Ligin 20.haftasının kapanış maçında sahamızda Atiker Konyaspor’u ağırladık.

Kimin oynadığı, kimin kenarda kaldığının hiç ama hiç önemi yok.

Tribünlere gelen yeşil beyazlı taraftarlar maç boyunca (son 5 dakikaya kadar) sürekli hiç ama hiç susmadan takımlarını desteklediler. Bunun sonucunda ne var, sıfır elde var sıfır.

Gol atamıyoruz, pozisyon üretemiyoruz, penaltı atamıyoruz daha ötesi var mı?

Bu takım nasıl gol atacak belli değil.

Dün akşam daha maçın başında yan direkte patlayan Umut Meraş’ın şutu sanki gecenin kötü biteceğinin habercisi gibiydi. Sonra ardından Umut Narin ile kaçan penaltı.

Teknik Direktör Samet Aybaba da sanki son dönemde biraz formdan düşüyor gibi.

Maçta ilk önce saha kenarına gelecek oyuncuların başında Yusuf Erdoğan geliyordu. Ancak Aybaba onu sahada tuttu ve ilk oyuncu değişikliğini Latovleci’yi kenara alarak yaptı. Sonrasında Yusuf değişikliğinde ise tribünlerin bu oyuncuya tepkisi kaçınılmaz oldu. Yusuf’un biraz daha takımı için oynaması lazım, yoksa hem kendine hem takıma zarar vermeye devam edecek.

Transfer dönemini boş geçirmemizin ne kadar kötü sonuçlar doğurabileceğini sanıyorum dün akşam Başkan Ali Ay da anlamıştır. Golcüsüz bir takımın işi çok zor. Bunu dün gece bir kez daha gördük.

Atamazsan kazanamazsın, iki kere iki dört. Bunun lami cimi yok.

Karşı karşıya kalıyorsun gol yok, penaltı kazanıyorsun gol yok. İşte sonuç bu. Beraberlikler takımı olursun gidersin. Sonucunda da bu beraberlikler bizi kesmez, hatta yetmez.. Sonuç hüsran olur.

Şimdi önümüzdeki maçların zorluğunu düşünecek olursak, iki üç hafta sonra kendimizi ateş çemberinin içinde bulmamız içten bile değil. İnşallah böyle bir duruma düşmeyiz..

Son 5 dakikada tribünlerin Başkan Ali Ay ve yönetime yaptığı istifa çağrısına ise katılmamak mümkün değil.