Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Uludağ’da değişen bir şey yok

Yazının Giriş Tarihi: 24.01.2016 02:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.01.2016 02:46
 



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde isteyip gerçekleştiremediği bir başka ifadeyle sözünün yerde kaldığı pek az iş vardır ancak bunların en önde geleni de Uludağ’dır.


Hani Davos olacaktık?

Bundan yaklaşık 10 yıl önceydi. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bir Bursa ziyareti kapsamında Uludağ’ı da ziyaret etmiş ve gördüğü keşmekeş üzerine aynen şu sözleri söylemişti: “Burada bildiğiniz gecekondu şeklinde yapılaşma olmuş. Bunların hepsini yıkarak Uludağ’ı baştan aşağı yeniden dizayn edelim. Burayı Davos gibi yapalım. Uludağ da Türkiye’nin Davos’u olsun.”

O gün bu sözleri söylerken son derece ciddiydi Tayyip Erdoğan ama sonrasında işin Bursa ayağındaki takibi mi zayıf kaldı, işin Ankara boyutu bürokrasiye mi takıldı bilmiyorum. Belki Sayın Erdoğan da ülke meselelerinin yoğunluğu nedeniyle olayı unutmuş olabilir lakin bizim milletvekillerimiz unutturmamalıydı.


Altepe çok çabaladı

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe bu iş için en çok efor sarf edenlerden birisiydi fakat altyapı haricinde o da bir başarı elde edemedi. Altepe, sadece Uludağ’ın altyapı hizmetlerini yapabilmesine izin veren yetkiyi alabildi ilgili bakanlıklardan. Çok uğraştı ama Ankara Uludağ’ın planlama yetkisini Bursa’ya bırakmadı.

Hal böyle olunca da Bursa Valiliği’nin ilgili bakanlıklarla birlikte yapmaya çalıştığı birkaç cılız planlamayla Uludağ yine bildiğimiz gibi kaldı. Saymaya gerek görmediğim aynı sorunlar devam ediyor. Sonuç itibariyle ne otelciler ne de günü birlik ziyaretçiler halinden memnun değil. ‘Beyaz cennet’ ünvanlı koskoca turizm merkezinde bir tane umumi tuvalet bile yok. Gerisini söylemeye gerek var mı?  


Bu yapı Uludağ’a yakışmıyor

Bursa kamuoyu bu konuda mutlaka bir araya gelip konsensüs sağlayarak Ankara’ya baskıyı arttırmalıdır. Uludağ gibi bir nimeti gerektiği gibi kullanamamanın maliyeti Bursa’ya çok fazla. Bu söylediğim, gereken düzenlemeler yapıldıktan, Uludağ’ın geldiği nokta ve Bursa’ya olan katkısı görüldükten sonra çok daha iyi anlaşılacaktır. O yüzden böylesi bir nimetten istifade edemediğimiz her gün kent olarak kârdan zarar ediyoruz.

Gerekli adımları Bursalılar olarak biz atamadığımız takdirde Uludağ yine birkaç otelcinin keyfine kalacak. Otelcilerin yıllardır eleştirdiğimiz zihniyetini tekraren burada anlatmaya da gerek görmüyorum. Uludağ’ın, öncelikle burayı ‘babasının malı’ gibi görenlerden kurtarılması lazım. Sonrasında ise bu ortak zenginliğimiz, tüm kesimlerin istifade edebileceği bir şekilde yeniden dizayn edilmeli.


Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.