Bursa kadim kentlerimizin başında gelir…
Türkiye’nin dördüncü büyük kenti olan ve Osmanlı’nın ilk başkenti unvanına sahip, Osmanlı Kültürü’nün oluşum ve gelişim sürecinde öncü kent kimliğinin sembolü olan Bursa, eşine az rastlanır bir kültür ve tarih mirasına ev sahipliği yapar…

Bursa ve civarında MÖ. 6000'li yıllardan itibaren çeşitli yerleşimlerin olduğu saptandı. Fakat yöreye ait kesin bilgiler MÖ. 700'lere dayanmaktadır. Homeros Bursa’dan Mysia olarak söz eder. Günümüzde Bursa yöresinde Mysia yerleşmelerini anımsatan iki köy kaldı… Misi (Gümüştepe) ve Misebolu…

BAKMAK VE TATMAK GEREK

Bursa’yı daha yakından tanımak için ‘bakmak, tatmak ve gezmek gerekir…’

Uludağ’ın yazını da kışını da yaşamak ayrıcalıktır.

Kenti tanımak için yapılacaklar listesi oldukça uzun…

1-Bakacak Seyir Terasından Bursa’nın panoramik görüntüsünü seyredin…
2-Uludağ’ın zirvesine çıkıp buzul göllerini ve alpin kuşağının eşsiz görünümünü oluşturan, aynı zamanda “Buzul Devri” oluşumları olan morenleri görün…
3-Mevcut patika yolları ile orman içinde yürüyüşler yapın…
4-Yaz sezonunda kamp faaliyetlerine katılarak temiz havasından ve doğal güzelliklerinden yararlanın…
5-Kış sezonunda, kamu veya özel sektöre ait tesislerde konaklama olanaklarından yararlanarak kayak yapın…
6-Keşiş’in evini ve Uludağ eteklerinde bulunan manastır kalıntılarını görün…
7-Uludağ’da duran deftere izlenimlerinizi yazın…

ULUDAĞ’A SAHİP ÇIKAN GENÇLER

Uzun yıllardır Uludağ’a sadece ‘Kış Turizm Merkezi’ olarak bakan ve sadece 4 aylığına hareketlendiğinde ‘deste deste para harcayan ve kazanan’ bir kitle vardı…

Otel sahipleri, cafe işletenler, kayak kiraya verenler, kayak öğretenler ve bol bol eğlenenler dışında hemen hemen kimsecikler olmazdı dağda… Bursa’ya faydası da tartışılırdı…

Pek çok özelliği bulunan dağ için artık; ellerini taşın altına koyan gençler var… 12 ay 24 saat orada kalan, ekmek teknelerini işleten, ona buna pabuç bırakmayan bir grup Bursalı, geçtiğimiz yıl Uludağ Esnaflar Turizm Geliştirme Kooperatifi’ni kurdular… Geçen yıl filizlenen bu oluşum, emekleme dönemini geride bıraktı ve ayağa kalktı…

Önceki gün Kültürpark Göl Bahçe’de gerçekleştirilen olağan genel kurulda güzel gelişmeler yaşandı…

Uludağ Zirve Tesisleri’nin sahiplerinden Oğuzhan Maviçiçek başkanlığında oluşturulan tek liste ile gidilen seçimler ve ardından yapılan konuşmalar geleceğe olan güvenimizi perçinledi…

Listede yer alan; Galip Engin, Göksel Demirhan, Feridun Melek, Selim Adıyaman, Mustafa Gültekin ve Murat Vatansever, dağdaki sorunları çözmek için harekete geçtiler…

Denetleme Kurulu da Gökhan Çelik, Mustafa Özdemir ve Emre Köylü’den oluştu. Birlik ve beraberlik içindeydiler.

ULUDAĞ İÇİN NE YAPILSA AZ

4 yıllığına seçilen yönetim kurulu adına konuşan Oğuzhan Maviçiçek; yaşanan sorunlara değindiği konuşmasında; “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘4 mevsim Uludağ ve Türkiye’nin Davos’u olma isteği’ doğrultusunda hareket edeceğiz. Orman bakanımız, Turizm bakanımız, Valimiz sayın Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Alinur Aktaş, Osmangazi Kaymakamı sayın Zafer Orhan, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hakan Saraç, Osmangazi Jandarma Komutanı Aşkın Bozkurt, Milli Parklar Genel Müdürümüz, Milli Parklar Bölge Müdürümüz ve Uludağ Milli Park Müdürümüz sayın Yüksel Akdağ ile istişarelerde bulunarak, Uludağ’da sürdürülebilir bir kalkınma modelini oluşturmak istiyoruz” dedi.

Daha yazacak çok şey var ancak şimdilik “Yolunuz açık olsun” demekle yetiniyorum.

Arkası yarın…