tayan dönemin DP Genel başkanı Hüsamettin Cindoruk'a kırgın olduğunu söylemişti; ''Beni bir kere bile aramadı'' ardından gelen Namık Kemal Zeybek de aramadı Gültekin Uysal'da aramadı ve işte kırılma noktası aslında ona yapılan vefasızlıktı.

İlhan Parseker kendisine garanti sıralardan hatta liste başından yapılan milletvekili tekliflerini ret etmiş DYP'nin marka ismi iki kez partisinden milletvekilliğini kıl payı kaçırmış bir isim ve partisinin her kademesinde tırnaklarıyla kazıyarak gelip fenomen olmuştur, İlhan Parseker partisi için elinden gelenin çok daha fazlasını yapmıştır buna şahidim ve artık Parseker Bursa'ya değil Türkiye'ye ve dünyaya hitap eden bir isimdir zamanı gelince bunu inşallah birlikte göreceğiz, kendisi söylemese de sıkıntılı zamanlarında partililerin çok azı yanında olmuştur.

Abdullah Biçen yine marka bir isim olup yıllarca merkez sağda DYP-DTP-DP'de birçok kademede görev yapıp il başkanlığı görevlerinde de bulunmuştur son olarak CHP'den yerel seçimlerde kontenjan adayı olması sevenlerini üzüp şaşırtmıştır fakat yine partililere kapısı daima açıktır.

Hüseyin Çiftliklioğlu DYP'de il başkanlığı yapan girişken bir il başkanıydı son dönem siyasetçileri kendisini pek aramadı çünkü gelen yeni jenerasyon emek verenler yerine yemek verenleri tercih ediyordu yine kendisi bir dönemin en etkili siyasetçilerindendir.

Kemal Cantürk partinin Kemal abisi efendi ve centilmen duruşu ile ayrı bir çizgisi vardı partinin zor zamanlarında elini cebine atmaktan asla çekinmemiştir çok iyi ve samimi partilidir ancak kendisine yapılan vefasızlıklar onu kırmıştır. Hiç bir zaman fedakarlıktan kaçınmayan Cantürk son dönemlerde yöneticiler tarafından aranıp sorulmamıştır vefasızlık denirse Kemal Cantürk'e yapılmıştır…