Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Vatandaşın günahı ne?

Yazının Giriş Tarihi: 05.02.2019 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.02.2019 00:04

Ülkemizde son 19 yıldır hep kentsel dönüşüm ve binaların yenilenmesiyle ilgili plan ve projeler görüşülüyor. Hala, istenilen duruma gelmedik. Gelemedik. Nedeni, müteahhitler vatandaşlara, belediyeler ise birbirlerinin üzerine çamur atmaya devam ettikleri için, çamurlu sahada patinaj yapılmaya devam ediliyor.

Geçtiğimiz günlerde, Kentsel Dönüşümde Yalan Rüzgarı esiyor başlıklı bir köşe yazmıştım. Bu konuyla ilgili olarak Nilüfer ilçesindeki kentsel dönüşüm plan ve projelerinden söz etmiş, müteahhitlerin hak sahiplerine yazı gönderip, “inşaatın devam etmesine Büyükşehir izin vermiyor. Bizden de para isteniyor…” sonucu çıkarılacak yazılar gönderdiğinden söz etmiştim. Bu konuyla ilgili gerçekten çok büyük sıkıntılar varmış Nilüfer ilçesinde.

Olayın özeti ve izahı şu; Büyükşehir Belediyesi kentsel dönüşüm projelerinde hak sahiplerine destek olabilme adına yüzde 0.50 elli emsal artışı vermiş. Bu de demek oluyor?

“Siz mevcut imar durumuna göre, binanızı bire bir yenilemek zorundasınız. Bu durumda, müteahhit firma, yıkılan binanın yerine bire bir aynı binayı yapmaz. Sizden yeni binanın masraf ve maliyetlerini ister. Biz sizlere, bu masraf ve maliyetlerin yarısı kadar destek oluyoruz..”

Amaç bu.

Peki, 0.50 emsal uygulaması nasıl yapılmış? Kim ne yapmış?

Büyükşehir’in bu emsal artışını fırsat bilen müteahhitler, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve ekibinin güdümüyle, sitelerde toplantılar düzenleyip, bizzat başkanın da kendisinin katıldığı toplantılarla vatandaşlarla kentsel dönüşüm pazarlıkları yapmışlar. Sonrasında, 0.50 emsalle ilgili uygulamada ve inşaat metrekaresi ile plan ve projelerinin onaylanması aşamasında Nilüfer Belediyesi, binalar arasındaki aralıkları kapatıp, onları birinci ve ikinci bodrum sayarak, binaların bu bloklar üzerinde yükselmesine yol açan projeleri yüzde 0.50 emsal uyarınca onaylamış. Ama inşaatlar yüzde 0.50 emsale göre artmamış. Artış, bazı projelerde yüzde yüze yakın olmuş.

Bunu gören Akademik odaların bazı temsilcileri, başlamışlar kentsel dönüşümü eleştirmeyi. “Kentsel dönüşüm rantsal dönüşüm oldu” sözleri böylece ortalıklarda konuşuluyor olmuş. Doğru, binanın alt kesimlerini inşaata dahil etmeyip, ticaret alanı yaparak metrekare artışına yol açan olayın, Büyükşehir değil, Nilüfer Belediyesinin proje tastik ve ruhsat vermesiyle gerçekleştiği sonradan mahkeme kararlarıyla anlaşılmış. Fakat Nilüfer’de yapılan bu haksız ve kanunsuz uygulamanın ortaya çıkmasıyla beraber, belediye yönetimi de algı operasyonlarıyla, olayların kahramanının Büyükşehir olduğunu söyleyip, kendisini sütten çıkmış ak kaşık gibi göstermeye başlamış. Hatta başkan bizzat basın açıklamalarıyla, “Büyükşehir Nilüfer’i betonlaştırıyor” diye de ifadeler kullanıp, vatandaşları Büyükşehir Belediyesine karşı bir nevi hedef göstermiş.

Sonrasında, müteahhit firmalar, aldıkları inşaatları ve artı metrekareleri borçlu oldukları Nilüfer Belediyesi ve kentsel dönüşümlerdeki rolünü yok sayıp, evlerini barklarını yıktıkları insanlara yazılar gönderip, “Büyükşehir bizden para istiyor. Bu paraları siz ödeyeceksiniz. Birde, inşaatlar durdu. Bu durum mücbir sebep sayılıyor. Süresi uzayacak…” yazısıyla, kentsel dönüşümde meydana gelen kilitlenme için yine Büyükşehir Belediyesini hedef göstermişler.

Büyükşehir Belediyesi, her ne kadar bu durumla ilgili vatandaşları bilgilendirme yapsa bile, Nilüfer Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi arasındaki siyasi ayrışma ve Nilüfer ilçesinde yaşayanların algı operasyonları sonrasında Nilüfer Belediyesi’nin “biz yapmadık, Büyükşehir yaptı” şeklindeki ifadelerine inanmışlar.

Gelinen nokta şu, yeşil alan eksiklikleri için parasını ödeyen kentsel dönüşüm projeleri devam ediyor. Fakat Belediye Başkanının elinden tutup, “siz bu sitenin kentsel dönüşümünü bu müteahhide verin” dediği ve evleri yıkılan Eğitimciler Sitesi sakinleri, “bizim halimiz ne olacak?” diye soruyorlar. Çünkü, başkan Mustafa Bozbey’in kefil olduğu müteahhit firma, “ben bu projeyi başkasına devir edeceğim…” Diyerek insanları mağdur etmeye devam ediyormuş.

Sözün özü, Nilüfer ilçesindeki kentsel dönüşüm projeleri ve gelinen noktaların hak sahipleri ile vatandaşlara çok iyi anlatılması gerekiyor. Tek taraflı baskın açıklama ve suçlamalarla bu işlerin kör düğüm haline gelmeden, “kim suçlu kim suçsuz” anlatılması gerekiyor. Eğer, kamu yönetiminde şeffaflık var ise bu konuların halkın huzurunda ve herkesin kendi kusurunu kabul edebilecek şekilde tartışılmasında fayda var.

Yoksa kulaktan dolma ve aslı astarı olmayan söylemlerle vatandaşların malları ve kazanımlarının birer toprak parçası halinde kalması vicdanları sızlatıyor. Dün evi olanlar ve kira vermeden kendi evlerinde oturanlar, bugün yıkılan evlerinin boş arsasını izleyerek üstüne üstlük birde kira ödemek zorunda kalıyorlar.

Bursa’da ve özellikle Nilüfer ilçesinde kentsel dönüşümün vatandaşa yansıyan yanları böyle…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.