Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Vatandaşın farkı fark etmesi…

Yazının Giriş Tarihi: 06.03.2019 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.03.2019 00:04

Ülkemizde seçim öncesinde yapılan en önemli tartışmalardan bir tanesi de tanzim satışlarla ilgili. Tanzim satış veya mal ve hizmetlerin düşük ücretle satılması konusunda kim ne zaman ve nasıl bir başlangıç yapmış?

Bu sorunun cevabına bakalım.

Ülkemizde ilk kez tanzim satış mağazaları 1970’li yıllarda kurulmuş. Bu işe de dönemin başbakanı Bülent Ecevit, yani CHP öncülük etmiş. İktidara koalisyonda olsa iktidara geldiklerinde, seçim öncesinde halka vaat ettikleri mal ve hizmetlerin düşük ücretle sunulmasına yönelik formülü tanzim satışlarda bulmuşlar. Zaten, bu konuyla ilgili bütün dünya ülkelerinde aynı sistem uygulanıyor. Kısacası, Amerika’yı bir daha keşfetmek yerine, kim ne zaman nasıl bir iş yapmış da halka ucuz mal satmış? Bu sorunun cevabını bulan da tanzim satışlara sarılıyor.

Ecevit hükümetleri sırasında birde, hayat pahalılığıyla mücadelede en önemli ölçünün üreticilerle yapılan rekabetle sınırlandırıldığını görmek mümkün. Eski defterleri karıştıran ekonomistlerin anlattığına göre, Ecevit, pek çok konuda tekelciliğini kırma adına yaptığını söylese de kooperatifleşme adı altında yeni tekeller yaratmış o tarihlerde. Bir başka uygulama ise halka beslenmesinde en önemli gıda olan ekmek konusundaki ucuz ekmek satılmasıyla ilgili kurulan Halk Ekmek fabrikaları. Belediyeler eliyle kurulmuşlar. Bursa’da da örneği var Besaş. Birde o dönemlerde fiyatları sabit tutabilme adına yapılan uygulamalar var. Narh konulması. Şimdi bu kelimenin ne anlama geldiğini sanırım pek çok okurum bilmez. Bilemez.

Narh kelimesi, sınırlama veya fiyatları dondurma anlamına gelir. Mesela, herhangi bir ürünün fiyatlarını artırmak isteyenlerin ilk başvurdukları nokta eskiden Belediyeler veya valilikler, kaymakamlıklardı. Fırıncılar ekmek fiyatlarına zam yapmak için bugün olduğu gibi kendileri karar vermezlerdi. Valiliğe başvururlar, valilik, komisyon kararıyla ekmek fiyatların belirlerdi. Sanırım, geçen yıl ülkemizde bu işi İstanbul Valiliği, İl İdare Kanununa göre, yani, halkın temel beslenmesinde yer tutan gıda maddelerinin fiyatlarının belirlenmesinde mülki amirlerin müdahale yetkisi verilmesi maddesinden hareketle dondurma kararı almıştı. Bu fiyat dondurma kararını, aynı gerekçe ile Ankara ve Bursa valililikleri de uyguladılar.

Narh konulması işte kısaca böyle özetlenebilir.

Fırıncılarla, ekmek fiyatlarının indirilemeyeceğini gören CHP hükümeti ve belediyeleri, el birliği içinde Tanzim satış mağazaları kurmuşlar, halk ekmek fabrikaları yapıp, ucuz ekmek satmaya başlamışlardı.

Birde, o dönemlerin yokluklar dönemi olduğunu sanırım benim yaşımda olanlar hatırlarlar. Yağ kuyruğu, gaz kuyruğu, benzin kuyruğu, tüp kuyruğu, şeker kuyruğu, sigara kuyruğu  vs. gibi ürünleri bulamadığımız için bir piknik tüpü alıp, onun ateşinde üç-beş gün yemek pişirebilme adına haftalarca kuyruklarda bekleyen bir nesil olduk bizler.

Şimdi, tanzim satışların siyasi babası olarak isimlendirebileceğimiz CHP, bugün çıkmış, tanzim satış uygulamalarını eleştiriyor. Bana göre, yaptığı bu eleştiri ise kendi kendine harakiri yapıyor. Neden?

Tanzim satış formülünü bulan bir siyasi partinin, halkın ucuza mal almasına karşı olması demek, halktan yana olmadığı anlamına gelebilir. Yanlış anlaşılmalara yol açabilir.

Yeni, ucuz ekmek satılması için Halk ekmek fabrikası kuran ve bütün belediyelerde tanzim satış mağazaları açan bir CHP’nin, aradan geçen 30 yıl sonra tanzim satışa karşı olan politikalar üretmesi, ifadeler kullanması, bu partinin ekonomi alanında halktan yana tavır sergilemekten uzak bir siyasi duruş sergilediği anlamına gelebilir.

Nitekim, Bursa milletvekili Atilla Ödünç, şu anda sebze satılması için kurulan tanzim satışları eleştiren CHP’ye yönelik yaptığı eleştirilerinde şunları söyledi:

“Babamlar, 1980 öncesindeki CHP iktidarları dönemindeki kuyrukları anlatıyorlar. CHP, şimdi çıkmış, tanzim satış kuyruklarını eleştiriyor. Ben, seçim çalışmaları sırasında çarşıda, pazarda çok gezen, evimin de ihtiyaçlarını çarşı-pazardan sağlayan birisi olarak, hem pazarcı esnaf arkadaşlarımızla hem de pazardan alış veriş yapanlarla görüşüyorum. Tanzim satışlardan halkımız memnun. Şöyle konuşuyorlar büyüklerimiz, bizler eskiden bulunmayan mallar için CHP iktidarlarında kuyruklarda geceli, gündüzle bekledik. Soğukta, yağışta, karda buzda bekledik. Paramızla mal ve hizmet alabilme adına bekledik.

Şimdi, yok olan karaborsa olan değil, var olan ve tanzim satışlarla fiyatı ucuzlatılan ürünleri, kendi bütçelerimize katkı sağlanması adına almak için severek kuyruklarda bekliyoruz. Diye konuşuyorlar. CHP zamanında zorunlu kuyruklar vardı. Yokluktan kuyruklar vardı. Şimdi ise fiyatı ucuz olduğu ürünleri almak isteyen vatandaşlarımızın oluşturdukları kuyruklar var. Vatandaşlarımız bu farkı fark ettiler. CHP zihniyeti ise hala fark etmedi. Edemedi. Aslında fark ettiler de işlerine gelmediği için fark etmek istemiyorlar. “

Evet, vekil Atilla Ödünç’ün tespitleri ve söylemleri böyle.

Öyle sanıyorum ki, halkımız farkı çok iyi fark ettiler. Ediyorlar.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.