Değerli okurlar, bu köşede 29 Temmuz 2016 tarihinde yayımlanan "Arapsaçı" başlıklı yazımın son bölümünde Bursa'daki FETÖ operasyonlarına değinmiş ve gözaltına alınan önemli işadamlarını hatırlatarak, "Bazı isimleri zaten biliyorduk ama listede FETÖ'den korktuğu için (adeta haraç gibi) bağış yapan ve yerlerini kullandıran işadamları da var. Bu yüzden alınanların sorguda verdikleri bilgilerin ardından serbest bırakılacağını düşünüyorum" demiştim. Öyle de oldu.
Yine aynı yazıda Hikmet Şahin döneminden kalan, kalın bir dava dosyasından bahsetmiş ve bu dosyada adı geçen bazı önemli işadamlarından ve danışmanlardan FETÖ'nün çok büyük meblağlarda himmet (haraç) alarak dosyaları kapattığı iddiasına yer vermiştim.
Bu hafta yaşanan bazı gelişmeler sonucu artık bu iddialar bir resmiyet kazandı.
Bursa'daki FETÖ iddianamesi
Bursa'da yürütülen FETÖ soruşturmasının iddianamesi 1 Aralık tarihinde Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianameye, çoğunluğu polis olan (30 kişi) şüphelilerin ve bağlantılı oldukları örgüt üyelerinin, tehdit ve şantajla aldıkları rüşveti "himmet" olarak örgüte aktardığının anlatıldığı ihbar mektupları da delil niteliğinde eklendi.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilen, kentteki FETÖ/PDY içinde yer alan bazı emniyet personeli ve yargı mensuplarının örgüt adına işledikleri suçların yazıldığı ihbar mektubunda, şu ifadeler yer aldı:
"Bursa Emniyetinde cemaatin kontrolünde olan ve soruşturma kapsamında tutuklu bulunan bazı polisler, Bursa genelinde iş adamlarına, milletvekillerine, kendilerinden olmayan polislere, yargı, MİT ve askeri personele yönelik dinlemeler gerçekleştirmiştir"
Teknik takip ile himmet haracı
Bu kişilerin, dinlemelerde hukuki bir suç unsuruna rastladıkları kişileri tehdit ederek FETÖ için zorla himmet aldıkları belirtilen ihbar mektubu şöyle devam ediyor: "Bu kişilerin mevcut iş yerlerini göstermelik ücretlerle kiralamak suretiyle ellerinden almışlardır. Buna eyvallah demeyenler ise Bursa adliyesindeki savcılar aracılığıyla cezaevine gönderilmiştir"
Yine Bursa Emniyetinde görevli polisler tarafından yazılan bu ihbar mektubunda, FETÖ mensubu polis ve yargı mensuplarının Bursa'da yüksek miktarda himmet talep ettikleri, tanınmış zengin iş adamlarının istediklerini vermemeleri durumunda ilin üst yöneticilerinin devreye sokulduğu belirtiliyor. İl yöneticilerinin de okul yaptırılacağı vaadiyle her defasında iş adamlarından en az 150'şer bin lira himmet topladığı açıklanıyor.
Çapkınlara özel muamele
İhbar mektubunda, FETÖ üyelerinin, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) yönetimini ele geçirmek için de tehdit ve şantaj yoluna başvurdukları da iddia ediliyor. Zengin iş adamlarından aralıksız para toplandığı anlatılan ihbar mektubunda, ayrıca şu çok çarpıcı bölüm de yer alıyor: "Gece hayatına düşkün olan iş adamı ve bürokratlar takip edilmiş, görüntülenmiş ve daha sonra gittikleri otel veya özel villalarda baskınla gözaltına alınarak tehditle kendilerinden himmet toplanmıştır. Birkaç iş adamı, 18 yaşın altında bir kızın da yer aldığı kadınlarla ilişkiye girildiği belirtilen bir fuhuş operasyonunda gözaltına alınmış, daha sonra cemaate 500'er bin dolar himmet vermek suretiyle olaydan sıyrılmışlardır. Bu konuyu da eski istihbaratçı bir emniyet müdürü organize etmiştir. Bu kişi, himmetin yanında kendisine ev aldırmış ve aylık bağlatmıştır"
Avustralya'dan para getiren ünlü işadamı
Bu ihbar mektuplarının dışında benim de kulağıma gelen çok özel bir bilgi var. Adını duyduğunda herkesin küçük dilini yutacağı Bursa'nın meşhur işadamlarından birisi de FETÖ soruşturması kapsamında ilk partide sorguya alınanların ifadeleri doğrultusunda akşam saatlerinde 4 saat gözaltına alınıyor. Sonra salıverilen bu işadamı, yine bir başka Bursalı işadamına ait olan özel uçakla doğru Avustralya'ya uçuyor ve 2 gün sonra bir kaç bavulluk himmet parasıyla dönüyor. Daha önce Bursa'dan yollandığı iddia edilen bu paralar geri geldiğinde ise bir kaç işadamı birden salıveriliyor. İlginç değil mi?
Yukarıda bahsettiğim ismin gözaltına alındığı haberi medyada yer almadı. Bugün ilk kez ben yazıyorum. Kim belir belki yakında bazı gelişmeler olur da, açık açık ismini de yazarız.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cihat ÖZKAN
Vay FETÖ vay
Yine aynı yazıda Hikmet Şahin döneminden kalan, kalın bir dava dosyasından bahsetmiş ve bu dosyada adı geçen bazı önemli işadamlarından ve danışmanlardan FETÖ'nün çok büyük meblağlarda himmet (haraç) alarak dosyaları kapattığı iddiasına yer vermiştim.
Bu hafta yaşanan bazı gelişmeler sonucu artık bu iddialar bir resmiyet kazandı.
Bursa'daki FETÖ iddianamesi
Bursa'da yürütülen FETÖ soruşturmasının iddianamesi 1 Aralık tarihinde Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianameye, çoğunluğu polis olan (30 kişi) şüphelilerin ve bağlantılı oldukları örgüt üyelerinin, tehdit ve şantajla aldıkları rüşveti "himmet" olarak örgüte aktardığının anlatıldığı ihbar mektupları da delil niteliğinde eklendi.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilen, kentteki FETÖ/PDY içinde yer alan bazı emniyet personeli ve yargı mensuplarının örgüt adına işledikleri suçların yazıldığı ihbar mektubunda, şu ifadeler yer aldı:
"Bursa Emniyetinde cemaatin kontrolünde olan ve soruşturma kapsamında tutuklu bulunan bazı polisler, Bursa genelinde iş adamlarına, milletvekillerine, kendilerinden olmayan polislere, yargı, MİT ve askeri personele yönelik dinlemeler gerçekleştirmiştir"
Teknik takip ile himmet haracı
Bu kişilerin, dinlemelerde hukuki bir suç unsuruna rastladıkları kişileri tehdit ederek FETÖ için zorla himmet aldıkları belirtilen ihbar mektubu şöyle devam ediyor: "Bu kişilerin mevcut iş yerlerini göstermelik ücretlerle kiralamak suretiyle ellerinden almışlardır. Buna eyvallah demeyenler ise Bursa adliyesindeki savcılar aracılığıyla cezaevine gönderilmiştir"
Yine Bursa Emniyetinde görevli polisler tarafından yazılan bu ihbar mektubunda, FETÖ mensubu polis ve yargı mensuplarının Bursa'da yüksek miktarda himmet talep ettikleri, tanınmış zengin iş adamlarının istediklerini vermemeleri durumunda ilin üst yöneticilerinin devreye sokulduğu belirtiliyor. İl yöneticilerinin de okul yaptırılacağı vaadiyle her defasında iş adamlarından en az 150'şer bin lira himmet topladığı açıklanıyor.
Çapkınlara özel muamele
İhbar mektubunda, FETÖ üyelerinin, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) yönetimini ele geçirmek için de tehdit ve şantaj yoluna başvurdukları da iddia ediliyor. Zengin iş adamlarından aralıksız para toplandığı anlatılan ihbar mektubunda, ayrıca şu çok çarpıcı bölüm de yer alıyor: "Gece hayatına düşkün olan iş adamı ve bürokratlar takip edilmiş, görüntülenmiş ve daha sonra gittikleri otel veya özel villalarda baskınla gözaltına alınarak tehditle kendilerinden himmet toplanmıştır. Birkaç iş adamı, 18 yaşın altında bir kızın da yer aldığı kadınlarla ilişkiye girildiği belirtilen bir fuhuş operasyonunda gözaltına alınmış, daha sonra cemaate 500'er bin dolar himmet vermek suretiyle olaydan sıyrılmışlardır. Bu konuyu da eski istihbaratçı bir emniyet müdürü organize etmiştir. Bu kişi, himmetin yanında kendisine ev aldırmış ve aylık bağlatmıştır"
Avustralya'dan para getiren ünlü işadamı
Bu ihbar mektuplarının dışında benim de kulağıma gelen çok özel bir bilgi var. Adını duyduğunda herkesin küçük dilini yutacağı Bursa'nın meşhur işadamlarından birisi de FETÖ soruşturması kapsamında ilk partide sorguya alınanların ifadeleri doğrultusunda akşam saatlerinde 4 saat gözaltına alınıyor. Sonra salıverilen bu işadamı, yine bir başka Bursalı işadamına ait olan özel uçakla doğru Avustralya'ya uçuyor ve 2 gün sonra bir kaç bavulluk himmet parasıyla dönüyor. Daha önce Bursa'dan yollandığı iddia edilen bu paralar geri geldiğinde ise bir kaç işadamı birden salıveriliyor. İlginç değil mi?
Yukarıda bahsettiğim ismin gözaltına alındığı haberi medyada yer almadı. Bugün ilk kez ben yazıyorum. Kim belir belki yakında bazı gelişmeler olur da, açık açık ismini de yazarız.