Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Uzman Doktor Aydın Dursun'a teşekkür ediyorum

Yazının Giriş Tarihi: 04.02.2020 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.02.2020 00:02

Geçtiğimiz hafta pazartesi akşamı bir arkadaşımızın kahvehanesine uğradık, tam oturduk birden göğsümde bir ağrı hissettim.! bazen yemek yerken boğazınızın altında bir yerde kalır ya, o an zor nefes alırsınız, işte tam tarifi bu. Adeta yumruk büyüklüğünde bir şey oraya oturup kalmış gibi oldu, nefes almamız zorlaştı ve her iki kolumda dirseklerden aşağı mecalsiz kaldı. Yanımda sık sık birlikte yürüyüş yaptığım Rıfat Haliç vardı ona seslenerek hemen bizim mahallede ki Acil polikliniğe gitmemizi söyledim.  Altınova mahallemizde ki acil polikliniğe gelip acil giriş kaydını yaptırdım ve sancılı bir şekilde sıramızın gelmesini bekliyorum. Ağrı çekilecek gibi değilse de, bekleyen hastaları görünce hüzünlü bir şekilde zaman geçirmeye çalışıyorum.

Nihayet sıramız geldi, Doktora şikayetimi söylüyorum, tansiyon ölçümü sonrası ''bademcik iltihaplanması'' diyor.! şaşırıyorum ''doktor bey benim şikayetimin bademciklerle ne ilgisi var.?''  diyerek tepki gösteriyorum. ''salgın hastalık var, aç ağzını ve aaa de bakalım'' çocuk uysallığı le doktorun dediğini yapıyorum ve doktor ''tamam işte iltihaplanmış'' diyerek üç adet ilaç yazıyor. Nöbetçi eczane bulup ilk hapları içiyoruz, elbette doktora inanıyoruz ve ondan iyi bilecek değiliz diyoruz. Acil de şifa arayan diğer hastalara bakıp üzülüyor ve sağlığın en büyük servet olduğunu bir kez daha aklımdan geçiriyorum.

Pazartesi gecesi yaşadığımız bu olaydan sonra iki gün daha geçiriyoruz. Perşembe sabahı gözlerimi açıyor ve göğsümde ki tonlarca ağırlıkta bir sancı ile uyanıyorum, ayağa zorlanarak aklıyorum evin içinde biraz yürüyüş yapıyorum, ağrı aralıklı olarak sırtıma da vuruyor. Biraz toparlanıyor kahvaltı yapıp semt pazarına gidiyorum ve öğle saatinde Aile hekimimizin bulunduğu sağlık ocağının yolunu tutuyorum bu kez. Aile hekimimiz Hatice hanım başka bir görevde, diğer doktor Burak bey ''ben bakayım'' diyor. Şikayeti anlatıyorum, tansiyonu ölçüyor, kalbimi ve sırtımı dinliyor. ''İsmet bey ben sizi Çekirge devlet hastanesi aciline sevk ediyorum, hemen gidin, kalp ile ilgili bir sıkıntı olabilir.''  deyince ''Pazartesi gitsem olmaz mı?'' diyorum. ''hayır hemen gidin ihmal etmeyin'' diyerek hem olayın aciliyetini vurguluyor ve beni zorluyor. Doktoru dinleyip yola çıkıyor Çekirge devlet hastanesinin aciline geliyorum.

Çekirge devlet hastanesinin aciline girip kaydımızı yaptırıyor ve sarı alana geçiyoruz. Şansımıza tecrübeli bir doktor denk geliyor, şikayetimizi ciddiyetle dinleyip, tahlil ve film yazıyor, sonuçlar 90 dakika sonra alınacak, ve sonuçları alıp doktora veriyoruz, hemen yatırıp serum ve ilaç verdiriyor, serum biterken yanıma gelip ''anjiyo olman gerekiyor, kabul edersen hemen anjiyo yapan bir hastaneye sevk edeceğim seni, çünkü burada anjiyo bölümü yok, tamam dersen bir yakınını da ara gelsin'' Doktora ''madem o duruma gelmişiz tamam kabul ediyorum'' diyorum. Son zamanlarda yürürken, merdiven çıkarken nefesimin kesildiğini elbette çok iyi biliyordum, kontrole gitmeyi de hep erteliyorduk.

İlgili ambulans geliyor sedyeye uzanıyoruz görevliler bizi alıp araca yerleştiriyorlar,  o an aklımdan yaptığım binlerce hasta ziyaretleri geliyor ve içimden ''işte şimdi sen hastasın'' diye geçiyor ve tebessüm ediyorum. Medicalpark hastanesine geliyoruz, Anjiyo bölümüne alınıyoruz. Temiz yüzlü bir doktor baş ucumda, şikayetlerimi soruyor, birer birer. net cevaplar veriyoruz. ''anjiyo olman lazım, kabul ediyor'musun?'' Kardiyoloji uzmanı doktor Aydın Dursun ilk izlenimi ile bana çok güven vermişti. Tereddüt etmeden ''evet kabul ediyorum'' dedim ve kendimizi Uzman doktor Aydın Dursun bey ekibine talimatları vererek hazırlıkları başlatıyor.

Dr Aydın bey hem talimatları veriyor, hem benimle sohbet ediyor, hasta moralini yüksek tutmayı önemsiyor. Anjiyo başlıyor ve santim santim hareketi izliyoruz, Aydın bey sürekli talimat veriyor, damarın içinde tıkanmış noktaları açmak için büyük çaba sarf ediyor, sürekli farklı ölçüler söyleyerek adeta savaş alanında taarruz emrini veren bir komutan gibi dikkat kesilmiş ve en hassas atraksiyonları uyguluyor. Kalbe giden damarınızın biri yüzde 90 tıkanmış. Aydın bey ısrarla talimatları vermeye devam ederken, ben de hem ekranı hem kendisini izliyorum sessizce ve çabasını takdire şayan buluyorum. 30-40 dakika kadar geçen zamanda Aydın bey bu mücadeleyi kazanıyor ve damarı açıp stent'i takıyor. Aydın bey işte o an çocuklar gibi seviniyor, onun bu sevinci beni de çok mutlu ediyor. Çünkü ben işini iyi yapan ve yaptığı işin hakkını veren insanların hayranıyım, ülkemizin her alanda bu zihniyette ki meslek erbaplarına ve insana değer veren kaliteli şahsiyetlere ihtiyacı vardır.

Uzman Doktor Aydın Dursun beni bir gün daha tutuyor hastanede, kan değerleri yüksek çıktığı için. Ertesi gün her şeyin iyi olduğunu söyleyerek taburcu ediyor, ve bir hafta sonra cumartesi kontrole gelmemizi söylüyor. Cumartesi kontrole gittik, kalbimizi dinledi, ekrandan baktı ve ''maşallah kalbin tıkır tıkır hiç bir problem yok'' diyerek bizi de mutlu etti. Diğer damar da yüzde 70 oranında tıkanma var ona da bir kaç ay sonra bakacağını söyledi. Aydın bey den çok memnun kaldım kendisine ve ekibine teşekkürü borç bilirim. Tüm hastalara Aydın Dursun gibi doktorların denk gelmesini ve bakmasını dilerim.

Geçirdiğimiz rahatsızlık boyutunda dört doktor ile karşılaştık, ilk gittiğimiz doktor yanlış teşhis koyup bizi de zora soktu, diğer üç doktor ise işlerini doğru yaptı ve bu bizi milletimiz adına da umutlandırdı. Gelip geçtiğimiz ve misafir olduğumuz bu dünyada insana, barışa, hoşgörü ye değer verenlere selam olsun. Hastane sürecinde bizi arayan soran tüm dostlarımıza ve akrabalarımıza da teşekkür ediyorum. Sağlıkta kalın...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.