Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

VALLA…

Yazının Giriş Tarihi: 29.07.2017 00:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.07.2017 00:11

‘’Şşşşt, yemin etme bakim, günah’’

 Annelerin her dönem hit cümlelerinden biridir bu. Çocuklarının edimlerini kişilikleri ile gerçekleştirmelerini ve eylemlerini ikna edici başka yollar aramadan yine kişilikleri ile hayata geçirmelerini araya biraz da ulviyet katarak amaçlarlar.

Yemin, tereddütten doğar aslında. İnsan birilerine bir şeyi yapacağını, yapabileceğini anlatırken, karşısındakinin çekincelerini hemen algılar ve cümlelerini güçlendirmek için de kendini bağlayıcı yemine sarılır.

Günlük konuşmalarımızda ki ‘’Valla’’yı üşenmeden bir sayalım, inandırıcı olma çabamızın yüzdesini buluruz. Valla, en masum yeminin kodlanmış halidir.

Çocukluğumuzda dokumuza işlenen, şüphe bizi tüm yaşamımız boyunca, çoğu kez kendimizi ifade ederken farkında bile olmadığımız bir doğrulama çabası içerisine iter.

İnanmayız, inandıramayız, inanılmayız. Her şeyde hep bir hinlik ararız. Kandırılmak korkusu ile yaşar, kandırmadığımız zaman bile, kandırıldığımızı düşünürüz için için.

-Ablaa valla organik, inanmazsan…

-Valla billah kendi gözlerimle görüm abi inanmazsan…

-Fatma abla valla diyorum gördüm Ayşe’yi o adamla; inanmazsan…

-Valla onu bunu bilmem bence bu iş olmaz inanmazsan….

-Valla doğru söylüyorum hakim bey inanmazsanız…

-Valla yasalar böyle kardeşim; iş akdini feshetmek zorundayız. Âmâ inanmazsan…

-Valla durum bu yersen; yemezsen…

Çarşı pazardan, resmi kurumlara kadar bir ikna faaliyeti içerisinde çırpınıp dururuz. Şüpheli şüpheli yaşamanın verdiği yorgunluğu dindirmenin bir yolunu bulana kadar da bu yorgunluğumuz sürecek.

Asker olur, hakim olur, millet vekili olur hatta cumhurbaşkanı oluruz da, yemin etmeden payelerimiz geçerli olmaz. İlle de yemin etmemiz gerekir; Çünkü karşımızda daima’ ’Ya olmazsa’ ’Ya yapmazsa’ ’Ya bizi kandırıyorsa’ ’şüphesi vardır. Yeminle bu soru gitmez ama bir nebze de olsa yüreklere su serpilir.

    İnsan çoğu zaman kendisinin bile tam olarak emin olmadığı konularda karşısındakini ikna etmek zorunda kalır. Bir bankanın mudisine alenen yaptığı hilenin, maaş karşılığı o bankada çalışmak durumunda olan küçük bir memurunun ikna yöntemiyle aklanmaya çalışılması, bir restoranda, işletme sahibinin göz yumması ya da teşvik etmesi sonucunda, garsonun masanıza içinde ne ile ne olduğunu asla bilemeyeceğiniz ürünleri koyması ve sorduğunuzda suçu üstlenerek, sizi ikna etmek adına yeminler etmesi, tükettiğinizin üç katı gelen bir faturaya itiraz ettiğinizde karşınızdakinin sanki onunda başına gelmiyormuş gibi atarlanarak, size haddinizi bildirmesi ve faturanın kaynağı ne ise onun kesilmesi ile tehdit etmesi de bir ikna yöntemidir. Patronun hak edişinizin üzerine yatarken ‘’işler çok kötü’’ ile başlayan cümleleri, bu sistemde bile zayıf alıp okulla başını belaya sokan öğrencinin, ’hocanın kendisine takması ’gibi artık suyu çıkmış bir bahane ile velisini sakinleştirme çabası, Ay sonunu getiremeyen babanın, aile fertlerine gereğinden ve istediğinden çok fazla sert davranarak onların isteklerini karşılayamamanın verdiği eziklikten kaçmaya çalışması, Eşini aldatan birinin bu konuda içini rahatlatmak için kendi kendine  ‘’N’apiim, o da öyle olmasaydı’ ’gibisinden telkinlerde bulunması, çaycının bayat çayı müşterisine dayayıp, ’Valla, şimdi demlendi’ ’diye savurması hep ikna edebilmek çabasından kaynaklanır.

Yemin de, bu durumun tezahürüdür.

 Kuralların ve kanunların yoruma açık, liyakatin asla aranılmayan bir nitelik, kolaycılığın en kolay, bilgi ve tecrübenin teferruat, adam kayırmanın, kadrolaşmanın, ahbap çavuş ilişkisinin, ’hamili kart yakınımdır-ı yaklaşımının, okumama, düşünmeme, yorumlamama alışkanlığını, ciddi konulara bile ‘olursa olur suyu, olmazsa bulgur suyunun ve en önemlisi deneme yanılma yönteminin sürekli yanılma ayağının yaşandığı yerlerde ikna olmakta, ikna etmekte tam anlamı ile asla mümkün değildir.

Demem o ki;

Her yemin yenmiyor ama insan inanmasa da, kendini inanmış hissediyor.

Valla…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.