Bizzat cephede yani saha da kıyasıya mücadele veren
Polislerimizi,
Jandarmalarımızı,,
Belediye zabıtalarımızı,
Çöp toplayıcılarımızı,
Gasilhane çalışanlarımızı
Kamu görevlisi sürücülerimizi,
Hizmet ,üretim ve eğitim sektöründe ki emekçilerimizi,
Gönüllü/görevli gençlerimizi.
Hani Mehmetçik?
Onları alkışlamayı çocukluğumdan beri hiç bırakmadım ki.
Hepsine dair öyle hikayeler okuyorum ki;
Hikaye dediysem o hikayeden hikayeler değil.
Birebir yaşanmışlıklar ve yaşanılanlar.
Elleri hep üzerimizde.
Kendileri de bu virüse son derece açıklar ve vazgeçmiyorlar.
Bu da onları vazgeçilmezimiz yapıyor.
Şimdi bazı aklıvveler çıkıp; gönüllüler dışında bu zaten onların görevi,onun için maaş alıyorlar diyebilirler.
Diyebilirler;
Demediler mi?
Dediler dediler.
Desinler demesine de,o alınan ücretlerin canlar pahasına olduğunu da gözardı etmesinler.
Kaldı ki;ücret meselesine girersek bu yazıda çıkamayız.
Neyse;
Rahatsızlandığım zaman doktorum ilaçların moral takviyesi olmadığında beklenen etkiyi yaratmakta zorluk çekebileceklerini söylemişti.
Zaman içerisinde bunun doğruluğunu bizzat yaşayarak öğrendim.
Bu günler öğrendiğimi uygulama zamanı.
İki elim bir de kalemim var.
Hem alkışlarım hem yazarım.
Üçü de helal olsun onlara..
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Valla ben alkışlamaya devam ediyorum…
İster romantik desinler,
İster aşırı duygusal.
Umurumda değil.
Valla ben alkışlamaya devam ediyorum.
Sadece sağlık ordumuzun neferlerini değil;
Bizzat cephede yani saha da kıyasıya mücadele veren
Polislerimizi,
Jandarmalarımızı,,
Belediye zabıtalarımızı,
Çöp toplayıcılarımızı,
Gasilhane çalışanlarımızı
Kamu görevlisi sürücülerimizi,
Hizmet ,üretim ve eğitim sektöründe ki emekçilerimizi,
Gönüllü/görevli gençlerimizi.
Hani Mehmetçik?
Onları alkışlamayı çocukluğumdan beri hiç bırakmadım ki.
Hepsine dair öyle hikayeler okuyorum ki;
Hikaye dediysem o hikayeden hikayeler değil.
Birebir yaşanmışlıklar ve yaşanılanlar.
Elleri hep üzerimizde.
Kendileri de bu virüse son derece açıklar ve vazgeçmiyorlar.
Bu da onları vazgeçilmezimiz yapıyor.
Şimdi bazı aklıvveler çıkıp; gönüllüler dışında bu zaten onların görevi,onun için maaş alıyorlar diyebilirler.
Diyebilirler;
Demediler mi?
Dediler dediler.
Desinler demesine de,o alınan ücretlerin canlar pahasına olduğunu da gözardı etmesinler.
Kaldı ki;ücret meselesine girersek bu yazıda çıkamayız.
Neyse;
Rahatsızlandığım zaman doktorum ilaçların moral takviyesi olmadığında beklenen etkiyi yaratmakta zorluk çekebileceklerini söylemişti.
Zaman içerisinde bunun doğruluğunu bizzat yaşayarak öğrendim.
Bu günler öğrendiğimi uygulama zamanı.
İki elim bir de kalemim var.
Hem alkışlarım hem yazarım.
Üçü de helal olsun onlara..