Bugünkü yazımda sizlere uykusuzluğun kalp krizi ve felç riskini arttırdığını ortaya çıkaran bir çalışmadan söz etmek istiyorum. Bu yazı European Journal of Preventive Cardiology isimli Tıp dergisinde 3 Mayıs 2017 tarihinde yayınlanmış bulunuyor.
Söz konusu çalışmayı özetlemeden önce , tam yeri geldiği için Biyolojik saat isimli makalemde paylaşmış olduğum bazı bilgileri burada hatırlatmak istiyorum.
Bilindiği gibi, evrendeki her şey gibi insanların ve tüm canlıların yaşamsal faaliyetlerinin de belirli bir düzeni vardır. Bunlar günlük, aylık veya yıllık periyotlar şeklinde olabilir. 24 saatlik periyotlara Biyolojik saat denir. Bu saat, hayatın dolayısıyla da evrenin ritmi ile uyum içinde olmak zorundadır. Beynimizin çok korunaklı bir yerinde bulunan biyolojik saatimiz ışıkta faaliyeti duran, karanlıkta çalışan bir merkezin kontrolü altındadır. Bu karmaşık sistemde baş rolde olan melatonin isimli hormon gece 21 de salgılanmaya başlayıp, 02 ile 04 arasında en yüksek düzeye ulaşır. Pek çok işlevi olan melatonin hormonunun belki de en önemli işlevi vücuttaki kronik tahrip edici süreçleri yavaşlatmada ve vücudun onarımında görev almasıdır. Şeker hastalığı, kanser ve kalp damar hastalıkları başta olmak üzere pek çok hastalığın bu tahrip sürecinin sonunda oluştuğu da artık çok iyi bilinen bir gerçektir.
Önemli bir biyolojik yenilenme ve tamir aracı olan uyku, hayatımızın yaklaşık üçte birini kapsar. Fakat modern toplumlar git gide daha fazla uykusuz kalmaktalar. Büyük çaplı çalışmalar gözden geçirildiğinde, uyku bozuklukları ile kalp krizi, felç, kalp yetmezliği gibi kalp damar hastalıklarından ölüm arasında bağlantı olduğu anlaşılmıştır.
160 867 kişi 3 - 29 yıl süre ile izlenmiş. Uykuya dalmakta zorluk, uykudan sık uyanma ve kaliteli uyku uyuyamayanlarda, böyle sorunları olmayanlara göre kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm oranları % 27 lere varan oranda yüksek bulunmuş. Sabah erken uyananlarda ise risk bulunmamış.
Kısacası iyi bir uyku hem vücudun tamiri için gereklidir hem de kalp damar hastalıkları riskinin azaltılmasına yarar.
Sağlıklı ve mutlu kalmanız dileğiyle.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dr. Cemal Nuri GÜRBÜZ
Uykusuzluk ve kalp damar hastalıkları
Bugünkü yazımda sizlere uykusuzluğun kalp krizi ve felç riskini arttırdığını ortaya çıkaran bir çalışmadan söz etmek istiyorum. Bu yazı European Journal of Preventive Cardiology isimli Tıp dergisinde 3 Mayıs 2017 tarihinde yayınlanmış bulunuyor.
Söz konusu çalışmayı özetlemeden önce , tam yeri geldiği için Biyolojik saat isimli makalemde paylaşmış olduğum bazı bilgileri burada hatırlatmak istiyorum.
Bilindiği gibi, evrendeki her şey gibi insanların ve tüm canlıların yaşamsal faaliyetlerinin de belirli bir düzeni vardır. Bunlar günlük, aylık veya yıllık periyotlar şeklinde olabilir. 24 saatlik periyotlara Biyolojik saat denir. Bu saat, hayatın dolayısıyla da evrenin ritmi ile uyum içinde olmak zorundadır. Beynimizin çok korunaklı bir yerinde bulunan biyolojik saatimiz ışıkta faaliyeti duran, karanlıkta çalışan bir merkezin kontrolü altındadır. Bu karmaşık sistemde baş rolde olan melatonin isimli hormon gece 21 de salgılanmaya başlayıp, 02 ile 04 arasında en yüksek düzeye ulaşır. Pek çok işlevi olan melatonin hormonunun belki de en önemli işlevi vücuttaki kronik tahrip edici süreçleri yavaşlatmada ve vücudun onarımında görev almasıdır. Şeker hastalığı, kanser ve kalp damar hastalıkları başta olmak üzere pek çok hastalığın bu tahrip sürecinin sonunda oluştuğu da artık çok iyi bilinen bir gerçektir.
Önemli bir biyolojik yenilenme ve tamir aracı olan uyku, hayatımızın yaklaşık üçte birini kapsar. Fakat modern toplumlar git gide daha fazla uykusuz kalmaktalar. Büyük çaplı çalışmalar gözden geçirildiğinde, uyku bozuklukları ile kalp krizi, felç, kalp yetmezliği gibi kalp damar hastalıklarından ölüm arasında bağlantı olduğu anlaşılmıştır.
160 867 kişi 3 - 29 yıl süre ile izlenmiş. Uykuya dalmakta zorluk, uykudan sık uyanma ve kaliteli uyku uyuyamayanlarda, böyle sorunları olmayanlara göre kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm oranları % 27 lere varan oranda yüksek bulunmuş. Sabah erken uyananlarda ise risk bulunmamış.
Kısacası iyi bir uyku hem vücudun tamiri için gereklidir hem de kalp damar hastalıkları riskinin azaltılmasına yarar.
Sağlıklı ve mutlu kalmanız dileğiyle.