Bursaspor geçen sezonun son maçında mucize eseri ligde kalınca 4 Haziran 2017 tarihinde Ali Ay yönetimine hitaben "Defolun gidin" başlıklı bir yazı yazmıştım. Bugün hala aynı fikirdeyim. O süreçte yönetimin hak ettiği hitap şekli buydu ancak yeni sezon öncesi yönetim önemli adımlar attı. Geçen yıla kıyasla çok daha iyi bir takım kurdu. Bu sezon özellikle Bursaspor ile ilgili hiç yazı yazmadım ve tam 11 hafta bekledim. Bana göre takımın tam durumunu anlayabilmem için bu gerekliydi. Bugün için Bursaspor hakkında artık net bir fikre sahibim.

Yeni takım

Geçen yıla göre büyük oranda eksikliklerimiz, özellikle de teknik direktör fukaralığımız (son maçtaki Mustafa Er'in başarılı performansı istisna) çok şükür ki, bu sezon giderildi. Bu sezonun en büyük transferi de yeni teknik direktörümüz Paul Le Guen oldu.

Her şeye rağmen hala takımın ciddi eksikleri var. En acil ihtiyacımız ise; iyi bir golcü ve ayağı yere sağlam basan diri bir sağ bek ile dinamo gibi çalışacak bir orta saha oyuncusu. Kupa maçlarını, sakatlıkları ve kart cezalarını da hesaba katarsak, yedek kulübesi için de ciddi takviyelere ihtiyaç var.

Sezonun ilk yarısının tamamlanmasına 6 maç kala şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu sezon öyle korkulu bir rüya görme ihtimalimiz yok. Kadro kalitemiz ligdeki bir çok takıma göre daha iyi lakin özlenen Bursaspor için hala vasat bir kadromuz var.

Kasımpaşa maçı

Bu haftaki Kasımpaşa maçı kadro vasatlığımızı göstermesi açısından çok faydalı oldu. Bursaspor'u ilk yarıda sahadan silen Kasımpaşa, Harun'un insanüstü çabası olmasaydı devre arasına 5-0 gibi farklı bir skorla bile girebilirdi. Eğer rakibin en etkili ayaklarından birisi olan Trezeguet çok da gereksiz bir hareketle takımını 10 kişi bırakmasaydı, sonucunu tahmin bile etmek istemediğim dünkü 90 dakika, Bursaspor tarihine kara bir leke olarak geçebilirdi. 

Çok şükür ki, 10 kişi kalan Kasımpaşa skoru koruma telaşıyla oynadı da bir puanı kurtarabildik. Takımda ne yaptığını bilen iyi bir golcü olsa belki maçın sonucu Bursaspor'un lehine 3-2 ya da 4-2 bile olabilirdi.

Tüm bunlara rağmen ilk yarıdaki tablo Bursaspor'a hiç yakışmadı. Kaç haftadır bize güzel sonuçlar aldıran yeni sistem, etkili gol ayaklarına karşı çok da işe yaramıyor. Sağlı sollu gelen rakibe karşı üçlü defans çöküyor.

Bu sezon ne olur?

Görünen o ki, geçen yıl yaşanan ağır travmanın ardından yenilenen takımımızın güveni daha yeni yeni kendine geliyor. İlk haftalardan itibaren takım her geçen hafta daha da üzerine koyarak gelişiyor. Bu kadro, ligdeki üç beş takımın dışındaki maçları alabilecek güçte. Arada yaşanabilecek yol kazalarını da hesaba katarsak çok rahatlıkla sezon sonunda ilk sekizde yer alırız.

Eğer, taraftarın bu sene Bursaspor'a yaptığı olumlu katkısı devam ederse ve ara transfer sezonunda takıma doğru takviyeler yapılırsa, ligi ilk beşin içerisinde çok rahat tamamlarız. İlerleyen haftalarda hocanın ve kadronun form grafiği en tepe noktaya yaklaşabilirse, işte o zaman ilk üçe bile girme ihtimalimiz var. Sonuç olarak iyi yoldayız ama hem yönetimin hem de hocanın ve takımının daha yapılacak çok işi var.