Cuma günü çok hoşuma giden bir sürprizle karşılaştım. Cuma namazı için gittiğim Nilüfer Ticaret Merkezi Camisi'nin vaaz kürsüsünde, her camide olduğu gibi ezan öncesi sohbet vardı fakat aminin içine girip yaklaştıkça vaaz kürsüsünden cemaate seslenenin diyanetin vaizlerinden biri olmadığını fark ettim. 
Kürsüdeki isim, Kızılay Güney Marmara Bölge Kan Merkezi Kök Hücre Bağışçısı Kazanım Uzmanı Ramazan Çiçek'ti. İlk kez caminin vaaz kürsüsünden imam yerine bir başkasının konuştuğuna şahit oldum. Konu ise kök hücre bağışıydı.

TÜRKÖK
TÜRKÖK, Sağlık Bakanlığı’nın, kemik iliği nakli bekleyen hastalar ve çok sayıda gönüllü vericiye ait doku grubu antijeni bilgilerinin depolandığı Kemik İliği Bankasının (KİB) kurulması ve kemik iliği nakli ile ilgili merkezler arasında koordinasyonun sağlanması için oluşturduğu Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi’nin adı. Bu merkeze, gönüllü kemik iliği veya periferik kök hücre bağışçılarının kazanılması işi ise Türk Kızılayı tarafından yürütülüyor.

Başta lösemi gibi kanser türlerinin yanı sıra çeşitli hastalıklara şifa bulunması için 2014 yılında hayata geçirilen ve Türkiye’nin ilik arayışında yurt dışına bağımlılığını ortadan kaldıran TÜRKÖK projesi, iki yılda sınırlarımızı da aşarak dünyaya model oldu.

Muhteşem bir proje
Çok geç kalınsa da hızla yol alınan TÜRKÖK sayesinde artık hastalarımız için kimseye el açmamız gerekmiyor. Bağışçı sayısı 200 binlere yaklaşsa da, daha yapılacak çok iş var. İşte bu noktada camilerin de devreye sokulması çok akıllıca olmuş. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın organ bağışı için aldığı aktif rolün ardından bu çalışmalara da tam destek vermesini alkışlıyorum. İşte tüm kurumlarımız böyle tek vücut oldukça kimseye ihtiyacımız kalmayacağı gibi kimse de bizi yıkamaz. 
Çok güzel bir hitabetle, tane tane TÜRKÖK hakkındaki bilgileri cemaatle paylaşan Ramazan Çiçek, çok ilginç bilgiler verdi. Düne kadar kök hücre için el açtığımız AB ülkelerindeki uygun bağışçılardan sadece 5 taneden 1 tanesi bize kök hücre vermeyi kabul ediyormuş. Kendi ülke vatandaşları söz konusu olduğunda ise bu oran 5'te 5'e çıkıyor.

Kök hücre ne işe yarıyor?
Gelişen tıp teknolojileri sayesinde başta kanser olmak üzere bugün pek çok hastalığın tedavisinde kök hücre yöntemi kullanılıyor ve bu yöntem her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Ayrıca kök hücre olayında da korkacak hiç birşey yok. Eski yöntemlerin aksine, günümüzde normal kan verir gibi kök hücre verilebiliyor. Kök hücre vererek sisteme dahil olduğunuzda, (Allah göstermesin ama) yarın sizin için de kök hücre ihtiyacı doğarsa çok hızlı bir şekilde karşılanması söz konusu.
Yine Ramazan Çiçek'in verdiği bilgiye göre her kök hücre örneği veren bağışçılar sisteme kayıt edilirken çok ayrıntılı taramalar yapılıyor ve bu sayede sizde bir sorun olup olmadığı da ortaya çıkıyor. Kolay kolay yaptırılamayan bu tarama testlerinin bedeli ise 1200 TL. 
Düşünsenize, hem 1200 TL'lik testleriniz bedavaya yapılıyor hem de çok hayırlı bir iş yaparak sevaba giriyorsunuz. Bu yaşlı dünyamızın farklı coğrafyalarında her gün onlarca insanı boş yere kaybederken, bir canın hayata tutunmasına vesile olmaktan daha büyük sevap olur mu? Bu bilinçle cami cemaati de hazır ayaklarına kadar gelen Kızılay ekiplerinin önünde sıra oluşturdu. Bence geç kalmadan sizde başvurup sisteme dahil olun. Fazla da geç kalmayın çünkü kök hücre numuneleri 50 yaşından sonra alınmıyor.