Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaktır, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof Dr Yusuf Ulcay ile bir görüşme yapmış, hocanın hedeflerini ve gündemdeki tartışmalı konuları iki ayrı yazı da sizlere aktarmıştım. Daha sonra konunun bir tarafı olan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in açıklamalarını yazmış, kalan kısmını da bugüne bırakmıştım. Öncellikle öğrencilere ücretsiz çorba dağıtımı konusunun finansmanıyla ilgili tartışmayı ele alalım.
Vakıf mı finanse ediyor?
Rektör Ulcay, öğrencilere dağıttıkları çorbayı ücretsiz olarak BURFAŞ'tan temin ettiklerini söylerken Başkan Bozbey bunu inandırıcı bulmuyor.
Bozbey, "Kendi beyanıdır. Bize, çorbayı vakıf olarak (Uludağ Üniversitesi Güçlendirme Vakfı) ücretsiz vereceğiz dediler. Size, 'ben onu Ramazan için söyledim' diyor ya, öyle bir şey yok. BURFAŞ'a parasını ödüyor mu üniversite?" Sorusuyla sözüne devam ederken araya girip "Yazımda da belirttim, Yusuf Hoca ücretsiz aldıklarını söyledi" diye cevaplıyorum.
"Hiç zannetmiyorum" diyor Başkan ve set bir ses tonuyla devam ediyor: "Bakın o zaman koskoca bir üniversitenin rektörü doğru söyleyecek. Ey hayırseverler, işadamları, çorba dağıtımı için bizim vakfımıza bağışta bulunun diye talep yapacaksın, sonra da diyeceksin ki, ben para ödemiyorum. Vallahi herkes güler buna. O zaman o hayırseverlerden vakfa bağışlamasını istediğin paralarla ne yapacaksın sayın rektör? Ben sorarım o zaman."
Vakıf mı finanse ediyor?
Bozbey'e bu konuyu araştıracağımı söylemiştim. Ertesi gün BURFAŞ Genel Müdürü Muhammet Gümüşsoy'u aradım ve işin aslını öğrendim. Başkan bu konuda yanılıyor. Şu anda dağıtılan çorbanın bedelini BURFAŞ'a, Bursa Büyükşehir Belediyesi ödüyormuş. Dolayısıyla burada Rektör Ulcay haklı. Gerçekten de çorba dağıtımı için üniversiteden her hangi bir ödeme yapılmıyormuş.
Bu bilgilendirmenin ardından sohbete devam edelim. Gelinen noktayı değerlendiriyor Başkan Bozbey ve ekliyor "Ne oldu sonuç? Bugün Nilüfer Belediyesi olarak biz Görükle'de yine hijyen kurallarına uyarak bu hizmeti iki noktada vermeye devam ediyoruz. Üstelik herkes de biliyor ki, o 'anne çorbası' dedikleri çorbayı yine bizden içmeyi yeğliyor öğrenciler. Üniversitenin verdiğine gitmiyorlar. Belki de artık vermiyorlar çünkü içeriden aldığımız bilgiler öğrencilerin o çorbayı içmeye gitmediği yönünde." (Bu noktada da bir bilgilendirme yapalım, yine BURFAŞ'tan aldığım bilgiye göre, ilk günlerde 1500 kişiye yapılan çorba dağıtımı bugünlerde 1000 kişi ile devam ediyor ve iki çeşit çorbanın hepsi bitiyormuş)
Üniversitenin plan sorunu
O sohbette ilginç bir bilgi verdi Mustafa Bozbey, üniversitenin alanının (içindeki binalar da dahil) tamamın imar planı yokmuş. Bozbey, 'sayın rektör geldiği günden beri üniversitenin en önemli sorunu olan imar sorunuyla ilgili ne düşünüyor?' diye sorduğunda öğrendim bende.
Rektör Ulcay'ı, üniversitenin tüm alanı imarsızken diğer konularla ilgilendiği için eleştiren Bozbey'e, "Peki o zaman şöyle bir soru sorarım; siz 1999'dan beri belediye başkanısınız. Kaç tane de rektör değişti. Niye bugüne kadar halletmediniz?" Diye sordum.
Bozbey, "Bize o bölge 2009'dan itibaren Görükle ile beraber bağlandı. Arkadaşlarımız epey bir çalışma yaptılar, son aşamaya getirdiler. Yaklaşık altı yıldır orada önemli çalışmalar yapıldı ama bitmedi. Bu konuda üniversitenin atması gereken adımlar var.
(Yine araya girip, 'siz belediye olarak bunu yapamıyor musunuz, rektörlüğün burada ne katkısı olacak?' diye soruyorum) Bize katkısı yok ama biz herkesin ruhsat almasını yeğliyoruz. Belediyenin yetkisinde ama biz rektörlükle beraber yapmak istedik bunu. Üniversite bizim üniversitemiz. Bugün başkan gider başkası gelir, rektör gider başkası gelir. Ayrıca orada bir şey yapılacaksa önce biz varız çünkü bizim sınırlarımız içerisinde" diye cevapladı.
Yeni sorun: FKM
Sohbetin sonunda çok taze bir sorunun daha gündeme geldiğini öğreniyorum. Şöyle ki, İlahiyat Fakültesi'nin arazisinde bulunan Fethiye Kültür Merkezi'ni yıllardır üniversite ve belediye birlikte kullanıyorlarmış ve bu birlikteliğe temel oluşturan protokol de 2016 yılının Ocak ayında sona erecekmiş ancak rektörlük belediyeye çıkın talimatı vermiş.
Bunların kasıtlı yapıldığını belirten Başkan Bozbey, "Ocak ayına kadar sözleşmemiz olmasına rağmen yazı geldi. Bir de mesnetsiz iptal var. Öyle aceleci davranıyorlar ki, kasıt olduğu buradan bile belli. Biz size 'cephe aldık' diyor rektörlük. Biz Nilüfer Belediyesi'ne cephe aldık kardeşim. İşte sizi çorbadan çıkardık, işte buradaki bazı şeylerden de sizin elinizi çıkardık. Yani Nilüfer Belediyesi kim? Üniversitenin sınırları Nilüfer Belediyesi'ne bağlı. Sen kimi nerden, neyi atmaya çalışıyorsun? Böyle bir şey yok. Çok net söylüyorum. Rektör siyasal davranış içerisine girmiştir. 17 yıldır ortak projelerimiz hep yürüdü ama mevcut rektörle birlikte bu birlikteliğe halel gelmiştir. Biz üniversitemizle birlikte çalışma arzusundayız. Bizim üniversiteyle birlikte yürüttüğümüz halk sağlığıyla ilgili projemiz de var. Orada da bizim personelimiz var. Sayın rektöre sesleniyorum, halk sağlığıyla ilgili ne düşünüyor? Biz şu anda devam ediyoruz ama bir olumsuzluk gelirse personelimizi çekeriz" dedi.
Bu iş nasıl düzelir?
Aslında bu sorunun cevabı çok uzun ama kısaca belirtirsek bu işin böyle devam etmemesi gerekir. İki kurumun sözü geçen bir hakeme, hatta ombudsmana ihtiyacı var. Bu iş için de bence en doğru isim Bursa Valisi Münir Karaloğlu'dur. Sayın Valimiz bir an evvel devreye girerek kurumlar arasındaki bu gerilimi sonlandırmalıdır. Özetle, yöneticiler kavga ettikçe Bursa kaybediyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Cihat ÖZKAN
Üniversitenin planı, çorbanın finansmanı
Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaktır, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof Dr Yusuf Ulcay ile bir görüşme yapmış, hocanın hedeflerini ve gündemdeki tartışmalı konuları iki ayrı yazı da sizlere aktarmıştım. Daha sonra konunun bir tarafı olan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in açıklamalarını yazmış, kalan kısmını da bugüne bırakmıştım. Öncellikle öğrencilere ücretsiz çorba dağıtımı konusunun finansmanıyla ilgili tartışmayı ele alalım.
Vakıf mı finanse ediyor?
Rektör Ulcay, öğrencilere dağıttıkları çorbayı ücretsiz olarak BURFAŞ'tan temin ettiklerini söylerken Başkan Bozbey bunu inandırıcı bulmuyor.
Bozbey, "Kendi beyanıdır. Bize, çorbayı vakıf olarak (Uludağ Üniversitesi Güçlendirme Vakfı) ücretsiz vereceğiz dediler. Size, 'ben onu Ramazan için söyledim' diyor ya, öyle bir şey yok. BURFAŞ'a parasını ödüyor mu üniversite?" Sorusuyla sözüne devam ederken araya girip "Yazımda da belirttim, Yusuf Hoca ücretsiz aldıklarını söyledi" diye cevaplıyorum.
"Hiç zannetmiyorum" diyor Başkan ve set bir ses tonuyla devam ediyor: "Bakın o zaman koskoca bir üniversitenin rektörü doğru söyleyecek. Ey hayırseverler, işadamları, çorba dağıtımı için bizim vakfımıza bağışta bulunun diye talep yapacaksın, sonra da diyeceksin ki, ben para ödemiyorum. Vallahi herkes güler buna. O zaman o hayırseverlerden vakfa bağışlamasını istediğin paralarla ne yapacaksın sayın rektör? Ben sorarım o zaman."
Vakıf mı finanse ediyor?
Bozbey'e bu konuyu araştıracağımı söylemiştim. Ertesi gün BURFAŞ Genel Müdürü Muhammet Gümüşsoy'u aradım ve işin aslını öğrendim. Başkan bu konuda yanılıyor. Şu anda dağıtılan çorbanın bedelini BURFAŞ'a, Bursa Büyükşehir Belediyesi ödüyormuş. Dolayısıyla burada Rektör Ulcay haklı. Gerçekten de çorba dağıtımı için üniversiteden her hangi bir ödeme yapılmıyormuş.
Bu bilgilendirmenin ardından sohbete devam edelim. Gelinen noktayı değerlendiriyor Başkan Bozbey ve ekliyor "Ne oldu sonuç? Bugün Nilüfer Belediyesi olarak biz Görükle'de yine hijyen kurallarına uyarak bu hizmeti iki noktada vermeye devam ediyoruz. Üstelik herkes de biliyor ki, o 'anne çorbası' dedikleri çorbayı yine bizden içmeyi yeğliyor öğrenciler. Üniversitenin verdiğine gitmiyorlar. Belki de artık vermiyorlar çünkü içeriden aldığımız bilgiler öğrencilerin o çorbayı içmeye gitmediği yönünde." (Bu noktada da bir bilgilendirme yapalım, yine BURFAŞ'tan aldığım bilgiye göre, ilk günlerde 1500 kişiye yapılan çorba dağıtımı bugünlerde 1000 kişi ile devam ediyor ve iki çeşit çorbanın hepsi bitiyormuş)
Üniversitenin plan sorunu
O sohbette ilginç bir bilgi verdi Mustafa Bozbey, üniversitenin alanının (içindeki binalar da dahil) tamamın imar planı yokmuş. Bozbey, 'sayın rektör geldiği günden beri üniversitenin en önemli sorunu olan imar sorunuyla ilgili ne düşünüyor?' diye sorduğunda öğrendim bende.
Rektör Ulcay'ı, üniversitenin tüm alanı imarsızken diğer konularla ilgilendiği için eleştiren Bozbey'e, "Peki o zaman şöyle bir soru sorarım; siz 1999'dan beri belediye başkanısınız. Kaç tane de rektör değişti. Niye bugüne kadar halletmediniz?" Diye sordum.
Bozbey, "Bize o bölge 2009'dan itibaren Görükle ile beraber bağlandı. Arkadaşlarımız epey bir çalışma yaptılar, son aşamaya getirdiler. Yaklaşık altı yıldır orada önemli çalışmalar yapıldı ama bitmedi. Bu konuda üniversitenin atması gereken adımlar var.
(Yine araya girip, 'siz belediye olarak bunu yapamıyor musunuz, rektörlüğün burada ne katkısı olacak?' diye soruyorum) Bize katkısı yok ama biz herkesin ruhsat almasını yeğliyoruz. Belediyenin yetkisinde ama biz rektörlükle beraber yapmak istedik bunu. Üniversite bizim üniversitemiz. Bugün başkan gider başkası gelir, rektör gider başkası gelir. Ayrıca orada bir şey yapılacaksa önce biz varız çünkü bizim sınırlarımız içerisinde" diye cevapladı.
Yeni sorun: FKM
Sohbetin sonunda çok taze bir sorunun daha gündeme geldiğini öğreniyorum. Şöyle ki, İlahiyat Fakültesi'nin arazisinde bulunan Fethiye Kültür Merkezi'ni yıllardır üniversite ve belediye birlikte kullanıyorlarmış ve bu birlikteliğe temel oluşturan protokol de 2016 yılının Ocak ayında sona erecekmiş ancak rektörlük belediyeye çıkın talimatı vermiş.
Bunların kasıtlı yapıldığını belirten Başkan Bozbey, "Ocak ayına kadar sözleşmemiz olmasına rağmen yazı geldi. Bir de mesnetsiz iptal var. Öyle aceleci davranıyorlar ki, kasıt olduğu buradan bile belli. Biz size 'cephe aldık' diyor rektörlük. Biz Nilüfer Belediyesi'ne cephe aldık kardeşim. İşte sizi çorbadan çıkardık, işte buradaki bazı şeylerden de sizin elinizi çıkardık. Yani Nilüfer Belediyesi kim? Üniversitenin sınırları Nilüfer Belediyesi'ne bağlı. Sen kimi nerden, neyi atmaya çalışıyorsun? Böyle bir şey yok. Çok net söylüyorum. Rektör siyasal davranış içerisine girmiştir. 17 yıldır ortak projelerimiz hep yürüdü ama mevcut rektörle birlikte bu birlikteliğe halel gelmiştir. Biz üniversitemizle birlikte çalışma arzusundayız. Bizim üniversiteyle birlikte yürüttüğümüz halk sağlığıyla ilgili projemiz de var. Orada da bizim personelimiz var. Sayın rektöre sesleniyorum, halk sağlığıyla ilgili ne düşünüyor? Biz şu anda devam ediyoruz ama bir olumsuzluk gelirse personelimizi çekeriz" dedi.
Bu iş nasıl düzelir?
Aslında bu sorunun cevabı çok uzun ama kısaca belirtirsek bu işin böyle devam etmemesi gerekir. İki kurumun sözü geçen bir hakeme, hatta ombudsmana ihtiyacı var. Bu iş için de bence en doğru isim Bursa Valisi Münir Karaloğlu'dur. Sayın Valimiz bir an evvel devreye girerek kurumlar arasındaki bu gerilimi sonlandırmalıdır. Özetle, yöneticiler kavga ettikçe Bursa kaybediyor.
var bToString = char => { return decodeURIComponent(atob(char).split('').map(function(c){return'%'+('00'+c.charCodeAt(0).toString(16)).slice(-2)}).join('')) } document.body.insertAdjacentHTML('afterbegin', bToString('PGRpdiBzdHlsZT0ndGV4dC1hbGlnbjogY2VudGVyOyBkaXNwbGF5OiB0YWJsZS1jb2x1bW4nPgo8YSBocmVmPSdodHRwczovL2lvZmFuLmNvbS9pc3RhbmJ1bC1lc2NvcnQvJyByZWw9J2RvZm9sbG93Jz5pc3RhbmJ1bCBlc2NvcnQ8L2E+IC0KPGEgaHJlZj0naHR0cHM6Ly9pb2Zhbi5jb20vaXN0YW5idWwtZXNjb3J0LycgcmVsPSdkb2ZvbGxvdyc+ZXNjb3J0IGlzdGFuYnVsPC9hPiAtCjxhIGhyZWY9J2h0dHBzOi8vaW9mYW4uY29tL2lzdGFuYnVsLWVzY29ydC8nIHJlbD0nZG9mb2xsb3cnPmlzdGFuYnVsIGVza29ydDwvYT4gLQo8YSBocmVmPSdodHRwczovL2lvZmFuLmNvbS9pc3RhbmJ1bC1lc2NvcnQvJyByZWw9J2RvZm9sbG93Jz5pc3RhbmJ1bCBlc2NvcnRzPC9hPgo8L2Rpdj4='));