Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Üniversitenin tartışmalı konuları

Yazının Giriş Tarihi: 18.10.2015 01:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.10.2015 01:11

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof Dr Yusuf Ulcay'a yaptığım ziyaretle ilgili çarşamba günü, yayımlanan 'Rektör Ulcay ve hedefleri' başlığıyla bir yazı yazmış ve tartışmalı bazı konuları da bir başka yazıya bıraktığımı belirtmiştim. İşte bugün o tartışmalı konular hakkında Rektör Ulcay'ın cevaplarını size aktaracağım.  

 

Çorba meselesi

Biliyorsunuz Nilüfer Belediyesi başlattığı güzel bir uygulamayla Görükle Kampüsü'nde öğrencilere ücretsiz çorba dağıtıyordu. Rektörlük bu uygulamayı sonlandırarak kendisi çorba dağıtmaya başladı. Konuyla ilgili Nilüfer Belediyesi'nden çok sert açıklamalar yapıldı ve olayın siyasi endişelerden kaynaklandığı bile iddia edildi ancak üniversite yönetiminden bir cevap gelmedi.

Bu konuyu sorduğumda Rektör Ulcay şunları söyledi: "İlk çorba çıkarttıkları zaman Sayın Bozbey'e teşekkür etmiştim. Bu işi artık kendimizin yapacağını geçen sene belediyeye bildirmiştik. Yapılan açıklamalara, hakarete varan sözlerin hiç birisine cevap vermedim çünkü kimseyle polemiğe girmek istemedim. Çorbanın sokakta dağıtılması hoş bir şey değildi. Biz bunu daha hijyenik bir ortamda, yanında suyu ve ekmeğiyle birlikte yemekhanemizde dağıtıyoruz. İşte birileri "Burfaş'ı zengin ediyorsunuz" diyor. Biz hiç bir öğrencimizden para almıyoruz ve kimseye de para ödemiyoruz. Çorbayı bize kim parasız verirse ondan alırız. Ayrıca biz çorbayı sadece burada değil, Görükle, terminalin yanındaki kampüs ve İlahiyat Fakültesi'nin bulunduğu yer olmak üzere üç ayrı noktada dağıtıyoruz. Biz Ramazan'da iftar yemeklerini de böyle dağıttık."

 

Meselenin öncesi var

Anladım ki bu çorba meselesinin öncesi de var. Rektöre, 'yani hocam yarın Nilüfer Belediyesi bir aylık çorbayı karşılasa o zaman yemekhaneye Nilüfer Belediyesi bayrağı da asarım mı diyorsunuz?' diye sorduğumda Ulcay, "Bugüne kadar bu konuda gelip bizimle hiç konuşmadılar ki. İyi niyeti nerden görürsünüz? Bakın Ramazan'da hastanenin önünde iftar çadırı kurmak istediler. Biz de bunu Uludağ Üniversitesi Güçlendirme Vakfı ile yapalım dedik. Bir çok şirket destek oldu. Belediye başkanlarını da bizzat ben arayarak bir gecelik iftarı karşılamalarını istedim ama Nilüfer Belediyesi katılmadı. Ayrıca 'biz kendi vakfımızla yapacağız' ifadesini çorba dağıtımı için değil, iftar yemekleri için kullandık. Bir gece istedim ben Sayın Bozbey'den. İftar'da bize bir gece yemek vermedi." dedi.

Yine, 'Nilüfer Belediyesi yemekhanede çorba dağıtmayı kabul etseydi sorun yoktu. Yani öylemi?' diye sordum ve Rektör Ulcay, "Kanalları kapatırlarsa, konuşma kanalları olmazsa, şimdi bir gece iftar yemeği vermeyen kuruma ben nasıl çorba ver de dağıtayım diyebilirim." şeklinde yanıtladı.

 

Gördüğüm kadarıyla iki kurum arasında ciddi iletişim sıkıntısı ve olmaması gereken bir sürtüşme var. Kimin haklı olduğu iki taraflı bir görüşmede anlaşılabilir ancak yine de bu projeyi ortaya çıkaran Nilüfer Belediyesi ile bir şekilde devam edilmesi daha doğru olurdu. Üstelik üniversitenin, sınırları içerisinde bulunduğu belediye ile kavgalı görüntü vermesi de hiç şık durmuyor. Umarım iki taraf ta diyalog için adım atar.  

 

Rektörlük seçimi

Hatırlanacağı üzere Pror Dr Yusuf Ulcay, seçimden ciddi bir farkla ikinci sırada çıkmasına rağmen rektör atanmış ve çok eleştirilmişti. Ben hala bu atamanın doğru olduğu kanaatindeyim ama Rektör Ulcay, konuya çok daha farklı bir noktadan bakarak seçimi tamamen reddediyor. "Akademik camiada seçim olması doğru değil. Seçim yaparak ortamı germek doğru değil. Gelişmiş ülkelerdeki gibi, rektörleri üniversitelerin mütevelli heyetleri seçmeli. Performans kriterlerinin esas olacağı bir sözleşme yapılmalı ve hedeflerin gerisinde kalanlar rektörlükten çekilmeli. Mümkünse rektör de bir başka üniversiteden olmalı. Yurtdışında rektörler de, dekanlar da bu şekilde atanıyor. Bu sistem Türkiye'de de uygulanmalı." diyor. Bence de bu sistem kesinlikle olmalı. O zaman üniversitelerin geleceği de siyasilerin iki dudağı arasından çıkıp, ortak akılla şekillenebilir.

 

Otopark konusu

Yıllardır Bursalıların yakındığı kampüse girişte araçlardan alınan ücret mahkeme kararıyla iptal edildi. Rektör Ulcay da bu konudan memnun ancak yeni bir düzenleme yapacaklarını da ekliyor. Yeni bir sözleşmeyle içeride otopark yatırımı yapacak bir firmayla 'yap işlet devret' modeliyle çalışma yapacaklarını, ilk yirmi dakikası ücretsiz olacak şekilde yine ücretli bir sisteme geçeceklerini vurguluyor.

Sayın Rektör, bu kapsamda mevcut camiyi yıkıp yeni bir cami yapacaklarını ve oradaki 90 dönümlük alanın altını otopark, üstünü de meydan olarak düzenleyeceklerini söyledi.

 

Öğrencilerin en büyük şikayeti olan kampüsün içerisine herkesin girebilmesi noktasında ise tıp fakültesinin izole edilerek kampüse girişlerin güvenlikli hale getirileceğini belirten Yusuf Ulcay, bu projenin bir kaç yıl sonra hayata geçirileceğini söylüyor.

Tıp fakültesinin mali sorunlarıyla ilgi de henüz bir ödeme alamadıklarını ancak mevcut borcu bir miktar azalttıklarını kaydeden Yusuf Hoca, en büyük sorun olarak gördükleri 245 hemşire açığına karşı aldıkları 100 hemşirenin bir ay içerisinde işe başlayacaklarını ifade etti.

 

Yeni üniversite

Uludağ Üniversitesi'nin hem arazi, hem de nüfus açısından çok büyük olduğu ve bölünmesi gerektiği yıllardır konuşulur ama rektörler hep buna itiraz eder. Ulcay da, Bursa'nın sosyal ağırlıklı bir devlet üniversitesine ihtiyacı olduğuna dikkat çekiyor lakin mevcut kampüsün bölünmesine sıcak bakmıyor. Boş alanların çoğunun orman arazisine dönüştüğünü ve gelişme alanının sınırlı olduğunu savunuyor Rektör Ulcay ve ekliyor; "Arazi devletin. Devlet isterse yapar. Bize sormaya bile ihtiyacı yok."

Rektör, sayı açısından da, yine merkezde bir bölünmeden ziyade, İnegöl - Yenişehir, İznik - Orhangazi - Gemlik ve MKP - Karacabey ilçelerindeki meslek yüksek okullarının birleştirilerek ayrı ayrı üniversiteler olmasını destekliyor.

 

Bütün bu konuları aktardıktan sonra sayın rektör hocama son bir notum var. Yıllardır üniversite sanayi işbirliğini talep eden gazetecilerden biriyim ancak bu konuda denge de çok önemli. Bu dönemde bu işbirliğini memnuniyetle gözlemliyorum fakat zaman zaman iş birliğinden ziyade üniversitenin BTSO'nun güdümüne girdiği yönünde gözlemlerim oluyor ve bunu da çok yanlış buluyorum. Umarım denge bozulmadan iş birliği geliştirilebilir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.